Ülkenin kenarına bırakılmış bir çift ayakkabı
Ne kadar oldu bilmiyorum. Sesini duymadığım bir telefonun ekranına bakmıştım uykumun arasında. Bazen hissedersiniz ya. Ardından sabaha karşı yola çıkmıştım.
Ne kadar olduğunu bilemezsiniz. Yokluğun varlığı dakikalarla hesaplanamaz. Saatlerle, günlerle, yıllarla… An gelir, yoktur artık ve hiç olmadığı kadar var olmaya başlar içinizde.
O andan geriye kalanları temizliyorum şimdi. Bir mezarın içine girip çıkmış bir çift ayakkabı. Üstünde ölümün tozuyla zamanın tozu birbirine karışmış. O günden sonra hiç giymemişim. Unutmuşum. Belki de unutmak istemişim.
Evin bir köşesinden çıktı az önce. Kendini hatırlattı. Bir çift ayakkabı.
Dedemin cenazesinde görmüştüm ilk. Haberi alır almaz hemen yola çıkmıştım. Hep uzakta olmak. Ölüme bile. Bütün yolu bitmeyen bir kâbus gibi yaşamıştım. Yolda ağlayamamıştım. Sizi tanımayan bir otobüs dolusu insan içinde ağlayamazsınız. Neden diye soranlar, sormasın istersiniz. Sormaya çekinenler bakmasın. Belki de, hep uzakta yaşadığım için, dedemin yokluğunu anlatan daha somut bir şeye ihtiyacım vardı. Öpeyim diye uzattığı bir el, hep dimdik çıkan dinç bir ses, yanaklarını öperken kırışıkların arasında kalmış birkaç beyaz sakal… Hatta daha da somut bir şey; artık soluk almayan bir beden gibi. Apartmanın girişine geldiğimde buldum o şeyi. Soğuktan bir duvarın kenarında kıvrılıp kalmış iki kara kedi gibi; kapının kenarına bırakılmış bir çift ayakkabı. Ölümden bile somut, öylece duruyordu. Yol boyunca tuttuğum gözyaşı, o andan sonra bir ömür oldu, aktı.
Tertemiz oldu ayakkabılarım. Yine giyeceğim artık onları. Evet, ölüm belki hep bir koridorda yankılanan ayakkabı sesi olacak benim için. Kendinden önce sesi gelecek. Yine de ayakkabılar yürümek için var.
Dedem ve babaannem. Bugün yaşadıklarımız hakkında fikri olmaları artık mümkün değil. Biri sağcıydı, biri solcu. Ama bizim, çocuklarının, torunlarının geleceği söz konusu olduğunda bir çift ayakkabı gibiydiler. Yürüyebilmemiz için hep yan yana.
Yeni anayasa teklifinin tüm maddeleri Meclis Genel Kurulu’ndan geçti. Önümüzde teklifin halka götürüleceği bir referandum var gibi görünüyor. Teklifteki maddelerin kimin için hazırlandığı apaçık. Oyun, geleceğini belirleyecek sevgili arkadaşım. Senin ve ülkenin geleceğini. Ülken ya kenarına bir çift ayakkabı bırakılmış bir cenaze evi olacak, ya da eskise de, yıpransa da, delinse de yürümeye devam edecek. Var olmak ve yaşamak için yürümeye…
YORUMLAR