Nostalji denizinde kaybolmak

Yaşınızı bilmiyorum ama beni takip eden genel kitleye dayanarak 25-45 yaşları arasında bir kadın olduğunu tahmin ediyorum. En azından istatistikler bana böyle söylüyor. Eğer bu ikisi tutuyorsa 2 ortak noktamız hali hazırda var demektir.


Bir de benim gibi bazı zamanlar kendinizi Youtube’da eski klipleri izlerken buluyorsanız üçledik demektir. Sürekli yaptığım bir şey olmasa da ara ara kendimi Ace of Base’e kadar gitmiş buluyorum ki bu benim için bile oldukça eski.


Annem ve babam banka emeklisi, çocukluğum Bayramoğlu’ndaki tesislerde geçti. Amfi tiyatroda bir gece diskoda dans edilen, ertesi gece açıkhava sineması izlenen geceler. Sizin de benzer anılarınız vardır; komşuda gidilen bir gün, okulda kutlanan bir doğumgünü, ziyaret edilen bir yer. Kendi adıma eskiyi andığımda şunu fark ediyorum. O zamanlar şimdi büyük oğlumun olduğu yaşta ve onun şimdiki yaşamına kıyasla çok daha özgürdüm. Tesisteki tatilleri düşünelim. Tüm tesiste sadece ben de değil, tüm çocuklar her yere giderdik. Kapalı bir alandı ve herkes aynı kurum çalışanıydı. Bunun verdiği bir güven ortamı var tabii ki. Ve ben aslında orada dinlediğim o şarkıları, geçmişi değil de bu özgürlük hissini özlüyorum.


Artık bir yetişkin olarak istediğimi yapabilme kararı bende olsa da hayattaki sorumluluklar, zamanın azalması vs derken eski özgür günlerim çok geride kaldı. Bu kadar nostaljiye girmemin nedeni aslında size de şunu hatırlatmak; bir eşya elerken siz de geçmişten gelen bir eşyaya çok sıkı sarıldığınızda asıl neyi özlediğinizi düşünün. O zaman insan kesinlikle daha rahatlıyor ve kendini o olaydan, eşyadan daha kolay ayırıyor. Ben kendime şunu soruyorum, konu özgürlükse ne yapabilir ve kendime tek başıma zaman ayırabilirim. Özgür olmak deyince maksadım illa ilk uçağa atlayıp sürpriz bir yere gitmek değil (kaldı ki onun için özgürlüğün yanında vize ve bütçe de lazım). Kendi kendime kaldığım anlar da özgürlük benim için.


Sizin için eksikliğini duyduğunuz asıl şey ne? Liseden kalma bir tshirtü tutarken o zamanlardaki neşenizi mi özlüyorsunuz? Anneannenizden kalan fincanda çay içmeseniz bile o fincan dolapta dursun istiyorsanız aile sıcaklığı mı asıl özlediğiniz? Bunları acaba eşyalardan bağımsız olarak hayatınıza nasıl katabilirsiniz?


Bunlardan şunu çıkarmayın; her duygusal eşyanın bir karşılığı var. Bunu bulun ve hiçbir eşya tutmayın. Tabii ki duygusal eşyalarımızdan kalmasını istedikleriniz olacak ama hepsine sıkı sıkı sarılmak ya da bir dönemi temsil eden eşyalarından ayrılmakta çok zorlanmak genelde o döneme dair başka bir şey söylüyor bize.


Var mı sizin de böyle takıldığınız bir dönem ya da bir eşya / eşya grubu?


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.