Kayınvalidem biraz düşünceli olsa keşke

“Merhaba Yeşim Hanım,

Siz benim iç dünyamı aydınlatan kişi oldunuz. Geçen senelerde size erkek arkadaşımdan bahsetmiştim babası vefat etmişti, ona nasıl davranmam gerektiğini sormuştum. Güzel haberim var, evlendik! Üç aylık da bebeğimiz var! :) Güzel haberleri baştan vermek istedim… Ama gel gelelim hamileliğimin son bir ayında içsel olarak çok zor zamanlar geçiyorum. Kayınvalidemin sağlık sorunları var ve tek başına bir yere gidemiyor ama şu an doktora gidiyor ve her şey yoluna girecek inşallah... İlk zamanlar içime atıyordum ama hamilelik olduğundan beri dışa yansıtıyorum ve eşimle bizim sıkıntımız yok fakat kayınvalide söz konusu olduğunda çok atışıyoruz… Ben size birkaç örnek vermek istiyorum.


Ben çalışmıyorum. Çarşıya çıkacağım zaman kayınvalidem “paran var mı yoksa vereyim” dedi. Ben de her seferinde “bende yoksa, eşim bırakmadıysa zaten sana sorarım” dedim. “Anne o benim eşim, ben ondan almak istiyorum, olmazsa senden alırım” dedim. Yani benim buradaki amacım evlendim sonuçta, 24 yaşındayım ve bazı şeyleri eşimle paylaşmak istiyorum. Eşimle hiç başbaşa kalamıyoruz. Kayınvalidem hastaydı ama şu anda durumu iyi ve biz de yeni evliyiz sonuçta. Kardeşine gidebilirsin, bizi düşünme dedim ama karşılığında bana evimi özlüyorum dedi. Haklı ama bizi de düşünmesi gerektiğini düşünüyorum ve bunu ona söyledim. Eşime de doğum günü için annesini kardeşine bırakalım mı başbaşa yemek yeriz dedim ama bana kadına nasıl git derim dedi. Ya Yeşim hanım ben ne yapayım? Hep annesi de annesi... Benim annem eskiden günde 3 defa arardı şimdi haftada en fazla iki, biraz düşünceli olması lazım değil mi?


Bir de kayınvalidem benden 3 gün önce kek istedi. Ben de ilaç kullanıyordum, durmadan baş dönmesi yapıyordu. Anne dedim, şu an iyi değilim sonra yapalım. Ve eşime gitti onu anlattı biliyor musunuz? Kaç gündür kek istedim yapmadı, canım çekti, ne yapayım demez mi? O an elim ayağım öyle bir titredi ki ne olduğumu şaşırdım. Üçümüz oturup konuştuğumuz da oldu. Herkes içindekileri söyledi barıştık ama ben odama gidince başladı eşime ağlamaya. O ağlayışı duyunca öyle bir sinirlendim ki anlatamam. Eşim de bana kızdı çok sert konuşmuşum diye. Bir durum yaşadığımda eşime anlatıyorum ona göre davransın diye, ikimizi idare etmekte zorlanıyor. Geceleri gizlice ağlamaya başladım artık, çok bunalıyorum, kayınvalidemi göresim gelmiyor. Normalde böyle değildim ben ona karşı, çok seviyordum, saygıda da kusur etmiyorum. Eşim kayınvalidemin yanında şakasına sert takılıyor, kadın gülüyor. Sinirimi bozuyor, dalga geçermiş gibi... Ben bizi kıskandığını düşünmeye başladım. Eşim de geçen gün bana evlendiğimizde ben böyle hayal etmemiştim dedi. Çok üzüldüm. Ne olur Yeşim Hanım bana yardımcı olun... İçim çok dolu tutamıyorum artık...”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Yaşanan bazı ilişkileri fasulyeden yaşarız sevgili okurlar. Bu fasulyeden ilişkileri insan herkesle yaşayabilir; annemizle, babamızla, kardeşlerimizle, arkadaşlarla, sevgiliyle, çocuklarınızla bu fasulyeden ilişkiler içinde olabilirsiniz. Bu şekilde yaşanan ilişkiler hasta yemeği gibi yavan olur. Ne siz karşınızdakine ne de karşınızdaki size bir güzellik katar, ama yaşanır. Neden iilişkiler fasulyeden yaşanır? Önem vermediğinizden, sevmediğinizden... Bazen de farkında bile olmadığınızdan... İş olsun torba dolsun diyerek biriyle iletişim içindeyseniz bu bir fasulyeden ilişkidir. Hoşa gitmiyor değil mi adını fasulye diyerek dile getirince… Kendi fasulyeden ilişkilerinizi mi hatırladınız?


