Herkes kendi işine baksın
Kadınlara pembe metrobüs uygulaması yine gündemde. Güzide İstanbul’umuzun çalışkan belediyesi seviyor bu konuyu. Temcit pilavı gibi dönem dönem önümüze sürmesi ondan. Ardından gelen tepkilere ipe sapa gelmez açıklama yapma gayretleri de her zamanki gibi. Oysa biz onlardan Kadir Topbaş’ın FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın nasıl olup da serbest kaldığı hakkında kamu vicdanını rahatlatıcı bir açıklama beklerdik.
Neyse, hatırlayın, siyasi gündemimizin hareketli günlerinde kadın tacizi ve tecavüz üzerinden bir kez daha gündeme gelmişti pembe metrobüs konusu. Hatta o dönem Yavuz Balkan adlı bir avukat TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurarak bekâr erkeklere cinsel ihtiyaç ödeneği ayrılmasını önermişti. Kendisi, erkeklerin cinsel ihtiyaçları karşılanabilirse, kadın cinayetlerinin yüzde 99 önlenebileceğini iddia ediyordu. Haftalık en fazla 75 TL ödenek ayrılırsa sorunun halledileceği düşüncesindeydi. Mantığa bakınız. Kadını sadece cinsel bir obje olarak görüp tacize tecavüze yeltenen adamı, yine kadını metalaştıran arızalı başka bir sistemle ıslah etmeye çalışmak. Konunun bu kez hükümet tarafından aynı hassasiyetle ele alınmamasının sebebiyse malum. Şaibeli seçimin ardından gelen “artık her şeyi yapabiliriz” duygusu. Niye tartışsınlar ki.
Bu kez “baağyanlara özel” diye girmişler Beyaz Masa aracılığıyla paylaştıkları açıklamaya. Fizibilite çalışması yapmışlar, dünyadan örnekleri incelemişler, gerekli altyapı çalışmalarını tamamlamışlar. Üst makamlara da sorulmuş ve proje üç ana başlık altında toplanmış:
1. Otobüslerde bir bölüm pozitif bölüm olarak düzenlenecek. (Böylece pembe metrobüs, pozitifbüs oluyor. Adındaki tatlılığa bakınız. Sanırsın herkes yoga yaparak gidecek.)
2. Duraklara ayrı bir pozitif alan açılacak. (Böylece sadece otobüsle sınırlı kalacağını düşündüğümüz uygulama, bir bakıyoruz otobüsün dışına da taşmış.)
3. Ya on dakikada bir otobüs ya da on otobüsten biri pozitifbüs olarak servise sunulacak. (Bu konuda İETT’nin sitesi sabah 5.19’dan sonraki hareket saatlerini vermiyor. Yani en yoğun olan saatlerde kadınların ne kadar süre bekleyeceğini hesaplayamıyoruz. Yine de pozitif kalınız.)
Hani taciz ve tecavüz olaylarında ölçülebilir bir faydası olsa, yürü be Büyükşehir” diyeceğim ama yok, olmayacak. Bir de “pozitifbüse binmediyse kesin yolludur bu kadın” diyecek birileri. Hâkim savcı polis soracak, “pozitifbüs varken diğerinde işin neydi?” diye. Hatta şimdiden görüyorum, pozitifbüsün önünü kesme planları yapmaya başlayanlar var sosyal medyada.
Geçelim artık bunları. Erkekler adam olmadığı sürece sorun çözülmeyecek. Sevgili Büyükşehir! Sen de vazgeç artık şu pembe metrobüs sevdandan. Kamusal alanı kafana göre düzenlemek senin harcın değil. Çok meraklıysan, projeyi sorduğun üst makamlara kadına taciz ve tecavüz olaylarının çözümünün kendi sorumluluğun olmadığını söyle ki, onlar bir çözüm aramaya başlasınlar. Sen de günün dört saatini trafikte geçiren insanlar için bir şeyler yapmaya çalış.
YORUMLAR