Sevmek yetmez...

Çiçek sevenler bilir, her çiçek kendine özgüdür. Nasıl yetiştirilmesi,sulanması,toprak-saksı değişimi yapılması, çoğaltılması ve budanması gerektiği bilinmezse ziyan olabilir..

Diyelim ki begonyayı çok seviyorsunuz. Hayransınız ya, kendinize bir saksı begonya alıp evinizin ‘baş köşe’sine yerleştiriyorsunuz. Eğer merak ve zahmet edip, sevgili çiçeğinizin bakım talimatlarını araştırmadıysanız, sizin ‘baş köşeniz’ o begonyanın son köşesi olabilir.

Örneğin, begonya güneş ve ışık sever. Her sefer aynı miktarda,ölçüde sulanmasının daha iyi olduğu bilinir.Yazın sıkça sulanmayı kaldırır ama kış aylarında aşırı soğuktan korunması ve az sulanması, gerekir. Her bitki gibi, zamanla toprağındaki vitamin ve mineralleri tükettiği için bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanması gerekir. ‘. Begonyanızın ‘keyfi yerindeyse’ genellikle yaz aylarında bol bol çiçek açar.Çiçeklere iyi bakılmazsa kolayca çürürler.

Yani ona layık ve uygun gördüğünüz yer onu ışıktan, güneşten mahrum eden bir yerse, onu aklınıza estiğinde ve keyfiniz istediği kadar sularsanız, havalar soğuduğunda korumazsanız, yazın size rengarenk çiçekler vermek için dünyaya gelmiş bu güzel bitki, yaza kalmadan ölüverir. Siz daha hala ‘Neden gölgeyi sevemedi ki?’ diye soradurun. Solmaya yüz tuttuğunda bir şeyle yapacaktınız!

Ölenin ve gidenin arkasından konuşulmaz ama begonyanız öldüyse bu onun suçu mudur sizce? Tabii ki değil. Siz ne yaptığınızı ya da daha doğrusu ‘ne yapmadığınızı’ gayet iyi biliyorsunuzdur aslında. Bilmiyorsanız da o sizin ayıbınızdır. Onu hayatınıza sokarken, yetiştirme talimatlarını okumanız gerekiyordu çünkü.

‘Ama bunun bol bol çiçek açması gerekmez miydi?’diye kara kara düşünmeyin. Doğru ele düşenler açıyor sadece.Sevmek yetmiyor yani. Sevgi emek, ilgi, özveri ve sabır istiyor. Hiç öyle boynunuzu büküp ‘Nedense ölüverdi’ demeyin. ‘Komşununkiler nasıl oluyor da öyle güzel açıyor ?’ diye şaşırmayın.. Onlar güneş ve ilgi gören begonyalar, sizinki ise mağdur olan. ‘

Hayvan sevenler bilir, her hayvan kendine özgüdür. Sincaptan yüzmesi, balıktan uçması, sinekten havlaması beklenmez. Yapabilecekleri vardır, yapamayacakları. Türleri vardır hepsinin. Örneğin, ördekler üç çeşittir: yüzeyden beslenen ördekler, dalıcı ördekler ve tüneyen ördekler. Bütün ördeklerin uçabildiğini sanırsanız yanılırsınız. Evcil ördekler değil ama yaban ördekleri uçabilirler. Evcil ördeğiniz uçmayı beceremedi diye hayıflanırsanız ve ona kızarsanız, bu sizin ayıbınızdır.

Ve son olarak da:

İnsan sevenler bilir, her insan kendine özgüdür…