Anne ve bebeğin birlikte uyuması (Co-sleeping)
Günümüzde yapılan kapsamlı araştırmalara göre anne ve bebeğin birlikte uyumasının özellikle ilk 6 aylık dönemde görülen SIDS’e (ani beşik ölümü) karşı önemli bir koruma sağladığı düşünülmektedir. SIDS nedenleri henüz tam olarak bilinememektedir. Ancak, birlikte uyku sırasında anne ve bebeğin yakın ve sık tekrarlanan temasları sonucu bebeğin daha sık uyanması ve de kendini daha güvende hissetmesinin koruyucu olduğu tahmin edilmektedir.
Anne ve bebeğin birlikte uykusu; aynı odada veya aynı yatakta olmak üzere iki farklı biçimde düşünülebilir. Aynı odayı paylaşma (room-in), artık günümüzde doğumdan itibaren yaygın biçimde uygulanan bir yöntemdir. Anne ve bebek hastane sonrasında evde sürdükleri yaşamda da yine farklı yataklarda ama aynı oda içinde uyku uyuyabilmektedir. Neredeyse hemen her uzman bu yöntemin doğru olduğunu da savunmaktadır. Bu anlamda aynı odayı paylaşmak bebeğin ve annenin yakın ilişki içinde olması bakımından doğru kabul edilmektedir.
Ancak, aynı odada bulunmanın yanı sıra aynı yatağı paylaşmanın daha güçlü avantajları olduğunu ileri süren çalışmalar da mevcuttur. O nedenle, anne ve bebeğin aynı yatağı paylaşmasının önemine ilişkin birkaç şey söylemek önemli olabilir.
Öncelikle, aynı yatakta uyumanın tehlikeli olabileceğine ve bebeğin yatay pozisyonda emzirilmesinin uygun olmadığına dair, aslında yeterli bilimsel veri olmaksızın daha çok bir inanış biçimde yaygın olarak kabul gören görüşlerin doğruluğuna biraz şüpheyle bakmak gerekir. Tarih boyunca pek çok kültürde anne ve bebek, üstelik uzun yıllar aynı yatağı paylaşmıştır. Birlikte uyumada elde edilen olası ürkütücü sonuçların, ayrı uyuma sonucu gerçekleşen SIDS raporları karşısında son derece düşük olduğu anlaşılmıştır. Yaygın olarak karşılaştığımız bir diğer yanlış bilgi de, bebeğin yatay pozisyonda emzirilmesinin kulak enfeksiyonlarına neden olabileceği üzerinedir. Oysaki böyle bir sonuç için kesin bir bilimsel veri bulunmamaktadır. Ayrıca, gerçekçi bir biçimde düşünüldüğünde anne oturarak ya da yatarak emzirdiğinde, her iki durumda da bebeğin zaten yatay bir pozisyonda emdiği unutulmamalıdır. Ancak, birlikte uygunun sebep olabileceği olası tehlikelere ilişkin annelerin bilgilendirilmesi de son derece önemlidir. Örneğin, aynı yatak içinde birlikte uykunun bir müddet sadece anne ve bebek olmak üzere gerçekleştirilmesi kısmen önerilmekte olup bu sırada anne ve bebeğin emzirme seansları dışında uyku anlarında birbirlerine olan mesafelerinin önemli olabileceği de vurgulanmaktadır. Ayrıca, düşük doğum ağırlığıyla dünyaya gelen bebeklerin ya da çok küçük bebeklerin yatak paylaşımı için biraz daha büyümelerinin beklenmesinin önemli olabileceği düşünülür.
Altı çizilmesi gereken bir diğer önemli konu da, annenin gece uykuları sırasında aşırı yorgun ve bitkin olmaması ya da alkol ve benzeri madde alışkanlığının olmaması gerektiğine ve de bebeğinin en ufak hareketinde uyanabilmesinin önemli olabileceğine ilişkindir. Tüm bu faktörlere dikkat edilebildiğinde çok sayıda anne ve bebeğin aynı yatakta güvenle uyuyabildiği bilinmektedir.
