Çare Michael Jackson

1984. Nisan.



John Branca’nın telefonu çaldı. Beyaz Saray’dan aranıyordu.



"Merhaba. Acaba Michael Jackson, Beat it parçasını alkol ve uyuşturucu karşıtı kampanyamızda kullanmamıza izin verir mi?"



John Branca, Michael Jackson’ın avukatıydı ve sanatçıya sorması gerekiyordu.


MJ, "Yok istemez, son derece bayağı bir fikir" dedi. İki saniye sonra fikrini değiştirdi: "Bana ödül versinler, ben de onlara parçamı vereyim."


Beyaz Saray’da Başkan Reagan’la sahneye çıkmak, fotoğraf çektirmek istiyordu. "Hem bu arada Nancy’le de tanışırım."


Birkaç gün sonra Beyaz Saray’dan haber geldi: "Başkan, Michael’a Yardımseverlik ödülünü verecek. First Lady de orada olacak."


14 Mayıs 1984’te herkes Beyaz Saray’ın bahçesindeki yerini aldı. Yüzlerce kamera, Beyaz Saray çalışanı. Michael Jackson’ın ekibi herkesten kalabalıktı.



Başkan koyu lacivert takımıyla geldi. First Lady’nin üzerinde beyaz bir etek, ceket. Michael Jackson da törene komutan gibi geldi. Şeritli ceketi, tek eline taktığı beyaz eldiveni ve siyah gözlükleri.


Başkan Reagan, ‘Buraya hepiniz beni görmeye geldiniz sanıyordum. Ama anlıyorum ki aslında bu kadar yetenekli ve popüler bir dünya starını görmeye geldiniz. Michael, Beyaz Saray’a hoşgeldin!’ dedi.


Michael Jackson alkol ve uyuşturucu karşıtı bir kampanya için parçasını vermiş, bütün bunlardan uzak duran bir insanın neler başarabileceğinin, büyük Amerikan rüyasını nasıl gerçekleştireceğinin kanıtı olarak Beyaz Saray’da baş köşede duruyordu.


Alkışlanırken mikrofona uzanıp, "Teşekkürler Sayın Başkan ve Bayan Reagan" dedi.

Beyaz Saray’ı gezmek üzere içeri davet edildiler. Ofiste de ufak bir sohbet olacaktı.



Michael Jackson’ın şartı, "Başkan, eşi ve birkaç çocuk haricinde kimseyi görmek istemiyorum" olmasına rağmen, ofiste 75 yaşlı insan oturmuş starı bekliyordu. Manzarayı görünce koşarak kendini Beyaz Saray’ın tuvaletlerinden birine kapattı ve kapıyı da kilitledi.



Menajeri Frank Dileo kapının önünde yalvarırken, "Git ve o işi çöz" diye bağırdı.


Kabul odasına giren menajer, "Ok, herkes dışarı" diye bağırınca odayı dolduranlar tıpış tıpış dışarı çıktı.



Odanın kıvamı onun istediği şekle getirilmişti. MJ albümlerini imzalarken, Nancy Reagan sanatçının ekibinden birine eğilerek, "Neden Diana Ross’a benzemek istiyor, baksana ondan daha güzel. Hem Diana Ross çekici bir kadın değil ama şuna baksana ne çekici bir adam" deyiverdi.


Ekibin konuşması yasaktı. Nancy Reagan konuşmaya devam etti: "Neden gözlüklerini çıkarmıyor? Gözlerine bir şey mi yaptırdı? Muhtemelen burnunu da yaptırmış. Hatta bir kereden daha çok estetik yaptırdığı çok belli. Elmacık kemiklerine ne yaptırdı acaba? Kız gibi konuşan bir adam, adeta fısıldıyor, bir elinde de eldiven. Ne yapmaya çalıştığını hiç anlamadım.."


Dedikodu isteği karşılıksız kalan Nancy Reagan artık kocasına doğru konuşmaya başlamıştı. Başını sallayıp, gözlerini tavana dikerek söylenirken ekipten biri, "Emin olun onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bildikleriniz hikayenin yarısı bile değil!" deyince First Lady sinirlendi. Cevabı yapıştırdı: "Önemi yok. O çok yetenekli. Ve bence sen dert ediyorsan kendine bunu et!"


MJ’ı o seçmiş, kampanyasının starı yapmış ve dedikodu yapma hakkı bir tek ondaydı.


Yıllar sonra Reagan anılarını yayınladığında bugünü anlatacak, ‘"ne kadar utangaç bir adam" yazacaktı.


Michael Jackson öldükten sonra yayınlanan otopsi raporunda, vücudunda sayısız iğne izi bulunduğu, midesinde ve kanında bir dizi ilaçtan başka bir şey olmadığı yazıyordu. Tekrarlanmış estetik ameliyatlar nedeniyle burun köprüsü kemiği tamamen yok olmuş, yüzünün sağ tarafı çökmüştü.


Bu hikayeden geriye bir tek 92 yaşındaki Nancy Reagan kaldı.


MJ yaşasaydı bugün 55 yaşında olacaktı.


Olamadı. Yaşasaydı belki de Beyaz Saray’da Obama’yla "Black or White"ı söyler, tadımızı kaçırırdı. Allah rahmet eylesin, dinlettikleri yeter, gençliğimizi neşelendirdi.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Bu uyduruk bilgileri nereden aldınız? Gazetecilik mi şimdi bu? Beat it kampanyası meselesi baştan sona uydurma, bu bir. Otopsi raporunda yüzünün sağ tarafının ya da burun kemiğinin çöktüğü yazmıyor bu iki. Michael Jackson'ın öldükten sonra rahat bırakın, bu üç.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.