Doğumda doula neden gerekli?

Doğumda profesyonel desteğin ne kadar önemli olduğunu defalarca yazdım. Hastane ortamında doğum yapmak zorunda kalan kadınların odalarında nasıl da yanlızlaştığını ya da bilgisiz bir kalabalık yüzünden nasıl da doğuramadığını çok iyi biliyorum. Doğumun anatomisinden, psikolojisinden anlayan, anne ve babayı bilgilendiren, her ne olursa olsun destek olan, yargılamayan, kendi korku ve şahsi hislerini annenin doğumuna bulaştırmayan, doğumun ilerlemesi ve annenin konforu için ilaç dışı çözümler üreten birine her zaman ihtiyaç vardır.

Ve hala doğumda doula desteğine ne gerek var, onlar sosyetik işler diyorsan yazdıklarımı oku!

1- Doğum için hastaneye gittiğinde bir ebenin, hemşirenin ya da doktorunun kesintisiz şekilde senin yanında kalıp her türlü ihtiyacında seninle ilgileneceğini, sana destek olacağını sanıyorsan çok yanılıyorsun. Oysa bir doula şift değiştirmez, senin konforun ve doğumundan başka işi yoktur. Sen bebeğini kucağına alıp, odanda ilk emzirme deneyimini gerçekleştirene dek hastaneden ayrılmaz.

2- Kadınlar hastane odalarında ya yanlızlaştırılarak ya da gereksiz kalabalıkla doğurmaktan uzaklaşıp sezaryene itiliyorlar. Bilgisiz kalabalık ya altın günü ya da bol ağlamalı bir dram dizisi havası yaratır. Herkes sana acır ve diğer kadınlar Küçük Emrah kaşlarıyla sana ne kadar acı çektiğini sorarak "epidural al, benim zamanımda yoktu, çok acı çektim" der.

3- Genelde doğumlar iki, üç saatte bitmez. Ortalama on ila onsekiz saat süren pek çok doğuma katıldım ve ilk beş saatten sonra anne dışında (ve bazen dahil) herkesin sabrı taşmaya başladı. Anneye destek yetmedi, odadaki diğer destekçilere destek ve herşeyin yolunda gittiğini, bu durumun gayet doğal olduğunu anlatmak yine bana düştü.

4- Bilinçli bir çiftseniz zaten doğuma hazırlık eğitimi almışsınız ya da elinizden geldiğince kendinizi bu konuda bilgilendirmeye çalışmışsınızdır. İki şartta da babalardan her şeyi hatırlamalarını beklemeyin. Siz bir doğurursunuz onlar dokuz. Eşlerin aktif şekilde anneye destek olmasını sağlayan kişi yine bir douladır.

5- Destekten kastım "hadi canım yaparsın, koçsun, büyüksün, yürü kim tutar seni" değildir. Doğum yapan bir kadının doğumun dilinden ve fizyolojik aşamalarından anlayan birine ihtiyacı var. Doktor geldi muayene etti. Rahim ağzı 10 cm açık ama bebek yukarda, biraz daha bekleyelim" dedi ve daldan dala konarak gözden kayboldu. Ne yapacaksın? Kocan sana bebeği aşağı indirmek için pozisyon önerebilir mi? Bunu doktora sormak senin aklına gelir mi? Duygusal desteğin yanında fizyolojik ve bilgilendirici desteğin önemi büyüktür.

6- Bir doula asla babanın rolünü almaz. Tam tersi baba ne kadar doğumun içinde aktif olmak istiyorsa, onu o kadar yüreklendirir. Babaların en iyi epidural olduğunu yine babalara hatırlatır. İşe yaradığını, eşine yardım edebildiğini hisseden baba bebeğinin doğumuna dört elle sarılır, doğumda daha da yardımcı ve aktif olur.

7- Doula sadece doğumda destek olmaz. Doğumdan önce anne ve baba ile çalışmalar yapar ve doğum sonrası lohusa desteği verir. Emzirme danışmanı değildir ama emzirme ile ilgili eğitim almıştır. Başa çıkamadığınız konuşarda sizi profesyonel bir emzirme danışmanına yönlendirir.