Önemli bir not düşelim: Genellikle anneler gebelik dönemlerinin son üç ayında oldukça sık uyanmaya başlarlar ve bu düzen fizyolojik olarak doğumdan sonraki uyku düzeninin de bu şekilde organize olmasına yardımcı olabilir. Yani, anne için gece sık uyanmak ve dikkatli bir uyku uyumak sanılanın aksine pekte güç olmayabilir.
Öyleyse, anne ve bebeğin aynı yatağı paylaşmasının ne gibi avantajları olabileceği üzerine birkaç şey söyleyelim:
- Ebeveynler genellikle daha iyi uyuyabilmektedir.
- Bebekler hem daha iyi hem de daha mutlu uyuyabilmektedir.
- Gece boyunca emzirme seansları daha kolay kurulur ve bebekler daha uzun süre ve daha sık emerler.
- Annenin gece sık emzirmesi süt üretiminin korunması bakımından oldukça önemlidir. O nedenle birlikte uyku süt üretiminin korunmasını destekler.
- Anne, gece emzirme seansları boyunca daha iyi dinlenir ve ertesi güne daha dinç başlayabilir.
- SIDS riski güçlü oranda azalır.
- Anne ve bebeğin hissedebileceği ayrılık kaygısı hafifler. Psikolojik olarak daha iyi bir uyku uyur ve sabah daha mutlu uyanabilirler.
- Birlikte uykunun hem bebek hem de anne için yüzde tebessüm yaratan bir yol olduğu da bilinmektedir.
Peki, birlikte uykunun daha güvenli bir hale getirilebilmesi için neler yapılabilir?
Öncelikle bebeğin uyuduğu uyku alanının güvenli olması önemlidir:
- Yatak aşırı yumuşak (içe göçen) olmamalı; uyku yüzeyi sağlam olmalıdır.
- Yatağa adapte edilen bir tür ek yatak (beşik) tercih edilmişse, güvenli bir şekilde monte edildiğinden emin olunmalıdır.
- Bebeğin yüzüne yakın gevşek yastıklar, doldurulmuş hayvanlar, ya da yumuşak battaniye olmamalıdır.
- Yatağın alan genişliği uygun olmalı, bebek herhangi bir boşluğa yakın yatırılmamalıdır.
- Bebeğin sırt bölgesine fazla yumuşak olmayan bir destek yerleştirilmelidir.
- Eğer bebeğin daha büyük bir kardeşi ya da kardeşleri var ise, bir süre (henüz bebek küçükken) çoklu yatak paylaşımından kaçınılmalıdır.
Anne ve bebeğin aynı yatağı paylaşarak uyuması belli hususlara dikkat edildiğinde, oldukça güvenli olabilir. Her şeyden öte, böyle bir uyku şeklinin anne ve bebek arasındaki mutlu bağa eşsiz bir katkı yaptığını söylemek mümkündür.
Özetle birlikte uyku, duygusal faktörlerin yanı sıra bebeğin emzirilme ve beslenme sıklığı bakımından da güçlü avantajlar sağlar. Elbette, her aile kendi yaşam düzenini belirlemekte özgürdür. Birlikte uyku da aynı şekilde şartların izin verdiği ölçüde gerçekleştirilebilir. Ancak, bebeğin duygusal faktörleri ve gece boyunca sık emzirilmesinin önemli olduğu bilindiğinde çoğu annenin gece boyunca bebeğiyle uyumayı tercih etmesinin yararlı olabileceğini söylemek gerekir.
Kim daha güvenli, huzurlu ve mutlu bir uyku istemez ki?
Yararlanılan kaynaklar:
- kellymom.com/parenting/nighttime/cosleeping/
- kellymom.com/bf/normal/fertility/
- Clinical Protocol #6: Guideline on Co-Sleeping and Breastfeeding: bfmed.org/Resources/Protocols.aspx
YORUMLAR