Doğanın fısıltısı
Kumru gelmiş bizim arka balkonda yuva yapmış. Geçen sene de teşebbüste bulunmuştu ama sonunu getirememişti ne yazık ki... Merakıma yenilip yuvasına yaklaşıp bakmıştım ve o an benden korkup kaçmıştı. Gidiş o gidiş… Bir daha geri dönmemişti.
O yüzden şimdi semtine bile uğramıyorum. Akşamları uzaktan gözlüyorum sadece bazen. Yuvasının başında sabırla durup bekliyor öylece... Sevgiyle tutuyor nöbetini. İçimde hayranlık ve saygı uyandırıyor o hali. Sabrın ne demek olduğunu hatırlatıyor bana. Sabrın, azmin ve fedakarlığın ne olduğunu…
Doğanın öğretici ve dengeleyici gücüyle besleniyorum. Ben dikkatimi verdikçe ve değer verdikçe tabiat tüm güzelliklerini cömertçe sunuyor bana. Ağaçlarla daha yakın dost oldum mesela son günlerde. Her birinin işimlerini daha çok merak eder oldum ve daha sık ziyaret eder oldum onları…
Fenerbahçe parkındaki ulu ağaçların altında uzun uzun oturup meditasyon yapmak en büyük zevkim. Etrafta kimseler yoksa sarılıyorum bile onlara ama çok nadir fırsat buluyorum buna. O yüzden de yeni bir formül buldum, birisini bekliyormuşum gibi yapıyorum ve sırtımı ulu bir ağaca yaslayıp öylece duruyorum uzun uzun. Sanki bütün sıkıntılarımı alıyor benden gövdesi. Güven ve huzur doluyor içim ve düşüncelerim berraklaşıyor, arınıyor. Yaptığım meditasyonlar bambaşka bir boyutta oluyor inanın.
Doğada geçirdiğim zamanları hiç aksatmamaya çalışıyorum artık ve bunun hayatıma katkısını çok net görebiliyorum. Sizi de uzun yürüyüşlere, bol ağaçlı ortamlara, sahile, denize kuşlara davet ediyorum bu hafta. Bilgisayarla, televizyonla geçen zamanınızdan çalın biraz ve atın kendinizi dışarı hatırım için. Düşünmeyi, endişelenmeyi, plan yapmayı da bırakın bu zamanlarda, ara verin koşturmacaya, ezberiniz bozulsun biraz. Dengelenin, yenilenin, huzur bulun.
Ve sevgiyle kalın…
YORUMLAR