8- Bir doulanız varsa, daha iyi bir emzirme başlangıcı yaşarsınız.

9- Bir doulanız varsa daha az ağrı kesiciye ihtiyaç duyarsınız.

10- Bir doulanız varsa sezaryen olma olasılığınız % 40-% 60 düşer.

11- Bir doulanız varsa doğumunız daha hızlı gerçekleşir.

12- Bir doula doğumun doğallığına ve bebeklerin doğdukları tarihleri kendilerinin seçtiklerine inanır. Tahmini doğum tarihinizi bilse de sizi zırt pırt arayıp hala doğum başlamadı mı diye sormaz.

13- Doulalar epidural gibi ağrı kesicilere asla karşı değillerdir. Doğal doğumcu değillerdir. Sezaryen karşıtı değillerdir. Tüm medikal müdahalelerin gerçekten gerekli olduğu durumlarda kullanılması gerektiğini savunurlar. Her kadının epidurale ihtiyacı olmayacağı gibi, sezaryene ihtiyacı yoktur ve doğal doğum yapmak zorunda da değildir. Zaten kesintisiz profesyonel destek alan kadının epidural alma ihtiyacı oldukça azalır. Bilmek gerekir ki her medikal müdahale gerçekten gerektiğinde kullanılıyorsa mucizeler yaratır.

14- Doula desteği ile normal doğum yapan annelerin doğum anıları daha pozitif ve doyurucudur. Bilinenin aksine sezaryen doğumlarda da oldukça yardımcıdırlar. Sezaryen olan annelerinde desteğe ihtiyacı vardır ama bu etrafındakiler tarafından ve hatta kendi tarafından bile farkedilmez. Ancak doğumun üzerinden biraz zaman geçince anılar su yüzeyine çıkmaya başlar.

15- Doulalar doğumunu daha konforlu ve rahat geçmesi için pek çok ilaç dışı yöntem kullanabilirler.

16-Doulalar doğumunuzun tüm hayatınızı derinden etkileyen bir deneyim olduğunun farkındalarıdır.

17- Doulalar doğumun her aşamasında seçeneklerin olduğunu sana hatırlatırlar ve en doğru seçimi yapman için sana yardımcı olurlar. Asla senin yerine karar vermez ve kendi fikirlerini sana empoze etmeye çalışmazlar.

18- Sağlık personeli ile aranda bir köprü oluşturabilirler. Senin istek ve arzularının savunucusu olurlar. Her zaman kibar ve sıcaktırlar.

19- Doğurmak için mahremiyetin şart olduğunu bilir ve o alanı korumak için çabalar. Kendi enerjisinin doğum ortamına olan etkisinin de farkındadır.

20- Her ne olursa olsun seni koşulsuz desteklemeye devam ederler.

Benim tavsiyem doğumunuz için doula desteği araken, birkaç doula ile tanışıp, konuşup sonra birine karar vermenizdir. Emin olun bu özel süreçte size destek olacak kişiyi içgüdüleriniz size söyleyecektir.

Bir başka önemli konu da, seçtiğiniz doulanın ne kadar deneyimli olduğu, eğitimini nereden aldığıdır. İstanbul'da doula yetiştiren kurumlar bir bir artmakta... Doulanıza nereden eğitim aldığını, ne zamandır doulalık yaptığını, şimdiye kadar kaç doğuma destek olduğunu sorabilirsiniz...

Baby shower yapmaya tonlarca para harcayacağınıza kendinize bir iyilik yapın ve doğumunuzda bir doula desteği alın. Şanslı azınlığın arasında yerinizi alın. Hayatınızın bu en önemli olayına gözlerinizi kapatmayın. Türkiye'de % 45 ve İstanbul'da % 80 olan sezaryen oranları içine girmek istemiyorsanız sözüme kulak verin, yoksa işiniz Allaha kalmış...