"Annee, kakam bittiii!"
Ne absürd bir cümle aslında. Çocuk söylediğinde gayet doğal karşılanıyor. Söylemişliğim de var da duymuşluğum da... Kanıksamışız tuhaflığını. Üstelik bu sözü duyan annenin sergilediği manzara daha da hayret verici. Koştura koştura sevinçle evladının yanına gidiyor, güleryüzle ve şevkatle çocuğunu temizleyip, sevgiyle yardımcı oluyor. Daha ötesi var mı? Bir iki kez değil defalarca yapıyor bunu... Lazımlıktan, tuvaletten ve kaka kelimesinden bıkıyor ama her seferinde sabırla yapılması gerekeni yapıyor. Ne kadar yorgun, hasta, bıkkın veya meşgul olursa olsun... Böyle sevimsiz bir işi böyle sevgiyle yapabilmek sadece annelere mahsus. Aynı performansı gösteren erkekler de vardır elbet ama sayıları çok çok az. Onlar iş başa düşünce bir lütuf gibi yapıyorlar, kadınlar doğal bir sevecenlikle.
Anne ateşim çıkmış mı?
Anne adeta yürüyen bir derece gibi. Acilde çalışan hemşire, ambulans görevlisi, nöbetçi doktor onlar. Elini hafifçe alnıma koyup kaç derece ateşim olduğunu bilirdi benim annem. Zaten ateşim çıkmadan gözlerimden de anlardı hasta olacağımı. Küçükken sarıp sarmalayıp yollardı okula, kapüşonumuz ya da beremiz sıkı sıkı korurdu kulaklarımızı, kaşkolumuz boynumuzdan eksik olmazdı hiç ama ergen yaşlara gelince havalara girip erken getirirdik baharı. Durum böyle olunca da küt diye şifayı kapıverirdik. Hemen de ateşimiz çıkardı. Sabahlara kadar başımda beklerdi annem bazen. Sirkeli suyla kompres yapardı alnıma ve bileklerime. Bütün ilaçları ezbere bilirdi canım, aile hekimimizdi. Başkaları da yararlanırdı onun engin bilgisinden. Hala da öyledir, telefon açıp akıl sorarlar anneme, ne yapsam ne yedirsem ne içirsem çocuğuma diye...
Doğru dürüst giyinip korunmuyorum, dışarı çıkarken yanıma bir hırka, mont almıyorum diye kızardı bazen ama çok da söylenmeye kıyamazdı. Hastaydık, naz yapardık, nazımız çekilirdi... Çocuğun hasta olması demek her şeyin aksaması demek tabii. Planlar alt üst olurdu, gidilecek yerlerden, tiyatrolardan, konserlerden vazgeçilirdi, çıkılacak tatiller ertelenirdi. Yine de anlayış, şefkat ve sevgi eksik olmazdı tavrında, bakışında. Başımıza kakmazdı yani bir şeyi. Her yaptığını sevgiyle yapardı annem. Düşündükçe daha da çok takdir ediyorum ve gözlerim doluyor. Onca senenin emeği, dile kolay...
"Anneme söyliiiiicemmm"
O her şeyi bilen, halleden, adaleti sağlayan, tersi düze çeviren, koruyan, kollayandı ya. Canımızı sıkan durumlarda bu sözü söyler tehdidi savururduk. Sanki her şey onda başlar bitermiş gibi… Ne güzel bir hismiş meğer. Keşke şimdi de sıkışınca ANNEME SÖYLİİİCEMM desem ve her şey halloluverse. Hayat biraz zorluyor bazen çünkü ve insan sığınacak bir liman arıyor ne kadar büyürse büyüsün. En güvenli limanım hala onun yanı.
Allah uzun, sağlıklı ömür versin, annemi başımdan eksik etmesin... O bir tane çünkü ve evet, cennet onun ayakları altında. Başka bir sevgi bu...
Anneler gününüz kutlu olsun…
YORUMLAR