Güvenli bağlanma

Bundan birkaç hafta önce, İzmir'de yaşayan harika bir kadın doğum uzmanının Facebook' ta paylaştığı bir paragraf benim hemen Pedagog Adem Güneş'in "Güvenli Bağlanma" adlı kitabını almama neden oldu.


"Hayat bağlanmalardan ibarettir. Önce anneye. Sonra babaya ve aileye. Ardından da yaşama..."


"...çocuğun kendisine bağlandıkça kopamayacağını zanneder. Halbuki yeni doğan bebek annesine ne kadar engelsizce erişirse kendini o kadar emniyette hisseder, ne kadar emniyette hissederse de annesinden o kadar kolay ayrılır. Çocuklar doğumdan itibaren iki yaşın sonuna kadar anne ile bağlanma dönemindelerdir."


"Anne-çocuk bağlanması insan yaşamındaki en önemli ayrıntıdır. Çocukluk döneminde edinilen bu kazanım yaşamın diğer alanlarında bağlanmayı becerebilme gücünü ortaya çıkarır."


"Bağlanmak sevmek demek değildir. Bağlanmak annenin herşeyi ardında bırakarak kendini tamamen bebeğine vermesidir. Çocuğu ile eşduyum yaşamasıdır..."


"Bebek yeni doğduğunda anneyi kendisinin uzantısı-devamı zanneder. Mesela karnı acıkınca annesinin yüzüne bakıp tebessüm eder. Anne bebeği doyurmak için yanına geldiğinde çocuk önemli birşey öğrenir; annesini düşünce gücüyle yönetiyor, onunla bütün-tek vücut yaşıyordur. Eğer çocuk anne ile bu uyumu gerçekleştiremiyorsa, huzursuzluk hissettiğinde annesinden doğru karşılık alamıyorsa, acıktığı, korktuğu, sevgiye ihtiyaç duyduğu halde annesini yanına doğru şekilde davet edemiyorsa sinirlenir, tepki verir ve ağlar. Felç olmuş birinin şiddetle istemesine rağmen elini uzatıp bir bardak suyu içememesi gibi bir durumun verdiği gerginliği yaşar..."


"...bir bebeğin annesini emmesi, süt içmekten daha çok ondan güven içmek anlamını taşır."



***


Bebekler doğdukları anda kendilerini yabancı, alışık olmadıkları bir ortamda bulurlar. Varoldukları sıcak, sulu, yerçekimsiz, karanlık, farklı seslerin olduğu, hayatlarını devam ettirmek için çaba sarfetmedikleri güvenli yuvalarından zorlu bir yolculukla yepyeni ve aynı zamanda korkutucu bir dünyaya doğarlar. Bir de bu doğumun bebeğe ve anneye saygı duyulmadan karından basarak, bebeği çekiştirerek gerçekleştiğini düşünürsek ve bilirsek ki bebekler anne karnından itibaren bilinçaltlarına herşeyi kaydediyorlar, o zaman hissettikleri acıyı ve yaşadıkları travmayı azıcık anlayabiliriz.



Dünyaya doğan bebek daha ne olduğunu anlamadan, varolduğundan beri onu besleyen, büyüten plasentasından hızla koparılır. Beklesek plasentasıyla bağını kendi kendine bitirecek olan yenidoğan, bu hızlı koparılışın ardından ters çevrilip ayaklarından tutularak havada bayrak gibi sallanır. Çok kısa bir süre annesine verilir ve acele olarak geri alınır, zira ağzına burnuna sondalar sokulmalı, yenidoğanın hasas cildi pek de nazik olmayan hareketlerle kurulanmalı, temizlenmelidir. (Çünkü biz temizlik severiz, annesine gitmeden önce ağzını, burnunu temizlemek lazım. Bütün bunlar gerçekten gereksiz olsa bile hastane rutini olarak yapılmak zorundadır?)


Oysa tüm bunlar bu şekilde olmak zorunda değil. Bebeğin tek ihtiyacı hala kendisinin uzantısı zannettiği ve güvende hissedebileceği tek yere, annesinin çıplak göğsüne gitmektir. Bu şekilde doğum bir kopuş değil, bir kavuşma hali olacaktır. "Magical hour" sihirli saat denen, bebeğin doğduğu andan itibaren yaşadığı ilk saatin annesinin göğsünde kalmasının hem fizyolojik, hem de psikolojik pek çok yararı vardır. Zaten şöyle bir durup düşünürsek ve hissetmeye çalışırsak neyin doğru olduğunu anlayabiliriz. Bebekler için dünya doğdukları anlar bilinçaltlarına acı ve koparılış olarak kaydedilmek zorunda değildir.


Artık bebek odalarında yanlız başına ağlayan, camın diğer tarafındakilere sanki şov yapar gibi gösterilen bebeklerin neden durmadan ağladıklarını anlayabileceğinizi umuyorum. Ve bu bağlanmanın doğum ile başlayıp, emzirme süreci ile devam eden, güven ve emniyet üzerine kuruşmuş ve hayatımızı nasıl derinden etkileyen bir süreç olduğunu öğrenmek isterseniz "Güvenli Bağlanma" su gibi okuyacağınız harika bir kitap...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.