Bir doğum iki doktor

Aşağıda okuyacağınız iki tip doktor tamamen hayal ürünü değildir, yazdığım her şey gerçeklere dayanır. Üzerine alınmak isteyen, bana kızan, kendini savunma gereği hisseden, "ama işler bizim buralarda böyle yürümüyor" diyen olursa kabulümdür. Bu arada doktorlarımızın nasıl zor şartlar altında çalıştığının bilincindeyim.

Hikayenizde iki doktorumuz ve bir doğuma hazırlık eğitimi almış, hamileliği boyunca nefes çalışmış, destekçisi olan bir anne adayımız var. Doktorlarımızın ikisi de eşit çalışma saatlerine, eşit çalışma ortamlarına ve tamamen eşit gebe takibine sahip normal doğumun ve hatta doğal doğumun ne kadar mucizevi bir olay olduğunu savunarak, hamile annemize normal doğum yapması için gönülden destek oluyorlar. Buraya kadar herşey harika görünüyor ama sorun anne doğum tercihlerini doktoruyla paylaştığında karşısına çıkıyor. (Genel olarak tercihler konusunda çelişen kısımları paylaşmak istedim).

İki doktor, bir gebe, iki doğum yolu...

Doktor 1 : Anne hastaneye gelir gelmez damar yolu açılması gerektiğini, hastane prosedürünün böyle olduğunu, doğum sürecinde damar yolu açmanın zor olabileceğini, zaten çok da önemli birşey olmadığını söylüyor.

Doktor 2: Anne tercih etmez ise hastaneye gelir gelmez damar yolu açılmasının gerekli olmadığını, doğum sürecinde eğer gerekli bir durum olursa açılabileceğini söylüyor.

Doktor 1: Doğum sürecinde annenin bir şeyler yiyemeyeceğini, su içemeyeceğini ama ihtiyaç duyarsa ağzını suyla ıslatabileceğini (suyu yutmaması gerektiğini ekleyerek) söylüyor ve ekliyor acil bir sezaryen durumunda kusabilirsin ve yemekler akciğerine kaçabilir.

Doktor 2: Doğumda annenin enerjiye ihtiyacı olduğunu, katı gıdalardan mümkün olduğunca uzak durarak istediği herşeyi yiyebileceğini söylüyor. Su içmek konusunda da anneyi destekliyor.

Doktor 1: Anneye su veremediği için serum takmak zorunda olduğunu söylüyor. (Damar yolunun neden hemen açıldığını böylece hep beraber anlamış olduk).

Doktor 2: Anne sıvı ihtiyacını su içerek, enerji ihtiyacınıysa hafif atıştırmalıklarla karşılayacağı için seruma gerek olmadığını söyledi.

Doktor 1: Annenin çatalda ıkınmasının daha kolay olacağını savundu.

Doktor 2: Annenin bedeni nasıl isterse o şekilde bebeğini doğurabileceğini, çömelerek, yan yatarak, dört ayak pozisyonunda ıkınabileceğini ve isterse doğum iskemlesini de deneyebileceklerini ekledi.

Doktor 1: Epizyo yapılmazsa perinede kontrolsüz yırtıların olduğunu ve bunun için küçücük bir kesi yaptığını söyledi.

Doktor 2: Gerekmedikçe epizyotomi yapmayı tercih etmediğini, zaten aktif pozisyonlarda gerçekleşen doğumlarda kesiye pek gerek kalmadığından bahsetti ve bu kesiyi yapmanın son anda verilecek bir karar olduğunu da ekledi.

Doktor 1: Doğumdan hemen sonra bebeği anneye hemen veremeyeceğini, zaten göbek kordonlarının oldukça kısa olduğunu, bu kısalıktan dolayı bebeğin annenin göğsüne kadar ulaşamayacağını söyledi ve ekledi, bebekler doğduklarında çok üşürler, biz onları doğar doğmaz çocuk doktoruna veririz. İlk muayeneleri yapılırken radyan bir ısıtıcının altında sıcacık olurlar. Sonrasında sarıp sarmalayıp annelerine veririz.

Doktor 2: Sorunsuz olan doğumlarda bebekleri doğar doğmaz annelerin çıplak göğsüne verdiğinden ve üzerlerini bir battaniyeyle örttüklerinden bahsetti.

Doktor 1: Göbek kordonunun kesimi için biraz beklediğini söyledi ama o arada bebek nerede anlayamadık. Zira bebeği annesine vermedi ama o arada kordon kesimi için bekliyor ama aynı zamanda hemen çocuk doktoruna verecek ki bebek üşümesin. Vallahi burasını ben bile çözemedim...

Doktor 2: Göbek kordonunun kesimi için yaklaşık 1-2 dakika beklediğini, isterse babanın da kesebileceğini söyledi. Sağlıklı bir bebeğin ilk muayenesinin anne kucağında olabileceğini ve bebeğin anneden hiç ayrılmadan odaya beraber gidebileceklerini ekledi.

Doktor 1: Bebeğe yapılan müdahaleler için çocuk doktoru ile konuşmalarını tavsiye etti.

Doktor 2: Bu konuda Doktor 1 ile aynı fikirdeler.

Hadi bakalım aradaki 7 farkı bulun :)