Bir kap su…
6 ya da 7 yıl önce ben henüz öğrenciyken, üniversitenin son döneminde bitirme projesinde ne yapacağım diye düşünürken bir sabah, son derece sıradan bir sabah onunla uyandım. Annem parktan bulmuş eve getirmiş, beni uyandırması için kucağıma koymuştu Pamukkız'ı.
Pamukkız benim kedim. Evet, bu okuyacağız yazı, kediler köpekler ve hayvanlar hakkında olacak. Şimdiden söyleyeyim. Pamukkız ya da diğer isimleri ile Pamuşka bir Ankara kırması. Kıymeti kendinden menkul enteresan bir kedi. Gerçi bütün kediler enteresan ama benim kedim biraz daha değişik sanki.
Kediler, köpekler önemli şeyler. Onlar bizim gibi, sokağı paylaştığımız, beraber yaşadığımız canlılar. Bizim gibi ama bizden farklı. Konuşamıyorlar ama dertlerini iyi anlatabiliyorlar. Tabii anlayana, anlamak isteyene, anlamayı bilene.
Belki biraz tuhafım, belki biraz deliyim, bilemiyorum ama hayvanlar benim için önemli. Çocukluktan diyeyim, aileden diyeyim. Nerede kedi köpek orada ben biriyim biraz. Mesela at görünce insan sevinç çığlıkları atar mı? Ben atıyorum. Ya da inek görünce seveceğim diye tutturur mu? Ben yapıyorum. Seviyorum işte var mı diyeceğin diyorum. Penguenleri mi? Onlarsız hayat zaten düşünülemez.
Kendimi bildim bileli evde bir hayvanla yaşadım. Kediler, balıklar, kuşlar. Yetmedi sokaktaki kedileri, mahalledeki köpekleri besledim. Etraftan kedi köpek doldu buralar diye söylenildi, kedilere köpeklere kötü davranıldı, ben yine bildiğimi yaptım, mama verdim, su verdim, sevdim. Hala da seviyorum, onlarsız bir hayat gerçekten yok diyorum.
Pamukkız'ım benimle olalı 6 yılı geçti, çocuklardan, erkeklerden pek hoşlanmıyor, biber gazını sevmiyor, gürültüye karşı hassas, yemeğini yerken rahatsız edilmekten hoşlanmıyor, kendi istediği zaman sevdiriyor ve ilk geldiği günden beri yanımdan ayrılmıyor. Bilgisayara kafa atmayı, ellerini su kabında yıkamayı seviyor. Dedim ya enteresan bir kişilik.
Henüz apartman çocuğu olmadan önce, bahçeler içinde yaşarken ölen balıklarıma cenaze töreni yapan bir çocukken başlayan hayvan sevgim arttı eksilmedi.
Kediler, köpekler, atlar, inekler, kuzular, kuşlar, balıklar ve diğerleri. Hala benim için önemli.
Dediğim gibi onlar aslında bizim gibi ama bizden farklı. Konuşamıyorlar ama dertlerini anlatıyorlar. Duyabilene, anlayabilene, görebilene.
Mevsim yaz, hava sıcak.
Sokaklarda kediler, köpekler.
Kapılarımızın önüne bir kap su koyarsak, belki onların dertlerini biraz duyabiliriz.
YORUMLAR