Ruhunuza bahar temizliği yapın
Bahar içimizde kıpır kıpır uyandı. Ayva çiçek açtı, sümbüller ve laleler parkları renklendirdi, kendimizi dışarı atıp kışın ağırlığından kurtulmamız için bin bir türlü güzel sebebimiz oldu.
Bahar temizliğine de koyulduk azar azar. Perdeler yıkanıyor, evin her köşesi şartlanıyor, dolaplar ve çekmeceler düzenleniyor, eskiler atılıyor ya da veriliyor. Harıl harıl temizliyoruz her şeyleri. Peki ama içinde yaşadığımız mekanları güzelleştirirken çok önemli bir şeyi unutmuyor muyuz? Ruhumuz ne alemde acaba? Ruhumuzun derinliklerine bahar temizliği yapmayalı ne kadar zaman oldu?
Kendinizi yenilemek için bundan daha güzel bir zaman olamaz. Gözünüzde büyütmeden ufak ufak başlarsanız, bir bakmışsınız hayatınız pırıl pırıl olmuş! Yeter ki ertelemeyin:
Size artık olmayan, “uymayan” şeylerden kurtulun. Hepimiz zamanla değişiyoruz, gelişiyoruz. Eskiden değer verdiğimiz, zevk aldığımız ya da önem verdiğimiz şeylere farklı gözle bakar hale gelebiliyoruz. Bir düşünün, günlük rutinleriniz, tercihleriniz, alışkanlıklarınız sizi yansıtıyor mu? Vaktinizi ne tip aktivitelerle geçiriyorsunuz? “Hatır için” katıldığınız toplantılar, ayağınızı süre süre kendinizi zorlayarak “gönüllü olduğunuz” projeler içinde kayboluyorsanız belki de artık buna dur demenizin zamanı. Her gün her saat son derece kıymetli; size uymayan, iyi gelmeyen şeylerle ömrünüzü tüketmeniz kendinize yapabileceğiniz en büyük haksızlık değil mi? Büuük küçük tüm seçimlerinizi tekrar gözden geçirin.
Negatif ne varsa çöpe atın. Geçmişi sırtlanıp taşırken ne kadar yorulduğunuzu fark etmemiş olabilirsiniz ama yükünüzü hafiflettiğinizde onun aslında sizi ne kadar yavaşlatmış olduğunu fark edeceksiniz. Kalp kırıklıkları, içerlemeler, suçluluk duygusu, eleştiri ve bunun gibi negatif duygularla ruhunuzu karartmayın. Karşı tarafa ders olsun diye azimle affetmediğiniz şeyler varsa bu gerginliği sürdürmek için harcadığınız çabaya değip değmeyeceğini iyice bir düşünün. İnsanız, hata yapıyoruz ve bu hepimiz için geçerli. Dersinizi ve önleminizi alın tabii ama affedip rahatlayın ve “büyüklük sizde kalsın.”
İlişkilerinizi “havalandırın”. Giysilerin özensizce tıkıştırıldığı düzensiz bir dolap gibi kontrolden çıkmış durumda mı sosyal ilişkileriniz? Olsa da olur olmasa da olur dediğiniz kişiler hayatınızda büyük bir yer kaplamaya devam ediyor mu? Size ve sizin hayat felsefenize “yakışmayan” kişilerle eski günlerin hatırına görüşüyor musunuz? Tüm ilişkilerinizi ortaya çıkarın ve havalandırın biraz ve bu arada teker teker gözden geçirp eleyin.
“Bu kişiyle buluştuktan sonra çoğunlukla nasıl hissediyorum?”sorusuyla başlayın işe. “Paylaşımlarımız bana ne kadar zevk veriyor ya da ruhumu besliyor?”gibi sorularla devam edin. Size iyi geleni ruhunuz gayet iyi bilir, yeter ki onu dinleyin ve gerekli değişiklikleri yapın. İsteseniz bile hayatınızdan çıkartamayacağınız insanlar olacaktır elbet, en azından onlarla geçirdiğiniz zamanı kısıtlamaya çalışın ya da birlikte yaptığınız şeyleri en “çekilir hale” getirin. Örneğin, sohbeti sizin içinizi karartan birisine birlikte sinemaya gitmeyi önerebilirsiniz. Böylece hem mutsuz bir sohbetten kaçmış olursunuz hem de hoş bir aktiviteyi birlikte paylaşmanın keyfini yaşarsınız.
Bilinçaltı çekmeceleri ne durumda? Şu ana kadar düşünüp tartmaya haliniz ve cesaretiniz olmadığı için düzeltemediğiniz durumlar var mı hayatınızda? Karar almanız, değiştirmeniz, geliştirmeniz gereken konular? Halletmediğiniz ve “halının altına süpürdüğünüz” şeyler siz radikal bir karar almadan kendiliğinden yok olmayacaklar, bunu biliyorsunuz. Kendinize sessizliğin lüksünü sağlayın, biraz kovuğunuza çekilmek için zaman ayırın ve bu konularla yüzleşin. Yapmanız gerekene karar verince de ilk adımı ertelemeden atın. İşin içinden kendi başınıza çıkmakta zorlanıyorsanız,profesyonel yardım alın.
Sözcüklerinizin tozunu alın. Dilinizi itinayla temizleme zamanı da geldi. Sohbetlerinizde kullandığınız kelimeler kadar bir başınıza kaldığınız zamanlarda kendi kendinize söylediğiniz kelimeler de önemli. Olumsuz,karamsar,negatif sözcükleri kullanmamaya ya da daha az kullanmaya çalışın. Şikayet etmemeye,geçmişe dair mutsuz anıları evip çevirip anlatıp da yeniden canlandırmamaya söz verin. Kelimelerinize kulak verin.
Sevgiyle kalın.
YORUMLAR