Ece’ye ağladığı için yapıştırma yok!

Ladin yine yeni bir okula başladı. Bu kaçıncı derseniz, bu dördüncü. En son gittiği okulun bizim muhite servisi yoktu, götürüp getirmek imkansız hale gelince başka makul bir okul bulundu. Oturduğumuz sitedeki tüm arkadaşları, bu okula gidiyor. Lado, hayatından memnun. Uzun süredir kurulan servise binme hayali gerçek olduğu için kendiyle gurur duyuyor. Bense, bu sefer umduğumu değil bulduğumu yemekte kararlıyım. Zira ilk gittiği okul olan Meşe Palamudu Çocuk Evi dışında, memnun kaldığım bir okul yok.



Okulun oryantasyon günü durum vahim. Velilere, şov üstüne şov yapılıyor. Çocukları ne dinleyen var ne bekleyen. Hadi bakalım sanat atölyesine, hadi bakalı spor salonuna... Lolipoplar, kekler, börekler havada uçuşuyor.





Çocuk, iki yudum su içse alkış kıyamet kopuyor; “bravo Ladin’e suyunu nasıl da içti”. Sınıfta masada duran kalemlerin, anatomik açıdan o yaş grubuna uygun olmadığını ben bile biliyorum, ama ne gam!





Tahtada sayılar ve mevsimler yazılı. 3.5 yaşındaki çocuğun simge olarak o sayıları öğrenmeye hiç mi hiç ihtiyacı yok. Kitap köşesinde duvarda özlü sözler var: “kitap okumayı sevmeliyiz”, “kitap okurken sayfalar yavaş yavaş çevrilir.”




Aklıma mukayyet olmaya çalışıyorum ama bitmiyor, geldikçe geliyor. Çocuklar spor salonuna götürülüyor, yarışma düzenleniyor. Şu halkalardan atlayıp, kırmızı huniye dokunan kazanacak deniyor. 3 yaş grubunda yarışma! Sonra bir tek Ladin, söylenen şeyleri harfiyen yapıp huniye dokunuyor. Öğretmen, herkes kazandı diye başlıyor alkışlamaya. Ladin şaşkın, kendisinin yapabildiğinin farkında ama belli ki bir değeri yok. Yoksa niye yarıştırdın?





Her şeyi sineye çekip, boynumu büküp eve gidiyorum. Ladin, birkaç gün sonra eve geliyor. Göğsünde yapıştırma hayvan figürü. “Anne bak” diyor; “Bugün hepimiz ağlamadığımız için bu yapıştırmaları kazandık, bir tek Ece yapıştırma alamadı”. “Neden?” diyorum. “Çünkü o ağladı” diyor.




Okula alışamadığı, kendini yalnız hissettiği, annesini özlediği ve bunun gibi kim bilir hangi nedenle ağlayan çocuk, bir de tüm çocukların aldığı yapıştırmayı alamamanın yükünü yükleniyor.





Ve bu okula akıllara zarar bir para veriliyor.





Şimdi soruyorum, ölür müsün öldürür müsün?





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ladin meşe palamudunda mutlu oldu diye gelisine isim vermeyin, cok pirim yapiyor bu okullar bundan. oglumu 1,5 sene gitti, aldik bu mese palamudundan. cunku “yemegini yemezsen evine gidemezsin” diyen bir okul haline gelmistir bu gunlerde.
    CEVAPLA
  • Misafir oldururum (turkce karakterim yok hepsinin uzerinde noktasi var gebertirim ben oyle okulu da ogretmeni de)
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.