Kişisel gelişemedim, farkında mıyım?

Artık korkar oldum. Düşüncelerimiz kendi düşüncelerimiz mi, yoksa bir “Truman Show” içinde düşündürtüldüklerimiz mi? Hani televizyonda bir program izlerken başta bir uyarı çıkar: “Bu programda ürün yerleştirme bulunmaktadır” diye... Yani diyor ki aslında reklam yapıyoruz ama reklam yaptığımızı çaktırmıyoruz yine de reklam parası veriyoruz ve yazmak zorundayız.


Acaba hayatımızın içindeki her şeyde “ürün yerleştirme” mi var da biz fark etmiyoruz?


Farkındalığımızı arttıralım!


En çok kullandığım kelimelerden. Artık şüpheyle yaklaşıyorum kendisine!


Bir diğeri de; Kişisel gelişim!


Gelişelim de hep birlikte neden kişisel gelişiyoruz. Hiç birimiz gelişememiş miyiz?


Neden, neden bir güruh olarak o kitabı alıyoruz mesela? Bu yazın popüler kitabı neydi hatırlar mısınız? Herkesin elindeydi, modern bir derviş hikayesi deniyor. Neden herkes derviş olmak istiyor? O kadar kötü, o kadar eksik, o kadar mutsuzuz ki tamamlanmak, düzelmek, mutlu olmak istiyoruz. İyi, hoş, güzel de yeni mutluluk resmimizi kimler, nasıl çiziyor? O anlatılan mutluluk resminin içinde yer almak istiyoruz ama bize sunulan kadar, kitapta okuduğumuz kadar, o kursta anlatılan kadar...


Geçenlerde bir sohbet sırasında, iletişim becerilerini geliştirme konusunda bir kurstan bahsedildi. Çok iyi eğitmenlerin, çok ünlü ve çok etkili oldukları anlatıldı. Ve fakat 1 günlük eğitimin fiyatı 1500 TL idi... İletişimde sorunu olduğunu düşünen, bu konuda eksik hisseden, tamamlanma ihtiyacı olan biri için bu bedele “değer”di! Bende ise derin düşünceler belirdi , hülyalara daldım 


O kadar çok bilgiye, o kadar çok etkileşime sahibiz ki artık kendi yaptığımız seçimlerin bilinçli seçimlerden çıkmaya başladığını hissediyorum. Sürekli maruz kaldığımız ne ise onu düşünmeye, onu aramaya, onu söylemeye başlıyoruz. Gerçekten ihtiyacımız mı, gerçekten ona harcadığım zamana, emeğe, paraya değer mi, gerçekten beni mutlu edecek mi, “Gerçekten istediğim bu mu” yu kendimize soruyor muyuz?


Ben gelişime, değişime, yeniliğe aşık bir insanım. Tekrar olan şeyleri sevmem. Bir farklılık ararım. Benim gibi birinin “kişisel gelişim ve farkındalığı arttırma” konularından uzak durması, arkasını dönmesi, "Tu kaka!" demesi mümkün değil. Ve fakat bunları ararken, bazı tuzaklara da düşmeye başladığımı hissettim. Bu noktada “popülerlik” artık benim için sorgu sebebi. Neden popüler, neden herkes onu alıyor, onu konuşuyor, onu istiyor?


İşte bu yüzden ürün her ne ise ister kitap olsun, ister kurs, ister ayakkabı ben popülerden kaçıyorum. Beklerim bitsin popülaritesi, o zaman bir bakalım. Parlatıldığı kadar güzel mi içi de? Beni gerçekten mutlu edecek mi? Benim ona gerçekten ihtiyacım var mı?


İşte böyle böyle hülyalara daldım, kişisel gelişemedim, farkında mıyım bilemedim...


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.