Gücü elinden almak

Son yılların gözde terimlerinden bir de “empower”, birçok şey gibi İngilizce kullanılmaya başladı. Bana göre tam bir Türkçe karşılığı henüz yok. Sözlüğe açtım baktım yetki tanımak, imkan vermek, müsaade etmek yazıyor. Benim içime güçlendirmek kelimesi sindi. Yazının geri kalanında bu şekilde kullanacağım. Bunun bir de tersi var tabii, gücü elinden almak.


Nasıl oluyor bu gücü elinden almak ve güçlendirmek işleri?


Bizim nesil ebeveynler çocuğa sürekli ve gereksiz yere yardım etmenin çocuğun kendine güvenini sarstığını öğrendi. Becerebildiğimiz zamanlarda bir adım geriye çekilip çocuğun denemesine yanılmasına, uğraşmasına ve sonunda kendi kendine başarmasına izin vermeye çalışıyoruz. Ayakkabısını bağlamak değil, kendi kendine bağlaması için gereken süreyi tanımak bir örnek olabilir. Su vermek değil, suyu kendi kendine kolayca gidip alacağı düzeni kurmak başka bir örnek. Çocuk her su istediğinde “anne su” diyor siz de veriyorsanız, ayakkabısını yavaş bağlıyor diye atlayıp siz bağlıyorsanız çocuğunuzu güçsüzleştiriyorsunuz, yetkiyi, imkanı, gücü elinden alıyorsunuz. Güçlendirirseniz “yapabilirim” hissi doğuyor, gücü elinden alırsanız “yapamam".


Ebeveyn olarak öğrendiğimiz onca şeyi yetişkin ilişkilerimize aktaramadığımızı görmenin hayreti içine düşüyorum. Çünkü yukarıda saydığım her şey yetişkin ilişkileri için de geçerli. Özellikle; eleştiri, geri bildirim, akıl verme, yol gösterme, iğneleme, alay gibi eylemler çoğu karşı tarafı güçsüzleştirme girişimleri oluyor.


Bu saydıklarım zaten kimsenin maruz kalmayı istemediği konular. Bir de gizli güçsüzleştirme eylemleri var. Onlara da yardım, destek deniyor. Kuşkusuz her yardım ve destek böyle değil. Ama ne yazık ki yardım ve desteğin kast ettikleri şey olması için sunulan kişiyi güçlendiren, yetkiyi ona aktaran nitelikte olmaları gerekiyor. Ne yazık ki yardım ve destek bizde çoğu zaman edilen kişinin gücünü elinden alır şekilde yapılıyor.


Bu iki kavramı kalbinizin bir köşesine ekmenizi tavsiye ederim. İnsan ilişkileriniz içinde gücü elinizden alan ya da sizi güçlendiren anları yavaş yavaş fark etmeye başlayacaksınız. Tabii sizin de karşı tarafı güçlendiren ya da gücünü elinden alan hal tavır ve sözleriniz su yüzüne vurmaya başlayacak. Her türlü insan ilişkisinde bu farkındalığın doğması kadar iyileştirici bir şey düşünemiyorum. Çünkü belki bir noktada çocuğunuzu, sevgilinizi, arkadaşınızı güçsüzleştiren halleriniz yumuşamaya başlarsa, göreceksiniz ki hayat “yapabilirim” diye hisseden insanlarla çok daha kolay ve güzel. Eğer bu dinamiği karşılık beklemeden siz başlatırsanız, bir gün meyve vereceğini göreceksiniz. Kendimiz dahil çevremizdeki inşalardan değişmesini talep etmek bana göre neredeyse bir şiddet. Başka biri olmak istemek ya da olmasını istemek kadar şefkatsiz bir hal yok. Kişisel gelişim, olduğunuz kişiyi sopalıyorsa, reddediyorsa zorbalığa dönüşüyor. Bana göre; kalbe böyle bir tohum ekip farkındalığın ışığı ile sulayıp beslemek, o tohumdan neler çıkacağını merak etmek hem kendiniz hem de tüm ilişkileriniz için yapabileceğiniz en kıymetli yatırım.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Harika ilişkilerde sınırları geçmemek geçtirmemek DOGAL eşit samimi gerektiginde destek ama kendi ayakları üzerinde doğrulmak. ..
    CEVAPLA
  • Misafir Harika bir farkındalık yazısı gücü özgürleştirici olarak kullanmak lazım
    CEVAPLA
  • Misafir Ne de güzel bir yazı ????
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.