Birgün dikiz aynasında makyajima bakarken farkettim. Neden makyaj yapıyoruz sahi biz? Bu nasıl bir özgüven eksikliği? Neden makyajsız yüzümüze bakmaya tahammülümüz yok? Ben ve çevremdeki çoğu kadın aynı şeyi söylüyor biraz kapatıcı, biraz allık, biraz rimel, biraz ruj kendimi daha iyi hissettirir; yüzüme renk gelir. Peki biz makyajsız neden kendimizi renksiz sanıyoruz? Bebekken ve çocukken hiç böyle kaygısı olmayan insanlar ne zaman kaygılanmaya başlıyorlar! Ergenlikte? Bir başkasına kendini beğendirme çağlarında mı? Peki o zaman bize o pembe yanakların, o kırmızı dudakların daha güzel olduğunu kimler bilerek veya çaktırmadan öğretti? Şimdi hayat şartları olduğumuzdan daha kötü, daha yaşlı, daha sağlıksız gösteriyor diye düşünebilirsiniz oysa bize öğretilen güzellik algısı bunları düşündüren. Düşünsenize hiç kimsenin makyaj yapmadığını, herkesin mor gözaltları, soluk yanaklar, rengi uçuk dudaklarla dolaştığı bir dünya daha kolay olmaz mıydı? Başkasının algısının öneminin sosyal medya ile daha da arttığı bu dönemde makyajlar da yetmemeye başladı bize. Artık kendimizi sunarken akıllı telefonumuz bir de makyaj yapıyor soluk yorgun yüzlerimize.. Kendimize hiç tahammülümüz kalmadı bence, olduğumuz gibi görünmeye, olduğumuz gibi bizi bilmelerine.. Oysa hiç dillerden düşmeyen en popüler söylem : ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol bugünlerde. Bunu yapabilen tek insan türü var gözümde : Çocuk Her ne kadar biz onların kendilerini çok seven, sana da sadece sevgi gözüyle bakan bakış açılarını zamanla değiştiriyorsak da o duru gözü uzun bir zaman taşıyorlar bakışlarında. Şimdi bakıyorum kızlarıma keşke o güzel gözlerinizi o güzel bakışlarınızı hiç bozmamayı başarabilsem. Sonra bu satırları yazdığım arabamın dikiz aynasına bakıyorum yine. Hiç makyaj yapmamışım Çok mu solgunum ne?
YORUMLAR