Bırak şu telefonu elinden!

Kargalar nasıl olup da izin verdi bilmem ama bu sabah cıvıl cıvıl kuş sesleriyle açtım gözlerimi. Aynı çocukluk günlerimde olduğu gibi coşku dolu hissettim kendimi. Kalkıp koştura koştura mutfağa gitmek ve annemin kurduğu güzel sofraya oturmak istedim. Tüm aileyi birarada göreceğim bir tabloyu karşımda bulacakmışım gibi geldi o an.


Bizim ailede sabah kahvaltıları pek keyifli olurdu ve sohbeti uzatmak için çay üstüne çay içerdik hepimiz. Eh, o zamanalarda cep telefonu da yoktu ya, konuştuğumuz lafı bilir, karşımızdakini dinler, duyar, anlardık. Meğer ne büyük lüksmüş bunlar…


Artık sohbetler zaman kaybı gibi görülüyor neredeyse. Karşısındakinin “işini bölüyor” gibi bir hisse kapılıyor insan bir soru soracak olduğunda. Yeni bir konu açmaya çekiniyor “rahatsız etmemek” için. Herkesin elinde bir telefon, ya facebook hesabına girmiş ya birilerine SMS atıyor, ya oyun oynuyor, ya bir şeyler araştırıyor, ya da tweet atıyor. Teknolojiye hakim olmak güzel şey ve yeni nesile o açıdan hayranım ama bunun ilişkilere olan etkisi endişe verici.


Aynı anda bir kaç şeyi yapma alışkanlığı salgın bir hastalık gibi yayılmış. Çayı soğutmadan, iki lokma bir şey yerken bir yandan neler neler hallediliyor o sofralarda. Temponun yoğunluğu içler acısı, kimsenin kafasını kaşıyacak vakti yok. Ayarını bilemiyoruz bazı şeylerin. Abartıyoruz.


Cep telefonu olmadan yaşayamayaz hale gelenin yüzyüze ilişkileri giderek zayıflıyor. Sofrada ailesiyle üstünkörü, yarım yamalak iletişim kuruyor. En değer verdiği ya da vermesi gereken insanlardan giderek uzaklaşıyor. Herkesin aklı başka bir yerde. Birlikte gibi görünenler o an başkalarıyla beraber aslında. Böyle olunca da saygısızlık, özensizlik, kanıksamışlık hakim oluyor ilişkilere.


Ne tuhaftır ki, sadece evlerde değil kahvaltıya dışarı gidenlerde de aynı manzaraya rastlanıyor. Güya pazar keyfi yapmak için dışarı çıkılmış, ama sormayın, ne keyif, ne keyif!!.. Sanırsınız ki herkes CEO. Vakit nakit yani. İşler beklemiyor. Sanırsınız ki o masada oturanlar rastgele biraraya gelmiş kişiler, o yüzden kimse birbiriyle konuşmuyor, yiyip kalkacaklar birazdan. Herkes inanılmaz meşgul.


Hayat geçiyor, “bu an” kaçıyor ama kimsenin umrunda değil gibi. Umrunda olanlar var tabii ama parmakla sayılacak kadar az. Ne mutlu bu konularda duyarlı kalabilenlere. Onlar hiç değişmesin lütfen, örnek olsunlar çevresindekilere... Hep biraz demode kalalım bence. Biraz daha az teknolojik yaşayalım bazen. Yoksa tükenecek sevgiler. Göz göre göre…


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Muhteşeeeeeemmmm.....
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.