Santa Operasyonu
Geçen gün, koşa koşa mahallemizin kahvecisine girdim, ‘Bir kahve sütü çok olsun ama olur mu?’ Mahallemizin tatlı kahvecisi kız, biraz bekleticem dedi. Tamam dedim, ben de şuraya geçiyorum. Beklerken mahallemizde dağıtılan dergiyi karıştırıyım diye aldım, sağ köşede, manşetin altında bir başlık: Operation Santa.
Türkiye operasyon cennetidir, isimleri de fiyakalıdır ya. Neşter operasyonu bizde, Bufalo desen o da bizde, Barbie desen yine bir Türk operasyonu, Paraşüt vardı ikibinlerde... Yolsuzları, hırsızları, soysuzları yakalamaya çalıştıkları operasyonların adına bunları verdiklerinden Santa Operasyonu’nu görünce, kafam durdu.
Allah allah yanlış görüyorum herhalde? Nasıl olur, şunun şurasında iki hafta kaldı, bütün Noel babaları gözaltına mı alacaklar, yolsuzluk mu yapmışlar, çocukların hediyelerini mi dağıtmadılar, çocuk tacizi mi çıkacak altından, bir de ya yılbaşına kadar salmazlarsa, çocuklar mağdur, aileler mağdur. Eyvah! Ne oldu acaba? derken kendime geldim.
Bak di mi bir haberin içine bak da sakinleş derler. Öyle yaptım.
Ah ah ah! Fabrika ayarlarım öyle bozuk ki kafam nerelere gidiyor, meğer 102 senedir her yılbaşı öncesinde New York Posta Ofisi’ne yüzbinlerce mektup gelirmiş. Operasyonun adı bu: Santa! Yüzbinlerce çocuk oturup mektup yazıyor, isteklerini sıralıyor, gönüllüler de posta idaresine gidip bu mektuplardan istedikleri kadar alıyorlar ve çocukların isteklerini yerine getirip, adreslerine geri postalıyorlar.
Çocuklar yazmış:
Bu Chantal’den:
‘Sana bu sene bütün ödevlerimi yaptığımı ve anneme saygılı davrandığımı söylemek isterim. Aynı zamanda bu sene bana hediyeler getirmeni istiyorum. Bedenim small, ayak numaram 30. Bir tablet ve barbie bebek istiyorum. Sana güveniyorum. Teşekkürler Santa.’
Bu Emma’dan, Santa ve Clause’u karı koca sanıyor:
‘Sevgili Santa ve Bayan Clause,
Yılbaşına kadar zor dayanacağım. Sizi göreceğim için çok mutluyum. Bu arada bütün sene annemin de dediği gibi çok dengesiz davrandığım için özür dilerim. Lütfen beni affedin’
Bu Nathalia ve Adrian’dan:
Sevgili Santa,
Adım Nathalia. 8 yaşındayım, üçüncü sınıfa gidiyorum. Yuvaya giden bir erkek kardeşim var. Hem okulda hem de evde çok usluyuz. Anneme ev işlerinde yardım ediyoruz. Babam çalışıyor ama annem çalışmıyor, o yüzden çok paramız yok. Bize hediye getirirsen sana karşılığında süt ve bisküvi vereceğiz.’
Bunu da Marissa yazmış:
‘Sevgili Santa, bu sana ikinci mektubum, birincisinde yazmayı unuttum. Kendime oyuncak, dünya için barış istiyorum, teşekkürler.
Postane yetkilisi, her sene böyle en az 300 bin mektup geldiğini anlatıyor. Mektupların yüzde 10’u yanıtlanabiliyormuş. O yüzden mektupların çoğunda ‘Geçen sene de yazmıştım, ses seda çıkmadı sizden, hediye mediye de gelmedi’ yazıyor. Çocuklar ne tatlı! Hem pes etmemişler, hem de hala kibarlar! Bizi örnek almasalar iyi olur, çünkü hem havlu attık, hem de bildiğimiz çok güzel küfürler var.
YORUMLAR