Topyekün Levent!

Cumartesi akşamı Alt-Üst Muhabbetler’de iyi bir program çıkarmanın verdiği enerjiyle gece hayatına attım kendimi. İlk durak Levent Yüksel’li Jolly Joker oldu.


İki senedir izlemediğim ama fena halde özlediğim biri Levent Yüksel. Pop patlamalarının yaşandığı dönemde rüzgâr gibi eserken benim starım oydu kesinlikle.


Sanırım işin şarkıcılık kısmını ayrı tuttuğum için Levent’in yeri bende hep farklı oldu. O gece salona girdiğimde Levent sahnede “Kadınım söyle sen mutlu oldun mu?” diye haykırıyordu. Şarkıyı duyunca sanki konserin başından itibaren oradaymışım gibi bir coşkuya kapılarak başladım eğlenmeye.


“İstanbul”, “Dedikodu”, “Med-Cezir” derken nakavtlık bir gece yaşattı bize Levent. Konserin başında yeni albümden şarkılar da söylemiş, maalesef yetişemedim ama tabii evde yeni albüm dinleniyor. İlk şarkı Topyekûn son yıllardaki çıkış şarkılarının hepsiyle aynı tatta olsa da albümün ikinci şarkısı Tehdit beni bitirdi.


Sezen Aksu’nun Sibel Algan’la birlikte yazdığı şarkı ve Halil Koçak’ın Beş Duyu isimli şarkılarına bayıldım. Albüm kendi tanıtımını yeni nesle nasıl yapar bilmiyorum ama sağlam bir şarkıcı eşliğinde eski güzel günlere götürmeyi garantilediği kesin.


“PSY” nasıl okunur?

Gangnam Style’ı başımıza saran Koreli abimiz PSY normal olarak ülkemizde de fazlasıyla ünlü oldu ve artık kendisini haber bültenleri ya da magazin programlarında görebiliyoruz. Görebiliyoruz görmesine de adını doğru okuyamıyoruz, o kötü duruyor.


Bütün programlar PSY’yi İngilizce bir kısaltma okur gibi kendini oluşturan harflerden okumaya çalışıp “Pi-es vay” diye okuyor ama doğrusu psycho’nun okunuşunda olduğu gibi sadece “Say.” Ödül törenlerinin hepsinde ünlüler “Say!” diye bağırdıktan sonra bizim seslendirenlerin “Pi-es-vay” diye okumasına da ayrı bir 10 puan.


Orhan Baba’ya karşı imparator!

Büyük bir gümbürtüyle müzik dünyasına sunulan Orhan Gencebay’a saygı albümü için fos çıktı diyebilir miyiz, bence evet!


İçindeki sanatçılar birbirini yedi, sen önce çıkacaksın ben önce çıkacağım diye ama koca albümden Tarkan haricinde sıyrılan olmadı. Hem de Orhan Gencebay besteleriyle...


Bu sorunun nedeni ise albümde kullanılan aranjelerin%80’inin berbat ile basit arasındaki bir çizgide yer alması. Kimse şarkısına özenmemiş diyebilir miyiz, diyebiliriz.


DJ’lik yaptığım gecelerde çaldığım zaman o albümden hiçbir dans şarkısına tepki vermiyor insanlar. Konu bu durumdayken, aldığım bir duyuma göre benzer bir saygı albümü de İbrahim Tatlıses için yapılıyormuş. Yine üç aşağı-beş yukarı aynı isimler arasında dönecek olan albüm için biraz fazla özen gösterilmesi, güzelim Tatlıses şarkılarının katledilmemesi en büyük dileğim.


Kazak modası

Kurtulduğuma en sevindiğim kıyafetlerden biridir kazak. Artık kışlık montların oldukça profesyonelleşmesi nedeniyle içimize tişörtten başka bir şey giyemiyorduk ne güzel ama eski dostumuz kazak yeniden gündeme geliyor, hem de kayak tatillerinin dışında da moda artık.


Ben Givenchy’nin yıldızlı serisine hastayım mesela. Defilede altına etek giydirildiğine bakmayın siz, henüz etek o kadar moda değil!

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.