Diyetsiz hayat! Bu kural sağlıklı beslenmede kurtuluşunuz olabilir!
Bu sabah Instagram'da bir paylaşım gördüm. Biri aynen şöyle yazmış...
"Gezmeler, eğlenmeler bitti, şimdi sıkıcı sağlıklı beslenme hayatıma geri dönebilirim". Bunu okuyunca aslında bayağı üzüldüm. Sağlıklı beslenme, insanın böyle yüreğini daraltan bir şey olursa, nasıl sürdürülebilir ki. İnsanoğlu zevk almadığı hiçbir şeyi uzun süreli yapamaz. Bu yüzden de çoğu kişi 2 ay hapisteymiş gibi yaşayıp, kendini her şeyden soyutlayıp diyet yapıp, istediği kiloya inip, sonra normal hayatına geri dönmek istiyor. 2 ayın sonunda hedef kiloya ulaşılınca gelsin pideler, gitsin tatlılar, hooop her şey başladığımız noktaya, hatta daha da istemediğimiz bir noktaya dönmüş oluyor. Hal böyle olunca da hep bildiğimiz al-ver döngüsünden kurtulamıyoruz ve ayrıca sağlığımızda da düzelme olmuyor veya sağlığı korumak için bir adım dahi atmamış oluyoruz. Bir bakıyoruz ki elimizde daha da fazla bozulmuş bir metabolizma var.
Biliyorum, hepimizin canı pizza istiyor, hamburger istiyor. Sağlıklı besleneceğiz diye cenderede mi yaşayacağız? Tabii ki hayır. Bunun tek bir çözümü var. Denge kuracağız. Hayatımızın her alanında olduğu gibi bunda da denge kurmak en önemli şey. Peki bu dengeyi nasıl kuracağız?
Genelde bu 80/20 uygulanıyor ama ben sağlık açısından 90/10 yapılması taraftarıyım. Bence modern ve sosyal hayatta sağlıklı beslenebilip, bundan zevk alabilmenin en güzel yolu bu.
Kural çok basit. Hayatımızın %90’ninda iyi beslenmek, %10’da da zevk aldığımız, belki dışarıda bir pizzanın, bir sütlü tatlının veya 1 kadeh şarabın keyfini çıkartmaktır. Hesap çok basit. Eğer günde 3 ana öğün yiyorsanız, haftada 2 tane ana kaçamak öğünü yapabilirsiniz. Bunu tabii ki sağlığınızda her şeyin yolunda olduğunu düşünerek, genel anlatıyorum. Kendimden örnek vermem gerekirse, benim kaçamaklarım genelde şöyle oluyor. Diyabet geçmişim olduğu için şekeri istisnasız yemiyorum. Yani ödül veya kaçamakta da yok ama cumartesi akşamı bir porsiyon sushi veya pazar akşamüstü arkadaşlarla dışarıda bir yemekte 1-2 kadeh şarap benim kaçamağımdır. Beslenme şeklinize göre bunu zevk aldığınız şeylerle siz şekillendirebilirsiniz. Burada önemli olan %10’luk kısmın yapıldığı anda bitmesi ve bir sonraki öğünde normal düzende devam etmektir. Biz zaten %90’nda temiz beslenirsek, vücudumuz %10’luk kısmı tolere edecektir.
Bu %10’luk kısımlarda da kontrolü kaybetmemek için önerim, normal beslenmenizde canınızın istediği şeylerin sağlıklı versiyonlarını yapmaktır. Böylece sağlıklı beslenmenizde yani %90’lık kısmınızda zevksiz bir hayatınız olmayacaktır. Örneğin; kurabiye, kek, börek gibi aklımızı çelen yiyeceklerin sağlıklı versiyonlarını da yapıp, normal rutinimizde bunları yersek, kaçamak kısmında lastiği patlamış kamyon gibi kendimizi yokuştan aşağı bırakmayız. Zaten sağlıklı versiyonları ile belli oranda nefsimizi köreltmiş olacağımız için, kaçamaklarımız bile daha kontrollü olacaktır.
Ayrıca bir fanus içinde yaşayıp, bu zevkleri almamanın psikolojik etkileri de çok daha fazla. Ruh mutlu olmadıktan sonra bedenin mutlu olması mümkün değil. Bu yüzden sağlıklı beslenmeyi de takıntı haline getirmeden, kendimizi mutlu ederek yaşamak, hem bedenimizi hem de ruhumuzu iyileştirecektir.
Herkese sağlıklı,mutlu ve şekersiz günler dilerim.
YORUMLAR