Siz de sevgili okurum ne yazık ki kayınvalidenizi fasulye yerine koymuşsunuz. Onu öncelikle hayatınızda fazla görmüşsünüz, sonra da fasulye yerine koymuşsunuz. İstememişsiniz, zaten yazınızın her satırında dile de getirmişsiniz. Sizi yeni evli olmanız nedeniyle bir parça anlıyor, çokça da anlayamıyorum. Evlisiniz, koca bir hayat var önünüzde. Bu acele neden? Biraz sabırlı ve güçlü olun. Önceleri sevdiğiniz kayınvalidenizin artık evlenmiş olduğunuzdan sizin için hükmü bitmiş. Bir değeri de kalmamış. Oğlunu almışsınız, artık onunla işiniz kalmamış. Kayınpeder de olmayınca kadın yakınları olsa da bir başına kalmış. Kayınvalideniz oldukça önemli bir rahatsızlık geçirmiş. Bu rahatsızlığın zamanlaması her iki taraf için de kötü olsa da hastalık bu, herkes yaşayabilir ve önceden geliyorum diyerek randevu almaz.


Düne kadar kayınvalidenizin evini bile temizlerken bugün evli olmanın rahatlığıyla kadına sürekli kapris yapmışsınız. Ak dese kara anlamışsınız. Verdiğiniz örneklerden bir tanesi size çarşıya giderken paran var mı, vereyim demiş. Siz benim kocam var diyerek cevap vermişsiniz. Sizce bu güzel bir cevap mı? Hamilelik bir hastalık değildir, düşük tehlikesi ilk aylarda olabilir. Birçok kadın yaşar bu durumu ama büyütmez, dikkat eder. Siz hamilelik durumunu fazlaca abartarak kendi davranışlarınıza karşı kalkan olarak kullanmaya çalışmışsınız. Hiçbir davranışınızı da bu hamilelikle örtemezsiniz. Sadece sözde kalır, gerçekle bağdaşmaz. Daha önceden de bana yazmışsınız, ne güzel şimdi de yazarak benimle paylaşmışsınız, çok mutlu oldum. Ama birisi size gerçekleri söylemeli. Hatta bu kişi anneniz olmalıydı. Benden önce size kızım ne yapıyorsun diyerek ikaz etmeliydi. Bir gün o da sizin yanınızda kalmak zorunda kalabilir değil mi?


Kayınvalidenizin de mutlaka hataları olmuştur ama siz ona her fırsatta onu istemediğinizi hissettirmişsiniz. Kim olsa bu istememezlikle hata yapar çünkü iyi niyet kaybolur. Kayınvalidenizle bu birlikte geçirdiğiniz zaman içinde yakın olup arkadaşça bir ilişki içine girerek onu da konuşmalarınızın içine almaya çalışıp dışlamasaydınız eşiniz size karşı bu kadar uzak davranır mıydı? Eşiniz annesine karşı sizin davranışlarınızın telafisi içine girmiş. Farklı davranabilmiş olsaydınız eşiniz de sizin güzel davranışlarınızı gördüğünde bunun rahatlığıyla, mutluluğuyla annesinin yanlış davranışını gördüğünde anne ne yapıyorsun ya da niye böyle diyorsun eşim bu sözleri hak etmiyor gibi savunma içine girebilirdi. Bu tutumda olmadığınız için eşiniz annesini sessizce sizden koruma çabasına girmiş. Bu annesine karşı sorumluluğu, saygısı ve sevgisi açıklaması bu. Eşinizi kutluyorum.


