Ağaçların şifasını bilim kanıtlıyor!

Bazı gün geçmek bilmez, her şey üstüme gelir, ne kadar çabalarsam çabalayayım kontrolüm dışı mutsuzlukların içinde bulurum kendimi, takatim gider, enerjim azalır, şevkim kırılır. Böyle günlerde bilirim ki beni en çabuk toparlayacak olan şey ağaçlardır. Bazen hızlı hızlı adımlarla, bazen bezgin bir şekilde ayağımı sürüyerek kendimi en yakındaki parka atarım.


Ulu ağaçlar her zaman can dostlarımdır benim, hep aynı yerde beklerler beni sevgiyle.


Her zaman dimdik,sabırlı,güçlüdür onlar, şifa verirler ruhuma. Yanımda Ipod’um, Kindle’ım, telefonum hep olsa da, parktayken hiç birine uzanmaz elim. Öylece otururum bir ağacın gölgesinde. Sanki bana bir şeyler söylemesini, yol göstermesini bekler gibi sessiz sedasız dinlerim onu. Gölgesinde bulurum huzurumu. Her zaman, aradığım cevapları bulamasam da, en azından cevapları bulabileceğim sağlıklı ve pozitif bir ruh haline kavuşarak ayrılırım yanlarından...


Geçenlerde bu bahsettiğim günlerden birini yaşadım. Gittim biraz yürüdüm parkta, sonra ağaçların altında bir çay içtim, yetmedi.. Koca bir ağacın altında epey bir süre oturdum, kendimi dinledim. Eve döndüğümde bambaşka bir boyuttaydım artık. Hiç bir şey değişmemişti ama her şey hallolmuştu kafamda, bakış açım değişmişti. Bir kez daha bu mucizeyi yaşayınca bu konuyu araştırmak geldi içimden, neydi ağaçların sırrı? Bilim açıklayabiliyor muydu bunu? Bulduklarımı sizlerle paylaşmak istedim:


Dünya çapında ünlü hastaneler doğaya öncelik veriyor

Texas A&M Üniversitesinden Roger Ulrich’in yaptığı araştrımaya göre yeşil alanda bulunan hastaların stres düzeyinde ve kan basıncında düşme görülüyor. Üstelik bunun gerçekleşmesi için sadece 3 dakika yetiyor!


Hastaların içinde bulundukları ortam en az aldıkları ilaçlar kadar önemli. New York Mount Sinai Hastanesi sacece bu yüzden büyük bir değişimden geçirilmiş. İyileşme sürecindeki hastaların yatırıldığı tüm koğuşların hepsi Central Park’ın güzel manzarasına karşı olacak şekilde tasarlanmış.


Ağaçlar bağışıklığı güçlendiriyor

2004 yılında Japonya’da gerçekleştirilen (Japan’s National Land Afforestation Promotion Organization tarafından organize edilmiş) bir deney, ağaçlık alanda yapılan yürüyüşlerin sağlık üstünde çok olumlu etkileri olduğunu göstermiş. Kalp atışları, kan basıncı ve bağışıklık sisteminde olumlu sonuçlara erişilmiş. Ayrıca koruda yapılan 20 dakikalık bir yürüyüşün stres hormonu olan Kortizol’ü %13 civarında düşürdüğü görülmüş.


Kalp hastalarına park gerek!

Oxford Brookes Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonuçları da ağaçların iyileştirici gücü olduğunu vurguluyor. Kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde açık havada yapılan sporun önemi zaten kanıtlanmış bir şey. Bu araştırmada da ağaçlık yerde yapılan egzersizlerin aynı zamanda sakinleştirici bir etkisi olduğu ve dolayısıyla da herhangi bir açık alanda yapılan spora kıyasla kat be kat daha etkili olduğu saptanmış.


Bilim iyi hoş da, ruhum hep bildi zaten bana neyin iyi geldiğini! Ama şimdi daha iyi anlıyorum ağaçların hikmetini. Eh zaten Newton Çekim Yasası’nı altında oturduğu ağaçtan düşen bir elma sayesinde bulmamış mı? Buddha bir ağacın altında otururken aydınlanmış. Aristo ile Platon’un ise düşünmek ve kendi dünyalarına çekilmek için tercih ettikleri en ideal ortam zeytinlikler olurmuş.


Tevekkeli değil!

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ne kadar doğru. bütün kalbimizde katılıyoruz......
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.