Emzirmeyle ilgili doğru bilinen yanlışlar

Bebek doğacak ve sonra herşey filmlerdeki gibi mi olacak sanıyorsunuz... O halde sıkı durun!



Yenidoğan hastane çıkışına kadar kanatsız bir melek gibi mışıl mışıl uyurken, eve geldiği ilk gece itibariyle saati kurulmuş bir bomba gibi patlayacak. Genellikle uykusuz gecelerin başlangıcı bu zamanlara denk gelip, aylarca devam edecek.



Madem bu durumun doğası böyle, o zaman neden kimse yeni anneyi uyarmaz ben hiç anlamam. Annenin etrafındaki diğer deneyimli kadınlar, biz hallederiz, doğum sonrası kolay modunda dolanıp durur, lohusalığı ve emzirme sürecini kırmızı taç, lohusa şerbeti ve çeşitli geleneksel hallerle geçiştirip dururlar. Oysa ki yeni annenin halletmesi gereken bir durumdur emzirme ve o bebek çoğu zaman memeye gelince filmlerdeki gibi emmeyebilir. O memeler boşalmazsa taş gibi olabilir, bebek bu sefer taş gibi memeden süt içemeyebilir. Dolayısyla anne sıkılır, bunalır, strese girer. Bu duyguların hepsi bir ayna gibi bebeğe yansır ve hep beraber ağlama krizine girilir ve bu filmin devamı hastanede masaj yapılan ve pompalanan taş memelerle son bulur.


İşin buraya gelmemesi için annelerin emzirme konusunda doğumdan önce bilgilenmesi, aynen doğuma hazırlanır gibi emzirme sürecine de hazırlanmaları gerekir. Benim tavsiyem en basitinden her annenin evinde Gün Yayıncılıktan çıkan, La Leche League'nin Emzirme Sanatı kitabının bulunması. Bu kitapta hamilelikten, memeden kesmeye kadar herşeyi bulabilirsiniz. Kitap kalınlığı itibariyle pek bir sıkıcı görünse de içinde yeni ve harika bilgiler var. Aklınıza birşey mi takıldı, hop açın kitaba bir bakın. İnternette o kadar çok bilgi var ki, hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğunu bilemeyebilirsiniz.


Emzirme konusunda bir başka önemli nokta da, yeni ve güncel bilgilerin anneye sunulmamasıdır. Malesef ki çoğu hastanede anneye eski, kulaktan dolma, bilimsel olmayan bilgiler veriliyor.



En basiti anne soruyor; "Peki bebeğimi ne sıklıkla emzirmeliyim?"



Klasik cevap; " 2 saatte bir 15 dakika bir göğsünü, 15 dakika diğer göğsünü emzir" Ama yenidoğan için bu bilgi güncel ve doğru değil ki...


Doğumdan sonra protein zengini ve bebeğin ilk aşısı olarak bilinen kolostrum ilk üç gün gelir ve bu sırada bebek zaten bu gelen ve miktarı az olan mucizevi kolostrumla tüm ihtiyaçlarını kusursuz bir şekilde karşılar. Yenidoğanın midesi henüz bir kiraz büyüklüğündedir ve emzirme onun için sadece karnını doyurmak için yaptığı bir refleksten ibaret değildir. Sizin gözünüze az görünen o kolostrumla bebeğiniz zaten doyar. O aşamada herşeyin yolunda gidip gitmediğini kaka-çiş takipleriyle zaten anlayacaksınız.



Bebeğiniz emzirme sürecinde sizinle bağ kuracak, anne karnında hiç çaba sarfetmeden gerçekleşen beslenme için şimdi biraz çaba harcaması gerekecek. Doğduğu bu yeni dünyaya alışacak ve burada da güvende olduğunu öğrenecek. Dolayısıyla sadece bunlar için bile istediği kadar kucakta kalması, ten tene temas halinde olması gereklidir. Siz yenidoğan bir bebeği saati kurup iki saatte bir onbeş dakika emzirmeye çalışırsınız ama bu ancak süreci kitabına uydurmaya çalışmak olur ki yenidoğan bebeklerin kuralları, kitapları ve kullanma talimatları yoktur. Bilimsel olarak kanıtlanmış tek gerçek; yeni doğmuş bebekler istedikleri zaman, istedikleri kadar meme emerler ve memede takılırlar.



İlk 3 gün kolostrum geldikten göğüsler yumuşak ve bebekler sakindir ve sonra kolostrum yerini olgun süte bırakır. Artık göğüslerin emzirilerek yada pompa veya elle sağlarak boşaltılması gerekir. Boşalmayan göğüste süt üretimi duracağı gibi ne kadar çok boşalırsa da üretim arz, talep üzerine artar. İşte bu geçiş sonrasında önce bir göğüsü tamamen emzirmek gerekir. Böylelikle bebek daha çok doyar. Nedeni ise; memeden önce daha sıvı ve açık renkteki ön süt gelir. Bebek bunu emer ve aynı göğüse devam ederse hemen arkasından daha yağlı ve doyurucu olan arka sütü de alarak emme sarhoşluğu yaşar. Oysa siz sadece bir göğüsü 15 dakika emzirirseniz yağlı ve besleyici olan arka süte ulaşamaz ve kilo alımı ne kadar emzirseniz de daha az olur.



Emzirme gerçekten oldukça derin bir konu. Bebeği yanlış tutarsın meme ucun yara olur, acı çekersin ama sorun aslında bebeğin memeyi doğru bir şekilde kavrayamamasıdır. Ne yapacaksın; kimse sana farklı pozisyonlarda da bebeğini emzirebileceğini göstermedi ki...


Hep söylerim doğumda kaplan gibi olan anneler, doğum sonrası masum bir kız çocuğuna dönerler. İşte destek tam da burada şarttır! Annelerin emzirmeleri için onlara destek olmalı, güç vermeli ve her zaman pozitif cümlelerle yaklaşmalıyız. Bu konuda aklıma ilk gelen ve sıkça karşılaştığımız bir örnekle yazımı bitirmek isterim.



Doğumun ardından yaklaşık üç gün zaten az gelmesi normal olan kolostrumla beslenen bebeğin aç olduğunu iddia edip, anneyi "senin sütün az, bu çocuk doymuyor, çocuk aç kalacak" gibisinden sıkıntıya sokan kişilere fena halde bozuluyorum. Bi gidin be kardeşim, şelale mi bu, "fışkiye" mi? Uzaktan ahkam kesmek kolay, belki de biraz uzaklaşsanız o bebekte, annesi de rahat edecek.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.