0-1 yaş hayat kurtarıcılar
Bebek için alışveriş yapmak ince iştir. Evi bir sürü gereksiz eşyayla doldurmak, bir kere kullanıp köşeye atılacak şeylere onlarca para dökmemek için alışveriş öncesi iyice bir araştırmak lazım. Hatta en güzeli kullandıkları bebek eşyalarını sizinle paylaşmak isteyen arkadaşlarınız olursa tadından yenmez.
0-1 yaş arası bebeklerin annelerinden başka pek birşeye ihtiyaçları olmasa da hayat kurtaracak, annenin yaşamını kolaylaştıracak ürünleri almak en hayırlısı diye düşünüyorum. Bu hafta kendi tecrübemden yola çıkarak hayatımızı kolaylaştıran ürünlerin ufak bir listesini hazırlamak istedim. Umarım size de yardımı olur. Bir de unutmayın ne kadar az, o kadar iyi!
Oda-Uyku
Biz Çınar’la doğduğundan beri beraber yatıyoruz. Şu an 15 aylık ve hala odasını hazırlamadık. Bu sonbahar gibi oda yapacağız. Bu beraber yatma işi özellikle ilk 4-5 ay benim için çok rahatlatıcı oldu. Ebeveyn yatağımızın çok büyük olması sıkışmadan uyumamızı sağladı. Çınar için de babama kedi yatağına benzer bir yatak diktirdik. Bu yatağın orjinali gerçekten çok pahalıydı. Biraz dikiş bilen birinin rahatlıkla yapabileceği bu yatağın kenarları yaklaşık 15-20 cm gibi bir yükseklikte olduğu için bebeği ezme gibi bir korkumuz olmadı.
Bebekler özellikle yenidoğan döneminde iki, üç, bazen dört saatte bir emmek istiyorlar. Çınar emmek için ağlayarak uyandığı her seferde hiç yatağımdan çıkmadan onu emzirip aramızdaki yatağa koymak emzirme ve tekrar uykuya dönme işimi çok kolaylaştırdı. Aramızda olması eşimle, bebeğimin iletişimde kalması açısından da iyi oldu. Eğer yatağınız bizimki gibi büyük değilse yatak yanı olan beşiklerden de alabilirsiniz.
Bu yatağın dışında yine yatak odamızda Ikea'dan aldığımız bir bebek yatağı ve salonda da gündüz uykuları için sepet yatak vardı. Ikea yatağı yaklaşık 6 aylıkta sonra gündüz uykularında kullanmaya başladık. Bir de salonda arkadaşımızın verdiği sepet yatağı vardı. Fakat onu çok az kullandık.
Hala gündüz uykusunu ve gece ben yatana kadar uyuduğu uykuyu kendi yatağında yapıyor. Sonrasında sabaha kadar beraber uyuyoruz. Odasını hazırladıktan sonra planım bir Montessori yatak edinip önce gündüz uykularıyla başlayıp sonrasında gece uykularını aşamalı olarak kendi odasına ve yatağına geçirmek.
Uyku demişken, telsizden bahsetmemek olmaz. Bize bir arkadaşımız Weewell'in görüntülü telsizini vermişti. Memnun kaldık. Sadece her kımıltısını gördüğün için başlarda biraz sinir bozucu olabiliyor. Ha uyandı, ha uyanacak telaşına düşüyorsun. Oysa ki dönüyor, kımıldanıyor, uyanmayacak ama insan tv izler gibi kameradan gözlerini alamıyor. Şunu da söylemeden geçmeyeyim. Kullanılmış bir telsiz olmasına ve defalarca Çınar’ın kendisini yerden yere atmasına rağmen hala sorunsuz çalışıyor.
