Emzirmenin bebeğin diş sağlığına etkisi

Bebeğin diş çıkarma dönemi çoğu aile tarafından heyecanla beklenir. Bu heyecana bağlı olarak pek çok kültürde ilk dişlerin çıkması belli ritüeller eşliğinde kutlanmakta ve bu döneme açıkça ayrı bir anlam yüklenmektedir. Bunun en önemli nedeni, bebeğin büyüdüğüne ilişkin ortaya çıkan göstergelere verilen önemdir. İlk diş, ilk emekleme, ilk adımlar, ilk sözcükler; hepsi bebeğin gelişimini gösteren ayrı ayrı göstergelerdir. Bu nedenle de ailelerin bu dönemlere gösterdiği önem şüphesiz haklı sayılabilir.


Bebeklerin ilk dişleri 6 ay civarında çıkmaya başlar. Ancak 6. aydan önce diş çıkaran bebekler de vardır; hatta dişleri çıkmış olarak doğan bebekler de... Diş çıkarma dönemi, dişlerin sağlığı ve yapısı büyük ölçüde ailenin diş öyküsü (genetik faktörler) ile ilişkili bulunmaktadır. Ancak genetik faktörler yeterli bulunmayıp dişlerin bakımına gösterilen özen ve belirli yiyeceklerden uzak durarak dişlerin sağlığının korunması, biz yetişkinlerde önemli olduğu gibi bebeklerin ve çocukların ağız sağlığında da son derece önemlidir. Bebeğin ilk çıkan dişlerine “süt dişleri” denir. Çocukların süt dişleri 6-12 yaşları arasında düşerek yerini “karışık dişlenme” denilen olgun dişlere bırakır. Süt dişleri çocuğun ağzında oldukça önemli bir süre kaldığından bakımı ve sağlığı konusu da ayrı bir önem arz etmektedir. Bugün bilinmektedir ki, dişlerdeki herhangi bir ciddi sağlık sorunu, beyin dahil bir takım organların sağlığına da olumsuz etki edebilmektedir. Bu nedenle hekimler, ilk dişlerin çıkışının tamamlanmasından itibaren dişlerin bebeğin ayına uygun fırçalarla düzenli olarak temizlenmeye başlanmasını önermektedir.


Süt dişleri dönemi, adı üzerinde bebeğin anne sütü aldığı döneme özgü dişlerdir. Anne sütündeki besin içerikleri ve emzirmenin anatomisi bebeğin hem dişlerinin hem de damak anatomisinin gelişimine uygun özelliktedir.



Gece emzirmek diş çürümesine neden olur mu?

Bazı sağlık uzmanlarının süt dişlerinde gelişen çürüklerden gece emzirmelerini sorumlu tuttuğu bilinmektedir. Oysaki bilimsel olarak, diş çürümelerinde genetik faktörlerin, yeterli temizliğin yapılmamasının ve şekerli gıdaların tüketiminin etkili olduğu kanıtlanmıştır. Dolayısıyla bebeğin gece boyu emzirilmesinin diş çürümelerinde tek başına yeterli neden olamayacağını söylemek mümkündür.


Bunun yanı sıra günümüzde “Emzirme ve diş çürümesi” arasında bir ilişki olup olmadığına dair yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda herhangi bir kesin kanıt elde edilememiştir. Yapılan bu çalışmalarda gece ve gündüz emen diğer memeli türlerinin dişleri incelendiğinde çürüğe rastlanmamıştır. Bunun yanı sıra, Brain Palmer’ın yaptığıbinlerce yıllık çocuk kafa tası incelemelerinde (diş macunundan çok önceki dönemlerde dahi..) neredeyse hiçbir çürük görülmemiştir.


Emzirmenin diş çürümesine yol açmama nedenleri neler olabilir?

  1. Tekrar edelim, “Gece emzirmelerinin çürüğe yol açtığına dair kanıt yoktur”.
  2. Sütün memeden çekilme anında çıkan süt bebeğin küçük dilinin arkasından boğazına doğru çekilir ve yutulur. Yani, emzirme esnasında anne sütü ağız içinde ve dişler etrafında toplanmaz. Ancak böyle bir toplanma şu nedenlerle olabilir (ki bu nedenler genellikle bebeğin ilk 3-6 aylık döneminde söz konusu olabilir ve bu aylarda henüz ağızda diş mevcut değildir) sütün hızlı yutulamadığı/aktif emmede acemilik dönemi ve sütün mideden geri çıktığı olası durumlar/kusma vb.
  3. Anne sütünde bulunan laktoferrin, IgA, IgG ve yüksek pH seviyelerinin diş çürümelerini engellediği düşünülmektedir.
  4. Anne sütü dişler üzerinde kalsiyum ve fosfor bırakarak dişleri etkin bir biçimde güçlendirmektedir.
  5. Palmer’ın yaptığı çocuk kafatası incelemelerinde diş çürüklerine rastlamamasının nedeni olarak, karbonhidrat ve işlenmiş şeker tüketiminin az olduğu bir beslenme şeklinin var olduğu anlaşılmıştır.
  6. Pek çok araştırma, başka bir karbonhidrat kaynağı olmadığı sürece, anne sütünün çürüklere yol açmadığını göstermektedir.

Gece emzirmeleri ile ilgili şu ayrıntının da altını çizmek gerekir: anne sütü günün saatlerine göre değişen içeriklere sahip, dinamik bir besindir. Bu anlamda gece sütünün içerikleri gündüz sütünden ayrı özellikler taşır. Sütün en önemli karbonhidratı olan sütün şeker kısmı (laktoz)su yoğunluğu yüksek olan sabah sütünde en yüksek değerdedir ve gün ilerledikçe akşama doğru sütteki laktoz azalmaya başlar. Gece saatlerinde salgılanan sütün laktoz değeri en düşük niteliktedir. Bu nedenle anneler genellikle memelerinin akşam saatlerinde yumuşadığından(hatta sütün bittiği endişesinden) söz ederler. Oysaki akşam sütünde, sütün %90ını oluşturan su kısmı salgısal olarak artık azalmış, sütün içeriğini daha çok yağ oluşturmaya başlamıştır. Bu yüzden bebek beslenmesinde gece sütünün ayrı bir önemi vardır; çünkü bebek daha yağlı bir süte erişir. Bu bilginin özellikle altını çizmek istememin nedeni, gece emzirmelerinin diş çürümelerine yol açabileceğine dair öne sürülen görüşlerde sütteki laktozun sorumlu tutulmasıdır.


Ernest Hooton şöyle der, “Hazır porselen dişlerimizin nedeni hazır yemeklerdir.” Öyleyse, çocuklara anne sütü dışında verilen her işlenmiş gıdanın ve yapay sütlerin çocuğun beden sağlığına yaptığı olumsuz etkilerin yanı sıra diş sağlığı üzerine de etkilerini hesaba katmak gerekir.





Yararlanılan Kaynaklar:


  1. http://www.medicanadis.com.tr/index.php/pedodonti
  2. La Leche League International, Emzirme Sanatı, Gün Yayıncılık, İstanbul, 2011, s. 283-284.
  3. Marshall TA, Levy SM, Warren JJ, et al. (2004) Associations between intakes of fluoride from beverages during infancy and dental fluorosis of primary teeth J Am Coll Nutr 23(2):108-16


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.