Beğenmiyorsan çekip gidersin..
İnsan kaynaklarında çalışınca ister istemez organizasyondaki herkesi mutlu etme çabası içinde oluyorsun. Gerçi bu çaba içinde olmayan çok İnsan Kaynaklarcı da gördüm tabii ama, ideal ve gerçek bir İnsan Kaynaklarcıysan haliyle bu eğilim sende çokça görülüyor. Birçok yöneticide de bu anlayış hakim. Gerçek yönetici veya lider olmayanları saymazsak.. Peki bu çaba boşa kürek çekmek mi yoksa gerçekleştirmesi zor olsa da imkansız değil mi?
Kulakları çınlasın çok sevdiğim ve saydığım bir yöneticim "Herkesi mutlu edemezsiniz Müjde Hanım" derdi. Buna kısmen katılmakla birlikte organizasyon içindeki herkesi mutlu etmenin zor ama imkansız olmadığını düşünüyorum. Evet herkesi çok mutlu edemeyiz belki ama en azından birçok çalışanı asgari bir şekilde mutlu edebiliriz diye düşünüyorum. Nasıl mı?
Bir çalışan ne ister sizce? Önce işin fiziki ve maddi tarafına bakalım. Bir çalışan işe mümkün olan en kısa sürede ve konforda gidip gelmeyi, çalışma ortamının rahat olmasını ve iş dışında başka şeylere kafa yormayacak koşulların yani güzel yemek, temiz bir ortam, iyi demlenmiş çay, kahve, adil bir ücret politikası ve yan haklar sağlanmasını ister öyle değil mi? Bu kalemler işveren için her ne kadar yüksek maaliyetli kalemler gibi görünse de en başta bunların sağlanması ve iyi işlemesi gerekir. Manevi boyutta da; bir çalışan en çok saygı duyulduğu, sevildiği, sözüne değer verildiği, takdir gördüğü ve insiyatif alabildiği bir çalışma ortamı ister. Formül bu kadar netken ve birçoğumuz tarafından bilinirken, neden etrafta mutsuz çalışanlar vardır dersiniz? Çünkü bir çok yönetici hatta üzülerek söylüyorum ama İnsan Kaynaklarcı "Beğenmiyorsa gider" mantığındadır da ondan. Size bir sır vereyim mi en kolayı bunu söylemektir. Tabii ki de beğenmeyen gider. Çalışan bunu zaten farkındadır. Ama karşısında koşullarını ve mutsuz olduğu kalemleri iyileştirmeye çalışan yöneticiler ve İnsan Kaynaklarcılar görmek ister.
Size yine kendimden örnek vereyim. Senelerce, hatta şu anda da olduğu gibi, İnsan Kaynakları departmanında görev yaptım ve İnsan Kaynakları süreçlerini yönettim. Herkesi mutlu edebildim mi? Kesinlikle hayır. Ama en azından hep çabaladım ve bunu hep hissettirdim, bir yönetici olarak da bir İnsan Kaynaklarcı olarak da. Bir çalışan olarak ise, ben de beğenmediğimde gittim ama en azından beni mutlu etmek için çabalayanları gördüm yada aslında sadece bu çabayı göremediğim için gittim.
Bana sorarsanız bir yöneticinin ve ya İnsan Kaynaklarcının "Kusura bakmayın bu uygulama böyle beğenmeyen gider" deme lüksü yoktur. Önce çabalarsın, gerçekten yapabileceğinin maksimumunu yaparsın, sonra bunu deme hakkın olur. Evet bazı insanların mutlu olma eşiği yüksektir. Ne yaparsan yap onları mutlu edemezsin. Ama sen asgari gereklilikleri yerine getirmiyorsan belki de sen gitmelisin. Çünkü demek ki sen işinde mutlu değilsin veya işini artık eskisi gibi sevmiyorsun ve işte bu yüzden elinden gelen çabayı sarf etmekten kaçınıyorsun. Çünkü inanın yukarıda saydığım gibi aslında formül o kadar açık ve netki. Ve her ne kadar tüm çalışanları mutlu edecek koşulları sağlamak yüksek maaliteli ve zor olsa da, mutsuz bir çalışan çalıştırmak kadar maliyetli inanın değil.
Şimdi size soruyorum, siz elinizden gelen çabayı gösterdinizde mi "Beğenmeyen gitsin", yoksa yapılacak şeyler aslında var mı? Peki bir çalışan olarak "Beğenmiyorum ben en iyisi gideyim" mi yoksa "Aslında ellerinden geleni yapıyorlar ama olmuyor ben yine de gideyim" yada "Geçrekten çabalayan birileri var ve bir gün bazı şeyler düzelebilir, en iyisi ben kalayım" mı?
***
İşinizde mutlu değil misiniz? İş hayatı ile ilgili öğrenmek istedikleriniz mi var? Ya da sadece fikirlerinizi paylaşmak mı istiyorsunuz? Öyleyse e-postalarınızı aşağıdaki adreslerden birine mutlaka bekliyorum.
isimlemutluyum@mujdeozenen.com
diyelim@isimlemutluyum.com
YORUMLAR