Pozitif ayrımcılık kadının en büyük düşmanı


Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken emekli bir bankacı ve aktif bir mutfak emekçisi olarak söylemek istediklerim var. Kadına dair dünyada ve ülkemde pek çok problem var; şiddet ve cinsel kölelik şüphesiz utanç duyulacak kanayan bir yana.


Eğitim ve istihdam ise, diğerleri kadar can acıtmasa da kadının saygınlığı ve gerçek kadın erkek eşitliği için çok çok önemli.


Günümüzde kız çocuklarının eğitim haklarının yerine getirilmesi için resmi girişimleri ve sivil toplum örgütlerinin çabalarını göz ardı edemeyiz.


İstihdama gelince, bu konuda da devlet ve özel sektörün olumlu çabaları her geçen gün artırıyor. Konuyla ilgili son tebliğ Sermaye Piyasası Kurulu'na ait. Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğe eklenen 4.3.10 numaralı madde şöyle diyor:

“Yönetim Kurulu'nda en az bir kadın üye bulunur.”


Bu durumda borsada işlem gören şirketlerin yönetim kurullarında bundan böyle en az bir kadın üye olacak.


Sevindirici bir gelişme ama bir o kadar da düşündürücü...


Madde sanki şirketlerin yönetim kurullarının tamamen kadınlardan oluşabileceği ihtimali hiç yokmuş gibi kurgulanmış. Yani “yönetim kurulunda en az bir erkek üye bulunur” gibi bir gereklilik olamaz mı bir gün, bir ümit?


En doğrusu her yönetim kurulunun işinin ehli insanlardan oluşması, o işi en iyi yapanlardan, kadın erkek farkı gözetmeksizin.


Biz kadınlar yaradılışımız gereği çok güçlü melekelerle dünyaya geliyoruz. İsteyen, niyet eden bir kadının yapamayacağı iş yoktur. Doğru eğitim ve güçlü bir dünya görüşüyle iş hayatında da gelemeyeceği nokta, başaramayacağı bir hedef olamaz. Bu yolculukta kanımca kadının en büyük düşmanı pozitif ayrımcılıktır. Çalışan, emek harcayan, vizyon sahibi kadının başka hiçbir desteğe ihtiyacı yoktur. Kadın bir işin ehli olduğu için o işin sahibi olmalıdır, kadın olduğu için değil. Bir erkek de iyi yaptığı için bir işin sorumluluğunu almalıdır, kadın olmadığı için değil…


8 Mart Kadınlar Günü'nü bu duygularla kutlayalım. Çalışarak hak edenlere, bileğinin hakkıyla kazananlara eşit imkanların sunulduğu, emekçilerin bir gün emeklerinin karşılığını alabilecekleri bir dünya ümid ederek…


HT Hayat, “Hayat, topuk sesleriyle güzel” diyerek sizlere merhaba demişti. Katılıyorum hayat demir gibi kadınların topuk sesleri, aslan gibi erkeklerin güven veren bakışlarıyla güzel… Hayat kaliteli beyinlerin ve zarif ruhların birlikteliğiyle güzel… Ve son olarak hayat üreterek güzel…


“Benim için geç” diyorsanız; mutluluk üretin, gülümsemeyi görev edinin. Pek çoklarının üzerinden büyük bir yük almış olursunuz, büyük bir iş başarırsınız…






>>Damla çikolatalı muffin tarifi için lütfen tıklayın...



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.