Doğum başladıktan sonra sezaryen
Ülkemizin sezaryen oranları malumunuz aldı başını gidiyor. Gün belirlenerek yapılan planlı sezaryenler bizim için oldukça normal bir doğum şeklini alırken dünya sıralamasında sezaryen üçüncüsü olduk. Ülkemizde geçtiğimiz sene yapılan doğumların %52 sinin sezaryen olduğu, primer (ilk doğumda) sezaryen sayısının 247 bin 418 (yüzde 25), ilk doğum sonrası sezaryen sayısının da 274 bin 706 (yüzde 27) düzeyinde gerçekleşti Sağlık Bakanlığımız tarafından açıklandı. Primer (ilk doğumda) sezaryen oranlarında da yine özel hastaneler ilk sırayı aldı.
Bu durumda ülkemizde ilk doğumunu yapan kadınların %25 i bir nedenden normal doğuramıyor. Bu gerçekten oldukça yüksek bir rakam. Kimi anne normal doğurmayı reddedebilir, kimi bir takım zorunlu sağlık nedenleri yüzünden sezaryen olmaya zorunlu kalabilir. Kimisi de doktorun, çevrenin yönlendirmesiyle, desteksiz ve bilgisiz kaldığı için istemeye istemeye sezaryen olmak zorunda kalmış olabilir. Totalde %52 den bahsediyoruz, inanılmaz bir rakam…
Her doğum güzeldir, her doğumun kendine özel riskleri vardır
Planlı olarak yani bu bebek artık doğmaya hazır diye düşünerek, belirli bir gün ve saat seçip, randevulaşıp yapılan sezaryen doğumların hem anne, hem de bebek için bir takım riskler taşıdığının farkında mıyız? Tamamen güvenli bir doğum şekli maalesef yok. Hem normal doğumun, hem planlı sezaryenin kendine özel riskleri var. Bunların bilicinde olarak her türlü doğum şekline hazırlanmak ve bu riskleri elimizden geldiğince azaltmaya çalışmak anne, baba ve sağlık personeli olarak en önemli görevimiz.
Sezaryen doğum iyi ki var!
Hem anne, hem de bebeğinin sağlığı için doğum şeklinin planlı sezaryen olmasını gerektiren tıbbi durumlar vardır. Örneğin plasentanın önden gelmesi, kontrolsüz ileri derece diyabet ve bazı karaciğer hastalıklarını bu nedenlerin içinde sayabiliriz. Böyle durumlar yaşıyorsanız zaten doktorunuz size kesinlikle sezaryen olmasın tavsiyesini verecektir. Bazen de doğum normal diye başlar ve bir nedenden acil sezaryene dönebilir. Örneğin plasentanın rahim duvarından bebek doğmadan ayrılmasını, bebeğin kalp atışlarının yavaşlamasını, toparlanmaması ve kordon sarkmasını bu nedenlerden bazıları olarak sayabiliriz. Bu iki durumda da anne ve bebeğin sağlığı için sezaryen doğum en iyi ve tek seçenektir. Durumun aciliyeti, çoğu zaman dakikaların önemi vardır. İyi ki sezaryen doğum var dediğimiz durumlar işte bunlardır. Anne ve bebek sağlıkla birbirine sezaryen doğum ile kavuşur.
Ülkemizde yapılan %52 sezaryenin hepsinin bu denli aciliyeti olduğunu hiç düşünmüyorum. Tıbbi olarak da bir gerekliliği yoksa bu doğum şeklinin risklerini almanın ne kadar doğru olduğunu düşünen insanlarda da biriyim. Yine de bir nedenle sezaryen olmak zorunda kalacak ya da sezaryen olmak isteyen anne adaylarına yukarıdaki gibi tıbbi bir aciliyetleri yoksa planlı sezaryen yerine doğum başladıktan sonra sezaryen olabileceklerini söylemek isterim.
Doğum başladıktan sonra sezaryen olmak
Doğum, sancılar gelerek ya da su kesesinin açılması ile başladıktan sonra hastaneye gidip sezaryen olmanızın, gün ve saat belirleyerek doğum başlamadan yapılan planlı sezaryenlerden çok daha pozitif etkileri olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Plansız sezaryen doğumu yukarıda belirttiğim gibi acil tıbbi durumları olmayan anne adayları yapabilir. Aynı zamanda doğum yapacağınız hastanede 7/24 sezaryen olabileceğiniz bir ekibin olması da gereklilikler arasındadır. Her şeyden önce doktorunuzun da bunu kabul etmesi gerekir.
Doğum başladıktan sonra yapılan sezaryenin yararları
Doğum başladıktan sonra yapılan sezaryen ameliyatının anne ve bebek üzerinde önemli pozitif etkileri vardır. Bir bebeğin neden 38. haftada ve bir diğerinin 41. haftada doğduğunu açıklayacak bilim dalı yoktur. Doğum başladıktan sonra sezaryen olmanın en önemli avantajlarından biri bebeğin bu dünyada sağlıkla yaşamak için yeterli fiziksel kapasitesinin olduğunu bilmemizdir. Bebekler rahim kasılmalarının yaptığı basınç nedeniyle doğum sonrası daha az solunum problemi yaşarlar. Doğum hormonları bedeninde aktif olan annenin sütü daha çabuk gelir. Emzirme problemleri daha az yaşanır. Doğum başlayınca salgılanan oksitosin hormonu sayesinde anne ve bebek bağlanması tetiklenir ve doğum başladıktan sonra sezaryen olan anneler sonraki doğumlarını normal yapmak isterlerse uterus rüptürü riski çok daha düşük olur.
Plansız sezaryen olarak anlatmaya çalıştığım tahmini doğum tarihinin geçtikten sonra sezaryen yapılması değil, doğum başladıktan sonra sezaryen yapılmasıdır. Doğumun başlamasının da günü ve saati belli olmadığı için gecenin bir yarısı sezaryen olmanız gerekebilir. Dolayısıyla eğer tıbbi nedenlerden dolayı acil sezaryen olmanız gerekmiyorsa, doğumdan önce doktorunuzla bu konuyu konuşabilir ve eğer doktorunuzda onay verirse doğumunuz başladıktan sonra sezaryen olabilirsiniz.
http://pediatrics.aappublications.org/content/100/3/348.short
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22456657
http://journals.lww.com/greenjournal/Abstract/2008/11000/
http://notexactlyrocketscience.wordpress.com/2007/01/24/maternal-hormone-shuts-down-babys-brain-cells-during-birth/
http://www.getbabied.com/2011-10-03/cesarean-delivery-is-now-the-most-common-operation-in-the-united-states
YORUMLAR