Hamilelik ve doğumda homeopati

Homeopati, "Homeos=benzer" ile "Pathos=acı çekmek, hastalık" kelimelerinin birleşmesinden oluşan, yaklaşık 2000 yıldır kullanılan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul görmüş, doğal, bütüncül ve yan etkisiz bir tedavi yöntemidir. Yan etkisi olmaması dolayısıyla yaşlılar, bebekler ve hamileler homeopatiyi güvenle kullanabilirler.

Ben de bu alternatif ve bütünsel yöntemi uzun zamandır merak ediyordum ve geçtiğimiz haftasonu doğum alanında çalışan profesyoneller için açılan Hamilelik ve Doğumda Homeopati eğitimine katılma fırsatı yakaladım. İyi ki de katılmışım, artık doula çantamda ilaç dışı bir yöntemim daha var.

Şimdi ucundan azıcık konuya girelim. Homeopati, benzeri benzerle tedavi etmek anlamına gelir. Çok basit anlatmak gerekirse; gün içinde çok fazla kahve tüketen birinin çarpıntısı, uykusuzluğu, heyecanı, kontrol edemediği düşünceleri ve sinirlilik hali belirir, yani kişi kahvenin yan etkilerini ya da arttırılmış etkilerini yaşamaya başlar. Bu semptomları gösteren kahve canavarına homeopatik şekilde potentize (seyrelterek) edilmiş kahve verdiğimizde, bu şikayetlerinin geçtiğini ya da aslında bu semptomların bu insanda dengelendiğini görürüz. Vücuda tanıdığı ama başa çıkamadığı hastalık durumunun benzerini vererek, varolan semptomların insan bedeninde kendi dengesini bulmasını sağlamış oluruz. Yani çivi çiviyi söker gibisinden...

Şimdi aklınıza aşı mantığı gelmiş olabilir ama gelmesin, çünkü aşıda hastalık ajanları ölü veya canlı olarak direkt vücuda verilir ve vücut bunlara karşı koyabilmek için antikor üretir. Homeopatide ise bir nevi verilen remedi (ilaç) ile o maddenin enformasyonu üzerinden yalancı semptom oluşumuna yol açılır ve bu semptomu yok etmeye çalışırken vücut, esas hastalığı da ortadan kaldırır.

Homeopatik ilaçların (remedi) bana çok acayip gelen tarafıysa, etken maddenin ilacın içinde seyreltile seyreltile yokolduğu, geriye sadece o maddenin enerjisinin veya ruhunun kalarak insan üzerinde oldukça hızlı, olumlu ve yan etkisiz bir şifa vermeleri oldu.

Yine şaşırdığım bir durum, remediler ne kadar çok seyreltilirse, o kadar çok etkili oluyormuş. Seyreltilme işlem de değişen oranlarda alkol, su ve binlerce hammeddenin özü (hayvan dokuları, bitki özleri, mineraller, metaller) kullanılarak yapılıyormuş. Sadece tek bir doz kullanılarak bile olumlu sonuç almanın mümkün olduğu bu etkili tedavi yöntemi, sağlıklı insanlar üzerinde binlerce kez ispatlanmış olup, bilimsel bir sistem olduğu da kabul edilmiş.

Eğitim boyunca pek çok kez aklımızın karıştığı bir noktada, homeopatinin hastalığı yada semptomu değil, kişiyi tedavi ettiğiydi. Dr. Muhammed Shafi Khan ilettiğimiz sorulara hiç usanmadan hep aynı cevabı verdi: "Homeopati hastalık tedavi etmez, insanı tedavi eder ve her insan biriciktir". Anlayacağınız, başım ağrıdı dur şu remediyi alayım gibi bir durum yok.

Yine de şöyle bir sayacak olursam akut grip, çarpma, burkulma, ishal, kronik hastalılar, ülser, kolit, romatizma, çeşitli ağrılar, uyku problemleri, psikolojik problemler, depresyon, anksiyete bozuklukları, fobiler, cilt hastalıkları, adet bozuklukları, cinsel problemler, astım, alerjiler, kazalardan sonra oluşan durumlar, MS, alzheimer, siyatik, kıskançlık, ağır üzüntü, solunum yolu hastalıkları, astım, migren, kanser önleme, tamamlayıcı tedavisi, kemoterapi sonrası tedavi ve panik atak gibi pek çok hastalığın bulunduğu insanı tedavi eder.

Bende geri kalmadım ve Dr. Muhammed'den zor da olsa bir randevu aldım. Bir homeopati seansı yaklaşık iki saat sürüyormuş ve homeopatın danışanını iyi tanıması ve hastalığı iyi okuması önemliymiş. Bunun için bir seansta bireye özgü hastalık biçimine, uyku düzenine, karakter özelliğine, duygu dünyasına, aile tarihine, yemek düzenine ve hastalığın semptomlarına ve bu semptomların ortaya çıkış zamanı ve doğasına bakarak hastalık için değil, hastanın kendisi için, sadece kendisine uygun bir homeopatik remedi veriliyor. Amaç hastalığı bastırmak değil, metabolizmanın bu hastalık durumunu kendi gücüyle yenmesi için bireyin kendisini güçlendirmek. Benim de alerjilerim, zamanında geçirdiğim bir tiroid ameliyatım var, bakalım neler olacak...

İlgimi cezbeden bir konuda eğitimi düzenleyen Sevgili Asude Ebe'nin, destek olduğu doğumlarda homeopatiden nasıl yardım aldığını ve bu yöntemin doğal doğumlarda ne kadar hızlı işe yaradığını paylaştığı bölümler oldu. Hamilelik, doğum ve lohusalıkta (siyatik, korku, sabırsızlık, rahim ağzının açılmaması, aşırı bel ağrısı, doğumun başlamaması, doğumun çok yavaş ilerlemesi, bebeğin doğum için uygun pozisyonda olmaması, epizyotomi yada sezaryen dikişleri ve etkileri, çatlamış meme ucu, sütü azsa, sütü çok fazlaysa, mastit, hemoroid) gibi pek çok durumda kullanılabiliyor.