Giriş: 25 Aralık 2016 Pazar

Sen kazanamazsın diyorlar...

“Merhaba Yeşim Hanım. Sizi severek takip ediyorum. İçimde ve kendi kafamda düşünüp cevabını alamadığım sorularım ve sorunlarım var. Ben 19 yaşındayım 2 buçuk yıllık sevgilim var, biz her şeyi bu zamana kadar beraber atlattık, yendik. Ben okumuyorum, sevgilim üniversite okuyor. Ben lise 2 yıllarında öğrenimime son verdim onunla tanışmadan önce ama sonrasında ben ona söz verdim açık öğretimden liseyi bitireceğim diye. Şu an da devam ediyorum açık öğretimden okumaya. Kendime ise güveniyorum, liseyi bitirmeyi çok istiyorum ve sonra da KPSS’yi kazanmak istiyorum. Ona yeminler ettim, sözler verdim bitirip kazanacağım diye ama içimden hiç ders çalışmak gelmiyor ve ilerde pişman olacağımı biliyorum haliyle, ders çalışmayan kazanamaz. Çevremde hiç kimse destekçi değil, olmuyor ‘sen kazanamazsın, yapamazsın’ diyorlar ve hırs yapıyorum daha fazla ama üzülüp, kendime güvenim azalıyor ya yapamazsam diye. Sizden yardımlarınızı bekliyorum, beni bir tek anlayan sizsiniz diye düşünüyorum. Saygılarımla...”

Yeşim Tijen’in cevabı:

Bir çok şey insanın kendisinde başlar, kendisinde biter. Yapabilecekleriniz, aklınızı ne kadar kullanıyorsanız o kadarıyla sınırlıdır. Yapmak istemek, yapmak istememek… Bunlar akılla aşılacak durumlardır. İnsan her şeyi isteyerek mi yapar? Bazılarını içinden yapmak gelmese de aklın itelemesiyle, ‘hadi ama yapmalısın’larıyla yapar. Şimdi siz de içinizden ders çalışmak gelmese de aklınızın yoluyla hareket etmelisiniz. Bugün yapamadıklarınızın altında, yarın ezilirsiniz. Dudaklarınızdan keşkeler dökülmeye başlar, o beş para etmeyen keşkeler, sizin için de para etmeyecektir. Yok hayır, bunu düşünmek bile istemiyorum…

Hani fasulyeden ilişkiler var ya, yazılarımda zaman zaman fasulyeden ilişkiler kurmayın diyerek bahsediyorum... Siz sevgili genç okurum, okumaz ve bu konuda gerekli çabayı göstermezseniz fasulyeden ilişki kurduğunuz hayat da size fasulyeden insan gibi davranacak. Sizin ona bir zamanlar davrandığınız gibi, kendinizi yormayıp, önemsemeyip öğrenim hayatını hiçe saydığınız gibi ‘’aman o mu’’ diyecek ‘’ne emek verdi ki kendi için? Okumadı, onun ederi bu. Yaşasın işte ederi kadar’’ diyecek ve sizi zavallı gibi itecek, kakacak, hiç acımayacak. İstediğiniz bu mu? Sade hayat mı size tekme atacak, istemeye istemeye de olsa hayattan önce size sevgiliniz tekme atacak. O üniversiteyi okuyan bir genç kız olarak, yanında okumamış birini taşımak istemeyecektir. Ailesinin karşısına çıkarmaya yüzü olmayacaktır. Haksız da sayılmaz. Diplomayla bile hayat zorken diplomasız biriyle ne yapsın değil mi? Bütün bunlar bilinçli olmakla ilgili, çok önemli. Bilmek ve anlamak. İşte sizi bunlar harekete geçirecek Kimse durduk yere bir yere varamaz. Her başarı bir emekle kazanılır. İyi bir yaşam da öyle, okumamış bir insan hayatta nereye varabilir? Genelde hiç bir yere. Bir kapıyı açmış dışardan okumaya başlamışsınız, bir kapı diğer kapıya götürecek sizi. Şayet aklınızı kullanırsanız. Yok ben o aklı öylesine taşıyorum diyorsanız zaten okumayacaksınızdır. Kimsenin size destek olmasına gerek yok, bakın en önemli kişi, sevgiliniz size destek oluyor, sizi itekliyor, bu ‘’hadi sevgilim sen yaparsın’’ gibi bir söz. Onu duyun, size ve hayatınıza bu davranışıyla olumlu bir katkı sunuyor. Birliktelikler bu şekilde yapıcı olmalı, iki taraf da birbirine bir şeyler katmalı. İşte o zaman daha güzelleşir yaşananan ilişkiler, size katılanları hisseder, görürsünüz ve o kişiye daha çok sarılırsınız. ‘’Yapamazsınız’’, bunu söyleyen insanlar nasıl insanlar dost mu düşman mı bunu bilemem ama cahil oldukları kesin. İnsan isterse her şeyi yapar. İstemek, ardından niyetlenmek, ateşin alması ve tutuşması sizin gayretinizde esen rüzgarlarda sönmemenizde, kararlı olmanızda... Bunu yaptığınızda gerçek potansiyelinizi keşfedeceksiniz. İnsanın gerçekte neler yapabileceğini görebilmesi ne müthiş değil mi?

“Cüret edemememizin nedeni işlerin zorluğu değil, biz cüret edemediğimiz için işler zor’’

Gün bugündür sevgili okurum, bugüne hakkını vermelisiniz. Nasıl vereceksiniz? Bugün yapmanız gerekenleri yaparak ki yarınınız olsun. Hiçbir şeye birden ulaşılmaz, ufak ufak bütüne ulaşılır. Onun için kendi önünüzden çekilmelisiniz. Kendinize engel sizsiniz. Kendinizi yönetmeyi bilirseniz yapabileceklerinizi de görürsünüz. İnsanın en çok kontrol edebileceği kendisidir. Kendinizi kontrol altında tutun, yapabileceğinize odaklanın. Ben yaparım deyin kendinize, tabii ki yaparsınız. Korkmayın sizi korkutan düşüncelerle beraber bir yola çıkın. Siz o yolda yürüdükçe, korkularınızı geride bıraktığınızı göreceksiniz. Her adımında daha hafifleyeceksiniz. Bu yolda ilerlemeye çalışırken, sizden daha iyi bilen kişilere sorun, öğrenin, sormaktan, yardım almaktan çekinmeyin.

Sevgili okurum, yazdıklarımda hep bahsettiğim şey ne? İnsanın kendini keşfetmesi, yaşamına, kendine, yaşadığı ilişkilere, işine, beklentilerine hakkını vermesi. İşte bunu yapabilen insanlar hayatta gerçekten varlıklarını hissettiriyorlar. Varlığınızı ortaya koymadan var olamazsınız. Şimdi kendinize sorun lütfen, hayatta fasulyeden bir insan mı olmak istersiniz? Bunun cevabı sizde ateşlenmeyi yapacaktır diye düşünüyorum. Kendinize hakkınızı verin, daha fazlasını yapabilecekken, azla yetinmeyin. Çok gençsiniz, 50 yaşında üniversiteye giden tanıdıklarım var. Siz 19 yaşındasınız. Hadi cesaret sevgili okurum. Her şey cesaretle başlar, sizde o cesaretin olduğuna inanıyorum. Hayata ben de varım demeyecek misiniz? Peki o zaman var mısınız? Biliyorum var olacaksınız. Unutmayın ki insanlar iyi şeylere layıktır… Sevgilerimle...

***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.