Demokrasiniz gerçekten gözlerimizi yaşartıyor…
Bir tarafta kazlıçeşme’de miting, diğer tarafta taksim’e yürüyen insanlar.
Bir tarafta parti bayraklarıyla, dövizlerle, flamalarla oy verdiği partiyi destekleyenler, diğer tarafta gaz maskeleriyle, kasklarıyla, limon, sirke ve solüsyonlarıyla oy vermediği partiye varlığını ispatlamaya çalışanlar.
Bir tarafta mitinge katılmaları için yollarına halı serilenler, diğer tarafta isa’nın golgota tepesi’ne çıkışını hatırlatan çileli ama inançlı taksim tırmanışı.
Bir tarafta kazlıçeşme’ye ulaşım için gelin gibi süslenmiş motorlar, otobüsler ve onlara refakat eden, güvenliklerini sağlayan yüzlerce polis, diğer tarafta taksim’e tüm çıkışları engellemek için kapatılan yollar, iptal edilen vapur ve motor seferleri ve taksim’e çıkanların güvenliğini tehdit eden yüzlerce polis.
Bir tarafta başbakanın kazlıçeşme’ye çağıran davudi ve buyurgan sesine biat edenler, diğer tarafta valinin, bütün ulaşım seçeneklerinin ortadan kaldırılmasına rağmen, taksim’e gelmeyin diyen çelişkili sesine inat taksim’e yürüyenler.
Bir tarafta miting alanına konuşlanan yüzlerce kabin-tuvalet, diğer tarafta sidik kokan gezi parkı.
Bir tarafta miting için seferber olmuş ambulanslar, doktorlar, sağlık ekipleri, diğer tarafta divan oteli’ndeki revire atılan biber gazları ve doktor göz altıları, alman hastanesi’ne su sıkan toma’lar ve biber gazı atan polisler.
Bir tarafta mitinge katılacaklara gizlice “siyah”, “beyaz” ve “çarşı” yazılı flama dağıtanlar, diğer tarafta taksim’e yürümek için Beşiktaş Çarşısı’ndaki kartalın önünde toplanan gerçek çarşılılar.
Bir tarafta mitingte boy gösterisine hazırlanan milletvekilleri, bir tarafta taksim meydanı’na çıkmasına izin verilmeyen alman yeşiller partisi eşbaşkanı claudia roth.
Bir tarafta mitinge katılan herkesi bağrına basan bir başbakan, diğer tarafta “bu saatten sonra taksim’e çıkan herkes teröristtir” diyen baş müzakereci ve AB’den sorumlu devlet bakanı.
Bir tarafta mitingi canlı yayınlayan ana akım televizyon kanalları, diğer tarafta taksim direnişini kesilen cezalara rağmen yayınlayan televizyon kanalları.
Bir tarafta, öyle bir haykıracaksınız ki bilgisayarlarının başında tir tir titreyecekler diyen bir başbakan, diğer tarafta sosyal medyayı gerçek bir direniş kanalı haline dönüştürerek korkusuzca kullanan çapulcular.
Bir tarafta sabah namazının ardından iç huzuruyla kahvaltılarını edip mitinge gitmeye hazırlananlar, diğer tarafta sabah namazına kadar başka tür bir iç huzuruyla sokaklarda kalanlar.
Bir tarafta miting öncesi kahvaltı için çocuğunu gönül rahatlığıyla bakkala gönderenler, diğer tarafta ekmek almaya giderken gaz bombası fişeğiyle kafasından vurulduğu iddia edilen ve yoğun bakıma alınan on dört yaşındaki berkin elvan.
Bir tarafta güzel bir pazar kahvaltısı için sofrayı hazırlayan anneler, diğer tarafta berkin elvan’ın bakkaldan dönüşünü bekleyen annesi.
Bir tarafta, kucağında bebeği olan başörtülü annenin üzerine işediler, denilen ama görüntüsü bir türlü ortaya çıkmayan iddia, diğer tarafta orta yaşlı başörtülü bir kadını tartaklayan ve örtüsünü başından çıkarmaya çalışan polisin video kaydı.
Bir tarafta fırsatı ganimet bilip gezi parkı boşaltılır boşaltılmaz ağaçları sökmeye başlayanlar, diğer tarafta günlerdir ağaçlar sökülmesin dedikleri için orantısız şiddete maruz kalanlar.
Kısacası bir tarafta demokrasi, diğer tarafta ileri demokrasi.
YORUMLAR