Eğitim şart!
Bir şekilde yolunuz bağımsız doğuma hazırlık eğitimlerinden birine düşerse taşın altına elinizi sokmak zorunda kalacaksınız demektir. Bağımsızdan kastım hastane dışında verilen eğitimlerdir. Bu tarz eğitimler daha tarafsız, objektif bilgi alabileceğiniz, size birşeyleri dikte etmektense içinizdeki gücü uyandırmaya çalışan, korkutmadan cesaret veren eğitimlerdir. Hastanelerin verdiği eğitimlerde, o hastanenin kuralları çerçevesinde sizi nasıl bir doğumun beklediği anlatılır.
Geçen hafta düzenlediğim doğuma hazırlık eğitimimde babalardan biri “çok güzel şeyler öğrendik ama işimiz artık daha zor” dediğinde karşımda artık doğum sürecinden korkmayan, hem eşine, hem de bebeğine destek olmak için çalışan, doğumun risklerini bilen ama bir o kadar kadın bedenine güvenen bir baba vardı. Aynı zamanda eğitim süresince verdiğim bilgilerin ve pratiklerin içinden eşiyle süzecekleri ve doğuma götürmek istedikleri yeni farkındalıkları doktorlarıyla ve sistemle nasıl uyumlu hale getireceklerini düşünmeye başlamışlardı. İşte bu bir meseledir...
Doğum her zaman ve her kadın için acilen müdahale edilmesi gereken, ebeveynlerin dahil olamadığı bir mide ameliyatı değildir. Hiçbirimiz asla doktorların işine karışmıyoruz ama doğumun merkezinde kadın varsa ve eğer herşey yolundaysa bu büyük değişim sürecini hastane şartlarında istedikleri gibi yaşamak her insanın hakkıdır. Bunu elde edebilmek için de konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmak ve doktorla iletişim oldukça önemlidir.
Eğer bir konu hakkında hiçbir bilgin yoksa, hiçbir seçeneğin ve sorabileceğin hiçbir sorun da yok demektir. Geçenlerde bir gebem ilk doğum hikayesini benimle paylaştığında hiç şaşırmadım. Tıbbi bir gereklilik olmadığı halde doktor tavsiyesi ve eş dost baskısı yüzünden 39. haftada hastaneye yatarak suni sancı ile doğumu başlatılmaya çalışılmış , sonuç sezaryen...
Sağlıklı anne, sağlıklı bebek, bilgisiz anne, korkmuş anne, baskı altındaki anne, panik anne, aceleci doktor, bir sürü işi olan doktor, günde defalarca doğum yaptıran doktor, yorulmuş doktor, baskı altındaki doktor, bilgisiz baba, doğumu bilmeyen baba, panik baba, kadın bedenine güvenmeyen baba ve durmadan kötü hikayeler anlatan eş dost...
Günümüzde doğuma hazırlık eğitimlerinin şart olduğunu düşünen taraftayım. Doğumun 39. haftada başlamasını gerektiren acil bir durum olup olmadığını sorabilmek, doktora güven verebilmek, doğuma panik halinde değil de sakince giderek tüm personelin işini kolaylaştırmak, çok daha rahat, mutlu, huzurlu ve her türlü sonucu travmasız atlatacak duruma ulaşmak için eğitim şart!
YORUMLAR