Her evli kadın kocasıyla tutkulu bir sevgi içinde olmaz, dolayısıyla da sizi anlayamamış olabilir. Bazı duyguları çok geride bırakmış, unutmuştur bile. Nasıl olsa evliler düşüncesiyle sizin bu yalnız kalma ihtiyacınızı anlayamayabilir. Bunun bu şekilde olabileceğini aklınıza getirdiniz mi? Veya dışardan iyi gibi görünce de gerçekte belki kendini iyi hissetmiyor olabilir. Siz ona tutkuyla bir erkeğin, eşin sevildiğini onu dışlamadan, içinize alarak, fazlalık olarak, yük olarak görmeden oğluna olan sevginizi yaşayabilir, bu sevgiyi ona da hissettirebilirdiniz. Siz ne yapmışsınız? Her fırsatta kadına istenmediğini sözlerinizle, davranışlarınızla, suratınızla hissettirmişsiniz. Böyle bir durum içinde kalan kayınvalide ne yapar? Hissettiği duyguların etkisiyle kıskanır. Kıskanmasını da kimse yadırgayamaz. Eşiniz size bu gördükleri, yaşadıkları karşısında ne demiş: “Ben böyle beklemiyordum.” Bir nevi hayal kırıklığına uğratmışsınız. Kayınvalideniz hayatında bir değişim yaşamış, eşini kaybetmiş ciddi bir rahatsızlık geçirmiş, yalnız kalmış. Bu duruma alışması süreç ister. Siz onu anlamak yerine artık ona ihtiyacınız kalmadığından, evlenmiş olduğunuzdan, onu artık fasulyeden görmeye başladınız. Bu durumun açıklaması bu. Siz onu fasulyeden saymayıp ilgilenseydiniz bu ilgisizlikten şikayet edebilir miydiniz? Siz karşınızdakine değer verdikçe o da size değer verecekti. Oğlu bu huzuru, mutluluğu hissettikçe siz değerli olacaktınız. Kazançlı olan siz olacaktınız aslında. İnsan ne verirse onu alıyor. Bazen istisnalar olsa da gerçek olan bu...


Yazdıklarımın ardından düşüneceğinizi umuyorum. Şimdiye kadar yük olarak gördüğünüz kayınvalidenize sevgiyle yaklaşarak değişimi hissettirin. Sizin eşinizle çok zamanınız olacak o romantik anları yaşamak için. Unutmamanız gereken husus yalnız eşi sevmekle eşinizin kalbinde yer edinemezsiniz, ailesine karşı olan tutumunuzla bu sevgiyi onun yüreğine kazırsınız. Bu zor mu? Değil. Yaşamda her şey yaşanır, biter ve hayatınızdan gider. Size kalan sözlerdir, davranışlardır. Onları yürek almıyorsa hiç bitmez, ebediyen kalır. Hiçbir ilişki emeksiz bir yere varamaz. Sevgi de, saygı da, şefkat de hep emeklerden doğar. O emeği kalben verin sevgili okurum. Yaşayan her canlının, insanın gözünde, gönlünde bir değeri olmalı. İşiniz bitene kadar değil, siz yaşadıkça, onlar yaşadıkça... Hayat böyle anlam kazanır. Fasulyeden duygularla yaşam anlamına ulaşamaz. Bunu ne kadar erken kavrarsanız o kadar iyi. Sevgiler…


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Ben eski sevgilimi halya seviyorum oda beni ama ikimzde evliyiz
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.