Bana sendromlu diyorlar, desinler değişemem!
Geldik 2 yaşa!
Artık derdimi çok rahat anlatıyorum ben. Sorun anlayışsız büyüklerde…
Bir bir elimden alınan çok sevdiğim şeyler var… Bir de yapmak isteyip yapamadığım…
Önce meme vardı, annemin memesi, bir gün baktım artık memede süt yok dendi. Ağladım, ağladım, tepindim yine yok, yine yok. Biberon denen şeye süt koymuş getirmiş bana. Önce sevmedim, tükürdüm, tiksindim ağladım ama akşam olup da uykum gelince dayanamadım. N’apalım bu sefer de bu garip şeyle içeyim sütümü dedim. İçtim, emziğimi aldım uyudum. Benim için artık meme yoktu “bibi” vardı, canım biberonum…
Artık her uykudan önce bibimle sütümü içiyordum. Ama bazen canım uyumasam da bibimi istiyordu. Mesela arabada, mesela canım yandığında, mesela annemi istediğimde… Bibi de bibi, bibi de bibi...
Bir gün o korkunç gerçeklerden biriyle daha karşılaştım. “Bibi” de yoktu artık. Bibiler eskidi dediler, sen büyüdün dediler, bardakla, pipetle süt verdiler. İğreeeeenç! Tükürdüm, ağladım, eline vurdum, ittim, istemedim... Yine de her seferinde bana bunlarla geldi. Kafasız kadın, seni sevsem de bazen zekândan şüphe ettim…
Günlerce, gecelerce ağladım, karalar bağladım…(2 gün). Uzuuuun zaman sonra kabullenmek zorunda kaldım, artık bibiler gitmişti. Hala ara ara aklıma gelir, ne güzel şeydi o, bibimmm benim. Meme mi dediniz, o neydi, hatırlayamadım?
Neyse ki şimdi emziğim var, kısaca emik diyorum. Akşam uyurken ya da gündüz canım sıkkın olduğunda hemen isterim, hemen verirler. Ağlamamı istemezler. Baktım her ağladığımda alıyorum emiğimi, rahatlıyorum oh. Hayat bana güzel, emik tüm sorunlarınızı çözer.
Bu aralar sana bez fazla diyorlar, büyüdün artık diyorlar. Bazen çok sıcakladığımda ben de bezimi istemesem de o lazımlığa oturmayı da hatırlamak kolay değil. Bir bakmışım her yer ıslanmış, bir bakmışım bacaklarımdan aşağı çişler akmış. Hiç hoşlanmadım tabi bu durumdan ben ıslak ıslak duramam. Takalım dediler, temam dedim. Seviyorum bezimi henüz ondan ayrılamam.
Kıyafetler giyiyor ablam kendi kendine. En çok ona özeniyorum. Uğraşıyorum uğraşıyorum o kol nerden nereye geçiyor, o bacak hangi deliğe giriyor bir türlü anlayamıyorum. Ve buna çok gıcık oluyorum. Yardım falan da istemiyorum, hiç anlamıyorlar beni hemen gelip “yardım edelim miiii bidi bidi bidii” başlıyorlar. Lan ben yardım istesem isterim, ne karışıyorsun işime, zaten sinirlerim tepemde, pöfffff. Emiğim nerde benim?
Bazı sabahlar çok asabi kalkıyorum, ne istediğimi ben de bilmiyorum. Dün sabah sakız istedim, ondan önceki sabah köfte, bugün de kitabum “Lulu”yu okusun istedim. Ama gözlerini bile açamadı tembel midir nedir anlamadım ki, hep bir gözü uykuda. İlla benim zorumla kalkacak, ağlamasam hayatta kalkmaz yerinden, uyur da uyur. Ne demiştim, sevsem de seni, tembel olduğundan da şüpheleniyorum.
İşte bu ara çok ağlıyorum, çok tepiniyorum, çok bağırıyorum. Tam olarak ne istediğimi ben de bilmiyorum. Sakinleşemiyorum, her şeyi kafalarına geçiresim geliyor, herkese kızıyorum. Ama o beni anlasın istiyorum. Gelsin sarılsın, sevsin, sakinleştirsin. Ben itsem de gitmesin. Ben kızsam da o sinirlenmesin. O beni hep sevsin, hep sevsin… Her dediğimi dinlesin, her istediğimi versin, o beni hep sevsin, hep sevsin..
YORUMLAR