Yeni sevgiliye eski sevgililerden bahsetmek
Beraberliklerinin ilk ayındalar. Adamın ağzı kulaklarında. Onun yanında ne kadar mutlu olduğunu söyleyip duruyor. Ne kadar rahat hissettiğini, her şeyi konuşabildiğini, yanlış anlaşılmaktan korkmadığını yineliyor. Onu ne kadar akıllı, iyi eğitimli, güzel, çekici, seksi bulduğunu da her seferinde eklemeyi ihmal etmiyor. Yoluna çıktığı için ne kadar şanslı hissettiğini, iyi anlaştıkları için ne kadar memnun olduğunu, gelecekte ikisini çok güzel günlerin beklediğini kaç kere tekrar ettiğini bilmiyor. Gelecek hafta sonu nereye gideceklerini, iki ay sonraki yaz tatili rezervasyonunu, sonbaharda birkaç gün kaçacakları yeri, yılbaşı yemeğini kimin ailesinin evinde yiyeceklerini planlıyor.
Aslında her şey kulağa çok güzel geliyor. Geleceğini kendi isteğiyle sevgilisine zimmetleyen, kadınların en sevdiği erkek modeli. Gelmiş, bir yere gidesi yok. Her fırsatta cilalayıp parlatıyor. Şımartacak sözleri sıralıyor.
Gelgelelim, kim bilir kaç kadının ancak rüyasında işitebileceği sözleri duyan kadın, adama ayrılmak istediğini söylüyor. Adam şaşırıyor. “Çok iyi gidiyorduk.” Cevap alamayınca gerçek düşüncesini söylüyor. “Gerçi hissediyordum bir terslik olduğunu, seni gururlandıracak onca söz söyledim, senden benim gururumu okşayacak tek bir söz duymadım.”
Kadın gülmesine engel olamıyor. Adam onun gülmesine anlam veremiyor, sinirleniyor. “İlişkiyi kurmaya da yürütmeye de çalışan bendim.”
Kadın, adamın yüzüne bakıyor. “Gerçekten farkında değilsin, değil mi?” diyor. Adam soruyor. “Neyin farkında değilim?” Kadın sökülüyor. “Beni sürekli eski sevgililerinle kıyasladığının...”
Bir süre karşılıklı susuyorlar. Adam savunmaya geçiyor. “Ben seni onlarla asla kıyaslamadım. Onlarda bulamadığımı sende bulduğumu ve bundan ne kadar mutlu olduğumu söylemeye çalıştım.”
Kadın, adama sözlerini hatırlatıyor.
“Onun fiziğine âşık olmuştum. Afrikalı genlerinden gelen muhteşem bir fiziği vardı. Atletikti, karnı dümdüzdü. Ama aptal gibiydi. Bütün gün ne yaptığını soruyordum, hiçbir şey yapmadığını söylüyordu. Söylediğim basit şeyleri bile anlamıyordu. Sen çok zekisin.”
“Çok güzel değildi ama enteresan fikirleri vardı. Fakat küçük kızı beni sevmedi. O da kızını tercih etti. İyi ki senin çocuğun babasıyla yaşıyor.”
“İyiydi, hoştu ama bana fazla bağlıydı. Seninle birlikteyken özgür hissediyorum, hayatımı yaşayabiliyorum.”
Kadın burada kesiyor. “Hiçbirini tanımadım ama hepsi hakkında bir fikrim var. Sayende, bütün eski sevgililerini gözümde canlandırabiliyorum.”
Adam savunmadan vazgeçmiyor. “Seni onlardan üstün tutuyorum, anlamıyor musun?”
Kadın “Pes” diyor, “bunu ödül olarak görmediğimi anlamıyor musun? Dur, aynısını ben sana yapayım. Sana, senden öncekilerden bahsedeyim biraz. Meselâ senden bir önceki...”
Sözünü tamamlamasına adam izin vermiyor. “Tamam, gerek yok.”
Kadın sinirleniyor. “Sen geri zekâlı mısın? Kendi duymaya tahammül edemediğini bana nasıl anlatıyorsun?”
Adam geri adım atmıyor bir türlü. “Ben dürüstüm. Aklımdan geçenleri senden saklasa mıydım?”
Kadın, tartışmayı uzatmak istemiyor. “Tamam. Ben seni dürüstlüğünle baş başa bırakıyorum. Belki sana en uzun ilişkinin neden üç ay sürdüğünü açıklar.”
Kalkıyor adamın yanından.
Adam şimdi dürüstlüğüyle baş başa, istikrarlı ilişki arayışını sürdürüyor.
YORUMLAR