Yuva, yollar ve bir film

Hiç şüphesiz ki hayatta kendimi en huzurlu ve rahat hissettiğim yer evim. Mutluluktan bahsetmiyorum çünkü o çok hercai bir duygu. Çok gelip geçici. Bir var bir yok. Ama evim benim sırça köşküm, ağaç kovuğum.

Tabi ki söz konusu olan dört duvar değil. Ait olmakla, kendini yaşadığın alana saçabilmekle ilgili bir konu bu. Duvara astığın mantar panoda zımbalı tüm yazılar, kartpostallar da sensin, mutfağın duvar kancasında sallanan fincan da, orta sehpanın rengi de...

Bu satırları ağaç kovuğumdan uzak bir başka yuvadan yazıyorum. Altı senedir kendi yatağım haricinde uyuduğum tüm huzurlu uykuların mekanı yatağa bağdaş kurmuş, tüm bu yazdıklarımı ve buraya yazamayacağım başka bir dolu şeyi düşünüyorum. En biricik dostumun evindeyim. Üstelik bu yatak da ne yollar katetti, şehirler değiştirdi. Önemli olan ne bu, ne de eşyanın bizzat kendisi. Bana bu huzuru verenin ne olduğunu biliyorum ve bunun dokunulabilir şeylerle hiç ilgisi yok.

Evi, o evde birlikte yaşadığım eşyaları sevsem de uzaklaşırken yanımda çok eşya taşımaktan hiç hoşlanan biri değilim. Kaplumbağanın sırtında taşıdığı evle ilişkisini sırt çantamla kurabiliyorum ancak. Belki de son yıllarda evimden sadece hep bir sırt çantası mesafesinde uzaklaşıyor olmam da bundandır.

Kendi resmini boyamaya devam edebilmek için arada ona şöyle bir uzaktan bakmak şart. İyi gelmeyen mola bilmiyorum. Bir gecede karar vererek çıktığım bu minik yoldan ağırlığımca huzur toplamış olarak döneceğim evime.

Hal böyle iken bir de film önereyim madem. Algısı açık ve farkında bir insanı etkilememesi mümkün olmayan esaslı bir film. Into the Wild. Sean Penn'in oyuncu olarak başardıklarını, bu sefer de yönetmen koltuğunda devleştiriyor olduğunu izlemek olağanüstü. İzleyebileceğiniz en çarpıcı ve yaşanmış yol hikayelerinden biridir. Bir yola çıkarken ya da hayatımda değiştirmek istediğim şeylerin olduğu bir sapakta iken mutlaka hatırladığım bir filmdir. İyi gelir, güç verir, sarsar, kararlar aldırır.

Hem içimde hem dışımda mesafeler katettiğim bu minik yolculukla ben de filmdeki sonuca ulaştığımı biliyorum. O sonucun ne olduğu da izleyecek olanların ulaşabileceği bir sürpriz olsun.