Seviyorum, vazgeçmek istemiyorum
Merhaba Yeşim Hanım, kafama takılan bir soruda diğer insanlara da ne kadar yardımcı olduğunuzu görünce ben de size yazmak istedim. Öncelikle benim şu an 1 senelik bir ilişkim var ve sevgilimle çok mutluyuz. Her zaman ikimizde her konuda birbirimizi anlar, dinler ve destek oluruz. Sevgilim de üniversite bitirmiş ve şu an güzel de bir mesleği olan, karakteri de güzel bir insan. Ama başından daha önce bir evlilik geçmiş 3 yıl evli kalmışlar daha sonra anlaşamayıp ayrılmışlar, 2 senedir ayrılar ve çocuk yok. Sevgilim toplumun etkisiyle de bunu bana biraz geç söyledi ama ben onu bildiğim için gayet anlayışla karşıladım. Bunu aileme söyledim ama ailem ondan soğuduklarını söylediler ve istemiyorlar da belli. Biz tekrardan ailemin sevgilimi sevmesini ve eskisi gibi tekrardan ona inanmalarını, ön yargılarını kırmalarını istiyoruz. Sizce bu konuda aileme karşı nasıl bir yaklaşım izleyebiliriz? Lütfen cevap verin kimseye bir şey anlatamıyorum ve ne yapacağımı da bilmiyorum. Sevgilimle birbirimizi çok seviyoruz ama ailemi nasıl ikna edebileceğimizi bilmiyoruz. Onlar da böyle yaklaşınca benim de aklım çok bulanıyor. Seviyorum, vazgeçmek istemiyorum sevgilimden ama ailem de böyle yapınca arafta kalıyorum, aklımı çok bulandırıyorlar çok üzülüyorum. Sizden acilen bir cevap bekliyorum lütfen mesajıma cevap verin.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Bugün 8 Mart, kadın haklarının dile getirildiği, kadın değerlidir bunu kadın da erkek de anlasın diyerek tantanaların yapıldığı özel bir gün. Kadınlar günü kutlu olsun ama …. “O saatte ne işi vardı sokakta?” “Kadınlar günü kutlu olsun ama o da mini etek giymiş”, “Kadınlar gün kutlu olsun ama o da hayır dememiş” denilmeye devam edildiği sürece bu kutlamalar toplumun bir kısmının gözünü boyamaktır sevgili okurlar başkaca bir getirisi yoktur, olmayacaktır. Kadına kendi fark ettirilmemişse, ezilmiş, baskılanmış, söz hakkı verilmemiş, susturulmuşsa istediğiniz kadar 8 Mart’ta Kadınlar Günü’nü kutlayın; ne ona ne öbürüne bugünde söylenenler, paylaşılanlar işlemeyecektir. Hayat akışında devam edecektir. Psikiyatristlerin hastalarına söylediği gibi burada çocukluk önemlidir. Çocuklukta o çocuğa neler işlenmiş bilmek gereklidir. Kadın eğer aileden değer görmüş, söz hakkı verilmiş, sözleri dinlenmiş, sevilmiş, sayılmışsa kimsenin sen değerlisin diye bas bas bağırmasına gerek yok. O kendinin de değerinin de farkında olacak, hayatında bunun bilinciyle adımlar atacaktır. Öbürü diye bahis ettiğim erkeğe gelince kadının değerliliği, erkekle eşit olduğu anlatılmamışsa, sen sus ağabeyin bilir diyerek erkeğe daha özel olduğu hissettirilmişse o erkeğe kadınla haklarının eşit olduğunu hiçbir 8 Mart’ta anlatamazsınız. Ruhuna eşitsizlik tohumları küçükten atıldığından o tohumlar bünyeyi ele geçirmiş olacaktır. Her bireyin hamuru önce ailesiyle sonra çevresel etkileşimle yoğrulur ve farkında mısınız kadına hak vermemeye çalışmak, kadının erkekle eşit görülmemesi hep bizim gibi gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin sorunudur. Biz kadınlara düşen önce ailede olmak üzere sesini çıkarmak, korkmamak, haklarımıza her yerde her koşulda sahip çıkabilecek akılda, bilinçte olmaktır. Başınıza elleriyle bastırıp sindirmelerine izin vermeyin, kim olduğunuzu, niye yaşadığınızı… Yaşadığınız her şeyi sorgulamayı öğrenmelisiniz. Hayatın önünü ancak sorduğunuz sorularla açabilirsiniz. Yoksa aynı yerde kalırsınız.
Sevgili kızım gönderdiğiniz mailinize baktığımda sevgilinizi ne güzel anlatmışsınız. Sizi dinleyen, anlayan her konuda destek olan, iyi bir işi olan sevgiliyi okuyunca insanın tamam ne güzel işte evlenin diyesi geliyor ama bu genç önceden evlenmiş. Önceden evlenmiş olması tüm iyilikleri değilse bile sanki bir kısmını götürüyor. İnsanın içine kurt düşürüyor. Bu kadar iyi bir genç, karısıyla niye ayrılmış? Kadınlar öyle kolay kolay iyiyi, güzeli bırakmaz, merak ettim aklıma bir sürü soru geldi. Huysuz mu? Geçimsiz mi? Niye evlenmiş? Niye ayrılmış? Şiddet mi vardı? Belki fiziksel belki sözlü şiddet belki ikisi de. Aradığı neyi bulamamış? 3 senede niye eşinden vazgeçmiş? Ya da eşi ondan niye vazgeçmiş?
Gördünüz mü ne kadar çok soru çıktı, daha da soru çıkarabilirim. Bu sorular çok çok önemli, bunların cevabını net şekilde öğrenmek zorundasınız. Sevgilinizle içiniz rahat evlilik için adım atabilmeniz bu sorulara alacağınız cevaplara bağlı olmalı ve mümkün mertebe eski eşten ya da eski eşin yakın çevresinden bilgi almalısınız. Öyle ben evlendim anlaşamadım, ayrıldım diyerek yaşamış ve bitirmiş olduğu evliliği geçmişte bırakamaz. Sizin bu konuda içinizin rahat etmesi lazım. Eğer büyük hatalar yoksa gençtir, tecrübesizlikler yaşanmış olabilir denebilir. Kendini, eksikliklerini tamamlamışsa bu gençle evliliği düşünebilirsiniz. Ailenize ancak bu konuda somut bilgileri öğrendikten sonra karşınıza alarak öğrendiğiniz gerçekleri anlatırsanız bir gelişme kaydedebilirsiniz. Yoksa hiçbir anne-baba kızının evlenmiş ayrılmış biriyle evlenmesini kolayca onaylamaz. Söylediklerimi yapar, güzel geri dönüşümler alırsanız, ailenize kararlılığınızı dile getirirseniz onlar da bu gence istemeye istemeye olsa da tamam demek zorunda kalacaklardır. Burada önemli olan geçmişte sorun yoksa kararlı durmak olacak yavrum. Tabii bu safhaya gelindi mi biraz da marifet sevgilinizde olacak; saygıyla, efendilikle, kendisine güveniyle aileyi fethedebilmesini umuyorum. Kısacası sevgili kızım sevgilinizin geçmişini sorgulayın sadece onun size söyledikleriyle yetinmeyin sizin yolunuzu açacak olan sorgulamalarınız olacaktır. Hakkınızda her şeyin hayırlısı olmasını diliyorum.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
YORUMLAR