Beyaz gürültü-Müslin örtü-Bebek taşıyıcıları
Yenidoğan döneminde bebekleri sakinleştirmek için anne karnını taklit eden ortamlara ihtiyaç oluyor. Beyaz gürültü anne karnındaki seslerin bir taklidi. Kimi bebek elektirik süpürgesi açıkken, kimisi mutfakta davlumbaz başında, kimisi yaydığı yoğun radyasyondan dolayı tavsiye etmediğim saç kurutma makinesi sesiyle rahatlayıp uykuya geçebiliyor. Cep telefonlarında çevirim dışı kullanılabilen beyaz gürültü app'leri de var. Bize beyaz gürültü çıkaran bir ayıcık “Whisbear” gelmişti. Bir dönem çok işimize yaradı. Bebek ağlamasına duyarlı olan Whisbear çalışmaya başlayınca yarım saat sonra kendiliğinden susuyor. Sonra bebek ağlamasıyla tekrar açılıyor. Ses yükseklik ayarı da olan bu minik ayıyla beraber uyumak bizim için pek keyifli olmasa da bebeğimizin ağlamasına çözüm olduğu için çok mutlu olmuştuk.
Hamilelikte aldığım koca koca müslinler de bebeğimi yarım kundak yapmak için çok işime yaradı. İlk aylarda elini kolunu savurup durduk yere kendini uyandırmasını incecik müslinlerle yarım kundak yaparak çözdüm. Sonrasında üzerini örttüm, banyodan sonra kuruladım, dışarıda uyurken arabasına örttüm, şimdi bebeğime plaj havlusu dahil pek çok şey için hala o müslinleri kullanıyorum.
Bebeğinizin büyüklüğüne, onun ve kendinizin rahatına göre aldığınız bebek taşıyıcıları da hayat kurtarıyor. Piyasada pek çok taşıyıcı mevcut. Size tavsiyem, taşıyıcı alırken bebeğinizin hızla büyüdüğünü göz önünde bulundurmanız ve bacak arası ayarlanabilen bir taşıyıcıyı, bebeğiniz doğduktan sonra deneyerek satın almanız. Böylelikle, bebeğinizin boyu uzadıkça uzayan dizden dize mesafeyi, kumaşı kaydırarak kolaylıkla genişletip taşıyıcınızı bebeğinize uygun hale getirebilir ve uzun süre kullanabilirsiniz. Biz, Miss Bebek Wrap Tai bebek taşıyıcısını Çınar bir aylıktan dokuz aylığa kadar kullandık. Aralarda "halka sling" de kullandım ama onu düzgün bir şekilde bağlamayı bir türlü beceremedim. Zaten Wrap Tai o kadar kullanışlı ve kolaydı ki Çınar’ı sürekli onunla taşıdım.
Emzirme-Anne sütü-Emzik
Şanslı bir anne olarak emzirme ile ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadım. Hala emzirmeye devam ediyorum ve bebeğimle uyumlu olarak, onun ihtiyaç ve sinyallerini gözlemleyerek emzirme dönemini sonlandırmaya karar vermek niyetindeyim.
Hastane çantama göğüs kalkanı, göğüs pedi almıştım. Kalkanları bir kere bile kullanmadım. Göğüs pedlerini de ilk 3 ay kullandım. Yeni doğum yapmış her annenin evinde olan emzirme yastığı tabii ki bizde de vardı. Ben yastığı ilk aylarda kullandım. Sonrasında yan yatarak emzirmeye başladım.
Bunu dışında ilk günlerdeki yoğun süt üretimi yüzünden süt kanallarının tıkanmasına karşı ev tipi bir süt pompası ve soğuk göğüs pedlerinden edinmenizi tavsiye ederim. Ben soğuk göğüs pedi almamıştım ve bir gün aniden ihtiyacım olduğunda ulaşmam zor oldu. Neyse ki o gün bir arkadaşım bizi ziyarete geliyordu da ona sipariş ettim.
Konu süt pompasına gelmişken, hamilelikte iyi bir pompa satın almanızı öneririm. Ben Medela kullandım ve çok memnun kaldım. İlk günler ancak yukarıda bahsettiğim tıkanmayı rahatlatmak için fazla sütü elle de sağabilirsiniz ama insan o kadar yorgun oluyor ki pompa ile sağmak çok daha mantıklı.
Sürekli emzirdiğim ve mama vermek zorunda kalmadığım için biberona ihtiyaç duymadım. Tabi bir tane alıp ne olur, ne olmaz diye kenara koymuştum.
