Stres bizim dostumuz
Stres bizim dostumuz. Bize kendimizi korumak ve hayatta kalmak için gereken adımları stres tepkisi artırıyor. Ama yerinde ve yeteri kadar olursa... Eğer stres tepkisi gereğinden daha yüksek bir boyutta ise aklını başından alıyor. Yani mantıklı düşünemez hale geliyorsun. Sinir sisteminin bu haline kaos diyoruz ama sinir sistemimiz kaosa düştüğünde de çaresiz değiliz. Kendimize yardım edebiliriz. 3 Şey oyunu hemen aklını başına getirir. Düşünceler gelmeye seni oyundan çıkarma çalışacaklar. Bırak gelip geçsinler. Sen aklını oyunda tutmaya devam et.
Oyun şöyle:
Gözlerin bulunduğun yerde serbestçe dolaşmaya başlasın. Gördüğün her şeye dikkatle bak. Önemli bir şeye bakar gibi. Mümkünse üzerine düşünmeden. Etrafını saran fiziksel dünyada hoşuna giden 3 şey bulmak üzere taramaya devam et.
Gördüğün 3 şeyi bulduysan, seslere geçebilirsin. Şimdi hem görüyorsun hem de sesleri duyuyorsun. Üç farklı ses bulmak için dinlemeye devam et.
Dikkatini kokulara çevir. Gerekirse yanlarına gidip üç farklı şeyi kokla.
Görme, kokama, duyma işini rahatlayıncaya kadar birkaç kez yinele.
Garanti ediyoruz, yeterince uzun süre duyumlarla kalırsan hem bedeninin hem düşüncelerin rahatladığını fark edeceksin.
Bu oyunu her gündelik aktivitede oynamak mümkün. Mesela yemek yaparken ya da duş alırken.
Merak etmeyin yemek yanmaz hatta hayatın boyunca yaptığın en lezzetli yemek olur. Bu oyunun kuralları şöyle:
- Düşünceler bırak gelsin geçsin. Sen dikkati her seferinde yaptığın işe çevir.
- Ortamdaki duyumları avla. Koku, ses, tenindeki hisler malum beş duyumuz…
- Yemek yapma işini uzaya roket fırlatıyormuş özeni ile yapmak mümkün mü?
Bu kuralları aklında tut. Ama kurallara uyamazsan da kendine çok yüklenme. Elinde malzemeleri hisset, burnun kokulara, kulakların çıkan seslere dikkat kesilsin. Gözlerin her bir ayrıntıyı, ışığı, rengin peşinde olsun. Mümkünse bir değerlendirmeye girmeden, koklayarak, dokunarak, duyarak deneyimde kalmak mümkün mü? Bir dene hiç de kolay olmadığını göreceksin.
Pes etmek yok. Eğer kalmak çok zorluyorsa kendine yaptığın her şeyi teker teker tarif et. Havucu doğruyorum. Soğan kokusu geliyor. Biberin yüzeyi pürüzsüz…
Bu oyunu duşta da oynayabilirsin.
- Oyunun bir numaralı kuralı: Düşünceler bırak gelsin geçsin. Sen dikkati her seferinde yaptığın işe çevir.
- Oyunun iki numaralı kuralı: Ortamdaki Duyumları avla. Koku, ses, tenindeki hisler malum beş duyumuz…
- Oyunun üç numaralı kuralı: Dünyanın en önemli işini yapıyorsun. Duş yapma işini uzaya roket fırlatıyormuş özeni ile yapmak mümkün mü?
Bu kuralları aklında tut. Ama kurallara uyamazsan da kendine çok yüklenme.
Suyu istediğin sıcaklığa ayarla. Sıcak suyu kullanarak beden tarama tekniğini uygulayacağız. Sağ ayağından başlayarak suyu yavaşça bedeninde gezdirmeye başa. Ayak, bacağın alt kısmı, diz... Başın tepesine kadar çık. Suyun geçtiği her yeri özenle hisset fark et. Mümkünse bir değerlendirmeye girmeden. Sağ tarafı bitince sol tarafı aynı şekilde tara.
Eğer düşünceler durmuyorsa ve sadece deneyimde kalmakta zorlanıyorsan. Suyun geçtiği yerleri kendi kendine say. Ayak, diz, omuz… Ya da bütün banyo yapma işini bir yandan yaparken bir yandan kendine tarif et.
Yeterince uzun süre duyumlarla kalırsan hem bedeninin hem düşüncelerin rahatladığını fark edeceksin.
YORUMLAR