Harika bir defileydi şekerim
Size "fashion week" özeti başlığı attım. Koskoca haftayı sadece bu laf ile kapatabilirsiniz çünkü başka bir şey duymanız pek mümkün değil.
Moda haftalarından hıyarcıklı veba salgını varmış gibi kaçan birisi olarak bu sene de hiçbir defileye gitmedim. Neyse ki işim gereği de gitmek zorunda kalmadım çünkü her sene mutlaka aralardan bir defilede bulunmak zorunda kalıyordum. Moda eğitimi almış ve uzunca bir süre moda ile ilgili işler yapmış birisi olarak moda haftaları beni çok yıpratıyor samimiyetsizliği ile. Gerçekten tahammül edemiyorum ve edenlere de inanamıyorum... Normalde asla öyle giyinmeyen birisi olmasına rağmen moda haftasından sirkten kaçmış gibi gezen blogger görecek dermanım yok artık. Tüm dünyada moda haftalarında gerçekten aşırı uç tarzda gezen insanlar vardır, evet ama bu insanlar sadece o hafta öyle gezmezler, gerçekten tarzları böyledir. Bu yüzden bizdekiler son derece eğreti duruyor. Hani film izlerken oynayan kişi yerine utanırsınız ya, ben de böyle "Cevat Kelle" gibi gezen tipleri görünce utanıyorum onların adına. Bazen de düşünüyorum belki de bunları giyecek tek fırsatları bu diye ama yok, bir elbise veya aksesuar üstünüzde eğreti duruyorsa yanlış yoldasınız demektir.
Sadece bunlarla bitse yine iyi, defilenizi izler gidersiniz ama peki o etrafta çok iyi anlaşıyor gibi durup arkalarını döndükleri an birbirleri hakkında dedikodu yapan blogger'lar... Bunlara nasıl tahammül edeceğimi hiç bilmiyorum işte. "Canım harika görünüyorsun" ile "giye giye bunu mu giymiş" arasında kaç saniye var çözmek mümkün değil. Asla davet edilmedikleri halde sanki davetliymiş gibi her etkinliğe koşan, Instagram'da takipçi satın alarak kendini blogger ilan etmiş tipler de bir başka sık sık karşınıza çıkan karakterlerden. Bunlar sanırım en anlamsız ve gereksiz olanları. Instagram'da "bu kim ya, hangi ara blogger olmuş" diye karşınıza çıkan herkes etkinliklerde olduğu gibi moda haftasında da mutlaka yerlerini alıyor. Davetli olmadıkları için sadece kapı önünde salınıp birileri fotoğrafımı çekse diye bekliyorlar. Bazıları o kadar uzman olmuş ki artık modacılar bile onları blogger sandığı için defilelerine çağırıyor. Görüyorsunuz yüzsüzlük ve takipçi satın almak ülkemizde sizi "bir şey" yapıp ödüllendirebiliyor. Şaşırdık mı? Sanmıyorum...
En katlanamadığım bir diğer konu da modacılarımızın her kreasyonuna blogger'ların ve ünlülerin "bayılması". Hadi ünlü kıyafet alıyor, bir şekilde işine yarıyor da mutlaka bayılıyor, blogger sana ne oluyor allah aşkına? Sen orada krtik yapmak için durmuyor musun? Zaten hiç kuplar, dikişler, kalıplar gibi kelimeler görmüyorum yazılanlarda çünkü dediğim gibi insanlar modayla ilgilenmeyi sadece trendleri bilmek olarak görüyor. "Canım Ayşem yine muhteşem bir kreasyona imza atmış..." gibi ucu bucağı belli olmayan saminiyetsiz yorum görmekten sıkıldım. Geçtiğimiz günlerde Twitter'da "yine kendine blogger kanki yapan modacıların aşırı övülüp, diğerlerinin new post on the blog'lar arasında kaybolup gittiği bir fashion week" yazdım, kimse tepki bile veremedi. Sessizce favorilere aldı bazıları sadece, çünkü işimiz düşer de lazım olur diye delicesine korkuyoruz. Ben sırf bu yüzden gerçekten hem işlerini hem de dikişini, kumaşını yani terziliğini beğendiğim arkadaşımın defilesine bile gitmedim. O da beni bildiğinden niye gelmedin demedi. Ayrıca daha önce gittiğim defilelerde kreasyonları gerçekten eleştiren tek insan da ben oluyordum.
Bu kadar mıyız yani? Bunu çok merak ediyorum... Hiç mi samimiyet göremeyeceğiz. Destek olalım diye asla gerçek düşüncelerimizi söyleyemeyecek miyiz? Tüm dünyada nasıl olduğu umrumda değil, ben kendi ülkemde artık bu samimiyetsizlikten çok sıkıldım. Koskoca hafta boyunca çıkan tüm koleksiyonlar gerçekten "yıkılıyor" sa neden biz hala dünya moda piyasasında bir avuç suda çırpınıyor gibiyiz, çok merak ediyorum.
YORUMLAR