Bebeğim altı aylık olduktan sonra yavaş yavaş işime geri döndüm. Artık beslenme ve uyku saatleri belli olduğu için hayatımız düzene girebilmişti. Sabah uyanınca emzirip çıkıyor, sonraki beslenmesi için sağdığım sütü bırakıyor ve bir sonraki beslenmede evde oluyordum. Süt sağmak gerçekten çok ama çok sıkıcıydı; bir ay önce sağma işini bırakmaya karar verdim. Bu dönemde benim en büyük yardımcım, pompaya takılabilen süt poşetleri, arkadaşımın ödünç verdiği ikili pompa ve onu sabitlemek için kullandığım sütyen oldu. İkili pompa, hızlı süt sağımı için harika. İki pompa başlığını da elle tutmamak için pompa sütyeni büyük kolaylık.
Süt pompasına takılabilen süt saklama poşetleri gerçekten büyük kolaylık. Ben Kiinde ürünlerini bayılarak kullandım. Çınar sadece Kiinde Twist süt poşetlerine takılan bir biberon kılıfı ve meme ucuyla sağdığım sütü içiyordu. Başka biberonları, ayına uygun sulukları asla kabul etmedi. Bize de kolaylık oldu. Sütü direk süt poşetine sağıyor. Kapağını kapatıp buzluğa atıyordum. Kullanmak istediğimizde direk sütü eritip poşeti bir saniyede biberon şekline dönüştürüp Çınar’a veriyorduk. Buraya küçük bir not: Benden asla biberon almadı.
Emziğe de beş aylıkken alıştı. Ondan öncesinde asla kabul etmedi. Her yerde kolaylıkla bulabileceğimiz için marka olarak Avent Free Flow tercih etmiştik. Ne yalan söyleyeyim ben pek verme taraftarı değildim ama ailem emzik işini çözdü. Bu öğrenilmiş bir alışkanlık sanırım. Yani sanki her bebek emzik almalı gibi… Neyse bir şekilde aldı ve bazı anlarda gerçekten hayat kurtarıcı olduğunu da kabul ediyorum. Fakat hala sadece uykuya geçişte olsa da kullanıyor. Bağımlı değil, kolay bırakacak gibi ve sanırım yavaştan emzik bırakma işine de başlayacağım.
0-1 yaş bebek oyalamak
Bebeğinizle yalnız olduğunuz saatlerde duşa girmek, tuvalete gitmek, yemek yapmak, yemek biraz sıkıntı olabiliyor. Uyanık olduğu saatlerde evin içinde taşıyıcı kullanmak bir çözüm ama sürekli kullanmak anneler için sıkıntılı oluyor. Bu noktada bebeğinizi içine yatırabileceğiniz portatif bir ana kucağı oldukça işe yarıyor. Biz Baby Bjorn ana kucağı kullandık. Hafifliği ve yer kaplamaması dolayısıyla evin içinde istediğiniz yere kolaylıkla taşıyabildik. Çınar ana kucağında takılıyorken ben de işlerimi hallettim.
Evde iki kedimiz olduğu için oyun halısını pek kullanamadık. Ne zaman bebeğimi oyun halısında oyalamaya çalışsam kedilerimiz rahat vermedi. Sanki onlar için alınmış bir oyuncak gibi yanımızda bitiverdiler. Oyun halısı öylece kaldı. O yüzden daha çok ana kucağında tutup, onun önündeki oyuncaklarla takıldık. Kumaş kitaplar, ağzına sokabileceği ses çıkaran kumaş oyuncaklar ilgisini çekti. Büyüdükçe anne-baba hevesiyle yaşına uygun ses çıkaran basit bir-iki oyuncak aldık. Sakın gaza gelip evi oyuncakla doldurmayın. Tencere, tava, mutfaktaki minimum eşyalara aldığınız oyuncaklardan çok daha fazla ilgi gösteriyorlar. Ne kadar az, o kadar iyi.
"İyi ki almışız!" dediğim en önemli şeylerden biri de oyun matı oldu. Puzzle şeklinde olanlardan birkaç kutu alıp salonda büyük bir oyun alanı yarattık. Kış aylarında da sıcacık üzerinde takıldık. Oyun halımız hala salonumuzun nadide bir eşyasıdır.
