Gül düşün gülistan ol!

Zaman zaman hepimiz etrafımızdaki insanlardan duyarız "Biraz pozitif ol, güzel şeyler düşün, kötüleri aklına getirme, iyi düşün iyi olsun..." Bu cümleler bazen oldukça saçma gelir, hele ki siz o anda kendinizi berbat, bitik, üzgün hissediyorsanız ve karşınızda bunları papağan gibi tekrar eden biri varsa. Sözcükler pek işe yaramaz hatta sizi daha çok sinir edebilir. Aslında önemli olan durmadan bu sözcükleri başkalarından duymak değil, bu değişimi tüm hayatımıza yaymak ve içselleştirmektir.

Bazı insanlar olayları her zaman negatif yönüyle değerlendirir ve bardağın her zaman boş olan tarafını görmeye meyil ederler. Mutlu ve pozitif olmak aslında bir seçimdir. Bardağın dolu tarafını görmeyi tercih etmek ve aslında bunun gibi ufak değişimler sayesinde hayatımızda olumlu yönde büyük farklar yaratmak sadece ve sadece bizim elimizdedir.

Bedeniniz robot gibi size hizmet eder...

Konu doğum olunca zihnin nasıl işlediğini ve bedenimizin işleyişlerini nasıl etkilediğini bilmemiz gerekiyor. Dr. Al Krazner'in "The Wizard Within" adlı kitabında anlattığı Robot Kuramı, insan bedenindeki psiko-fiziksel tepkiyi harika anlatır. Bir insanın aklındaki her önerme, düşünce veya duygu için bedenin içinde ona karşılık gelen fizyolojik ve kimyasal bir tepki vardır. Beden ve zihin bir bütündür. Bu nedenle zihin neyi kabul etmeyi veya gerçek olarak algılamayı seçerse beden de o doğrultuda hareket eder. Siz düşünürsünüz, inanırsınız ve bedeniniz de programlanmış bir robot gibi size hizmet eder.

Bu zihin yasasını bilen hamile her kadının eline sihirli bir değnek geçmiştir. Hamileliğiniz ve doğumunuz hakkında zihninizi programlamak, korku dolu cümleleri pozitiflelerle değiştirmek, bebeğinizin doğumunun ne kadar güzel bir gün olacağını hayal etmek, pozitif doğum hikayeleri okumak yapacağınız en önemli işler olmalıdır. Bunların aksini düşündüğünüzde, zihninizi korku dolu olumsuz doğum görüntüleri ile doldurduğunuzda robot bedeniniz de bilmeden bir savunma durumuna geçer. Artık normal doğum bu beden için bir tehdit oluşturur ve tercih etmediğimiz gerginlik hali tüm bedeni ve zihni esir alır.

Önce zihnimizi programlayacağız ve sonra da sözcüklerimizi değiştireceğiz, çünkü onlar büyüdür. Hakkında düzinelerce kitap yazılan çekim yasasını duymuş ve belki hakkında bir kitap okumuşsunuzdur. Bu konuda basit olarak bilmeniz gereken sözcüklerin eyleme dönen enerjisi, gücü ve titreşimi olduğudur. Çok basittir benzer benzeri çeker, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş, aklımızda ne varsa, hayatımız onun yansımasıdır...

Ne demiş Mevlana; "Dostum sen düşünceden ibaretsin, gerisi et ve kemiksin. Gül düşünürsen gülistan olursun, diken düşünürsen dikenlik olursun."

"Ne düşünürsen O'sun sen! Can konağını aramadaysan cansın; bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin. Şu nükteyi biliyorsan işi biliyorsun demektir: Ne arıyorsan O'sun sen."

Doğum olumlamaları işe yarar...

Yani pozitif bir doğum deneyimi için önce pozitif cümlelerle zihnimizi eğiteceğiz. Doğuma hazırlanacağız, nefeslerimizi çalışacağız, doktorumuzu iyi seçeceğiz ama en önemlisi zihnimizin bedenimiz üzerindeki büyük gücünü kaçırmadan pozitif düşüncelerle donanacağız. Goggle Amca'ya "positive birth affirmations" diye sorduğunuzda yabancı sitelerden, "doğum olumlamaları, pozitif doğum sözleri" diye sorduğunuzda Türkçe sitelerden pek çok doğum olumlaması bulabilir, sevdiklerinizi kağıtlara yazıp evin çeşitli yerlerine asabiliriz. Buzdolabına bir tane "Doğum yapmak harika bir duygudur", tuvalet aynasına bir tane " Bedenim doğum yapmak için kusursuz ve mükemmel yaratılmış", okuduğun kitabın arasına bir tane "Bedenim ve bebeğim uyum içinde çalışıyor" ve hatta bir olumlama defteri alıp içine her gün bir tane yazabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken, kurduğunuz olumlama cümlelerinde negatif sözcüklerin yer almamasıdır. Mesela "Zor doğurmak istemiyorum" yerine "Bebeğim kolaylık ve neşeyle doğacak" demelisiniz.

Son olarak Marie Mongan'ın dilimize çevrilmiş "Hypnobirthing-Mongan Yöntemi" isimli kitabından bir bölüm paylaşmak istiyorum.

"Sözcükler, DÜŞÜNCELER ve HİSLER yaratır; aynı düşünceleri tekrar tekrar barındırmak DUYGULARI uyandırır. Zamanla bu duygular İNANÇLAR haline gelir. O inançları DAVRANIŞLARIMIZLA dışa vurmaya başlarız. Davranışlarımız DENEYİMLERİMİZİ şekillendirir. Olumlu davranış OLUMLU DENEYİMLER yaratır; olumsuz davranış OLUMSUZ DENEYİMLER yaratır."

Bu nedenle ağzımızdan çıkan sözcüklere çok dikkat edelim, gül düşünelim gülistan olalım...