Nişanlandıktan sonra içime bir korku düştü

Merhaba Yeşim Hanım, ben nişanlandım. Nişanlım çok iyi güzel ve efendi birisi, kafa yapımız aynı. Kısacası tam aradığım bir kız. Yanına gidince bakmaya doyamıyorum. Daha çok sevgiyle değil de mantığa göre hareket ettim. Ama ne olduysa nişanlandıktan sonra içime bir soğukluk ve korku düştü. Bu arada onu çok istiyorum. Aynı şekilde o da beni çok istiyor. Ama bende nedeni belli olmayan bir soğukluk ve kaygı oluştu. Acaba ileride bu sorun olur mu yoksa bu normal bir şey mi? Cevaplarsanız sevinirim.


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar; insan ne düşündüğünün ürünüdür deniyor ve ben de bu söze katılıyorum. Gerçekten düşündüğünüze dönüşmeye başlıyorsunuz. Biriyle güzel duygularla, heyecanla, hevesle nişanlanıp; güzelliğinden bakmaya doyamayıp sonra korku ve kaygılara düşmesi insana bu yazdığım sözlerin ne kadar doğru olduğunu adeta kanıtlıyor. Kaygılanırsanız korkarsınız. Nedir o korku? Kendinizi eksik, yetersiz hissetmek ya da ona yetememek, layık olamamak gibi duygu ve düşünceler… Kaygılarınız işte tam da burdan kaynaklanıyordur sevgili yavrum. Oysa kendini yetiştirmiş birinin kaygı duymasına neden olmamalı. Kadın çok güzel de olsa istediği aslında sevilmek, sevilmek ve onu mutlu etmesini bilen bir eşinin olması. Fiziki özellikler karakterin gerisinde kalır o kalışı da karakter sağlar. Tanımadan önce size pek güzel ya da yakışıklı gelmeyen birini tanıdıktan sonra çok farklı görmeye başlarsınız o artık gözünüzde çok güzel ya da çok yakışıklı olmaya başlar. Burdan da anlaşılacağı üzere kişiler birbirine önce fizikleriyle sonra karakterleriyle bakarak değerlendirirler. Sizin yazınızla ilgili çalışırken Mevlana’nin 7 öğüdü’nü okudum. "Ah" dedim bunlar bir eşte de olması gereken özellikler… Zaten insanca yaklaşmasını bilen herkes hem evlilikte hem hayatta kendini değerli kılar tabii aynı kendisi gibi değerleri olan bir eşi varsa…


Yeşim Tijen'in cevabı:


1- Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol

Eşinize yardımcı olmayı bileceksiniz. Masadan tabağınızı kaldırmanız, çoraplarınızı kirli sepetine atmanız bunlar küçük gibi görünse de sizi büyütür. Cömertlik eşinizi özel günlerde hatırlamanız, ufak bir şey de olsa beğendiysen alalım diyebilmeniz… Bunlar gönlün cömertliğinin ufak örnekleri…


2- Şefkat ve merhamette güneş gibi ol

Kadın sevgiyle ilgiyle beslendiği için onu gerek güzel sözlerinizle gerek dokunuşlarınızla elinizi gözünüzü üzerinden çekmeyeceksiniz tabii ki her şey kararınca… Fazlası da bıktırır.


3- Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol

Kusur arayarak bakmayacaksınız yaptıklarına yaptığı her neyse takdir edilmesi gerekiyorsa edeceksiniz.


4- Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol

Asabi erkkeler kadınlar tarafından hoşlanılmaz çizgileriniz tabii ki olacak ama bunu öfkeyle dile getirmeyeceksiniz. Öfke ve şiddet bunlar kadını soğutur korkutur uzaklaştırır.


5- Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol

Ben ben diye değil ama kendi kişiliğini de koruyarak biz diye yaşayacaksınız. İnsan sevgisi insana hayvana doğaya değer vereceksiniz. Kadınlar bu konularda hassastırlar.


6- Hoşgörülükte deniz gibi ol

Evliliğin olmazsa olmazı hoşgörülü olacaksınız. Biriniz sinirliyken öbürünüz susacak sakinleştiğinde konuyu tekrar konuşmaya açabilirsiniz.


7- Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol

Böyle biriyseniz kendiniz olmanın zevkiyle yaşayabilirsiniz saygı duyulacak bir karaktersiniz. Bunları yapsanız… Yeterli mi bunlar? Yetmez.


Ümit veren bir eş olacaksınız. Hedefleri, hayalleri olan biri olmak sizi canlı kanlı hareketli biri yapacağından eşinizi de heyecanlandıracaktır. Sabah uyandığınızda gülümseyen, etrafa kasvet saçmayan, hayata olumlu bakan bir eş olacaksınız. Beraber sohbet etmeyi bileceksiniz. En iyi arkadaşınız eşiniz olacak. Bir de romantizm var… Kadınlar bayılır romantik erkeklere, güzel sözler duymak, kibar davranılması bunlar hoşa giden hareketler sonra bir de Tomris Uyar’ın çok hoşuma giden bir sözü var onu da ekleyeyim: “Biz kadınlar cesur adamları severiz. Akışına bırakıp kenarda bekleyenleri değil. Gidişatı değiştiren, yön veren bahaneler altında ezilmek yerine çözüm üreten adamları.” Geriye ne kaldı? Öz bakım… Teniniz kokmayacak, dişinizi fırçalamayı ihmal etmeyeceksiniz, parfüm kullanacaksınız, ayağınız kokuyorsa buna dikkat ederek sık çorap değiştireceksiniz. Bitti mi bitmedi yavrum. Kaldı cinsellik. Cinsellik çok önemli, sadece kendi mutluluğunuz için beraber olmayacaksınız, eşinizi de mutlu etmek için uğraşacaksınız. Onu da bedenen rahatlatacaksınız. Kadını cinsellikte mutlu edemeyen erkeğin geleceği pek parlak olmaz. Onu beğendiğinizi, çekici bulduğunuzu ona hissettireceksiniz ki rahat hareket edebilsin. Diğer yandan aile ilişkileri var… Ailesine değer vereceksiniz. Ailesini sevmediyseniz bile sayacaksınız evinize geldiklerinde iyi bir ev sahibi olacaksınız. Evlilik anlaşılacağı üzere insan olabilmenin sorumluluğunu taşayabilmekle iç içe geçmiş bir müessese.


Bütün bu yazdıklarımı okuyup evlilikten vazgeçmediğinizi umarak tabii ki evlililik sadece sizin yaptıklarınızla can bulmayacak. O ateşe eşiniz olacak, genç kadının da sıcak nefesiyle üflemesi aynı eforu insanca yaklaşımı onun da göstermesi gerekiyor. Yazdıklarımın ışığında korku ve kaygı duymanız çok normal. Hayatınızın en önemli kararına, içi dışı sorumluluk olan evliliğe adım atıyorsunuz. Kendinize olumlu düşünceler yüklemeye başlarsanız bu kaygı ve korkularınızı aşacağınızı siz de göreceksiniz. Bu arada şarkıları, şiirleri çok sevdiğimden yazılarımda zaman zaman paylaşıyorum sizin için de içimden bir marşın sözleri geçti ve size o marşla seslenerek yürüyün oğlum korkmayın diye sesleniyorum!


“Yürü, bu yol şeref zafer yolu

Karşında bekliyor seni tan yeri

Yürü, atıl devir karanlığı

Durma yürü, haydi ileri

Yürü, bu yol şeref zafer yolu

Karşında bekliyor seni tan yeri

Yürü, atıl devir karanlığı

Durma yürü, haydi ileri”


Mululuklar dileklerimle… Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir yeşim hocam merhaba, sizden bana yardım etmenizi rica ediyorum. hocam benim şu an bir erkek arkadaşım var ve erkek arkadaşım nişan atmış bir kişi benim bu durumu biliyorum fakat unutamıyorum sürekli olarak erkek arkadaşımla geçmişi yüzünden kavga ediyoruz eski nişanlısı ile yaşadıklarını unutamıyorum. onun hayatında ilk olmak isterdim sadece kız arkadaşı olarak kalsaydı ve ilerisi olmasaydı benim için bu problem olmayacaktı nişanlanmış olmaları ilişkinin ciddi bir boyutu olması nedeniyle kabullenemiyorum ilk defa benimle yüzük takmasını beni istemeye gelmesini ailesiyle tanıştırdığı ilk kız...
    CEVAPLA
  • Misafir merhaba
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.