Giyim kuşam
"Yaşasın önden fermuarlı tulumlar!" diyorum. Çıt çıt kapatmaktan fenalık geliyor. Hele ki hareketlenmeye, dönüp durmaya başladımı o çıt çıtları kapatmak tam bir eziyet. Alacağınız tulumları mümkün olduğunca fermuarlı seçmek işinizi kolaylaştıracaktır. İlk adım ayakkabısı olarak patik türü bir spor ayakkabı almıştık. O güne kadar evde ve dışarıda çorap, çıplak ayak ve benim ördüğüm patiklerle takıldı. Adım atmaya başlamadan ayakkabı almak sadece şıklık için ve çok gerekli değil.
Kış ayları için astronot tulumlar harika oluyor. Sadece bir sezon giyebileceği kıyafetler için onlarca para harcamayın. Hem şık, hemde ucuz pek çok alternatif bulabilirsiniz.
Bir de eldiven yerine kendinden eldivenli body ve tulumlar işe yarıyor. Eldiveni sürekli kullanmanızı önermem. Özellikle emzirme sırasında ellerinin çıplak olması süt üretimi açısından bile faydalı.
Krem-Şampuan
Biz Çınar’ı göbeği düştükten sonra her gün yıkadık. Haftada bir kere nispeten doğal içerikli Weleda, Burts Bees ürünlerini şampuan kullandım. Her banyo sonrası yağladım. Masaj yaptım. Zamanla da banyo bizim uyku rutinimizin bir parçasına dönüştü, ta ki omuz başlarında yaklaşık dört aylık itibariyle kendini gösteren ve bir yaşına kadar geçmeyen egzamayla karşılaşana kadar. Sadece iki omuzunda kızarık, bazen daha da kızarık, bazen fiske fiske olan egzama pek çok bebekte olabiliyormuş. Geçene kadar anamız ağladı diyebilirim. Nasıl geçtiğini sorarsanız, kendiliğinden derim.
Sanırım egzama başladığında Çınar iki ya da üç aylıktı. Üç dermatoloğa gittik. Doğal yöntemler denedik. Banyoyu azalttık. Sadece vazelin ile sürekli nemlendirdik. (Dermatologların tümü bebeklerin cildinin nemlendirilmesi için saf vazelin önerdi.) Kıyafetlerini doğal sabunlarla yıkadık. İki kere duruladık. Egzama çok alevlendiği zamanlarda mecburen çok düşük dozlu kortizonlu bir krem kullandık çünkü kaşınmaktan uyuyamıyor, dalsada kısa süre sonra uyanıyordu. Ek gıdaya geçtikten sonra inek sütü ürünlerinin egzamayı alevlendirdiğini öğrendim ve hepsini kestim. Sadece keçi yoğurdu ve peyniri verdikten bir süre sonra egzama kayboldu. Belki o günlere denk geldi, belki de inek sütü gerçekten tetikliyordu, bilemiyorum, ama neyse ki geçti.
Pişik de çok sık karşılaşılan bir problem. Biz çözümü, Earth Mama Angel Baby pişik kreminde bulduk. Maalesef yurtdışından geldiği için ülkemizde aşırı pahalı. Çözüm, yine yurtdışından gelenlere sipariş vermek. Bu krem elimde olmadığında birkaç ürün daha denedim. Çınar’ın cildine Bepanthol pişik kremi iyi geldi. Sanırım bu, deneme-yanılma yöntemi.
Sürekli cildi tarafından emilen bu kremler, yağlar için size tavsiyem ürünü bebeğinize kullanmadan önce muhakkak içeriğine bakın. Her gün düzenli kullandığımız kremler, yağlar ne kadar az kimyasal içerirse ve hatta hiç içermezse o kadar iyi.
Ek gıdaya geçiş
Ben Çınar’ı yiyeceklerle tanıştırırken Blw yöntemiyle başladım. Rahatça oturabildiğinde altı aylıktı ve Ikea'dan mama sandalyesi alarak ek gıda alışverişimize başladık. Hala aynı sandalyeyi kullanıyoruz. Sonrasında yanına önce bardak gibi bir suluk, şimdi kullandığımız pipetli suluk ve kaşık, çatalı Munchin marka aldım. Benim için en önemi olan şey, su akıtmamasıydı ve suluklardan aşırı memnun kaldım. Kaşık, çatal vs. fiyatı daha uygun farklı markalar da olabilirmiş.
YORUMLAR