Gebeliğimin 18. ve 19. haftaları

Hamile olmaya alışıyorum. Bebek sahibi olmayı ne kadar çok istersen iste, bedenindeki hormonal ve fiziksel değişimler ilk haftalarda seni biraz şapşala çeviriyor. Artık rahatladım, büyümeye başladığımı fark ediyorum. Hele ki bebeğimin kımıldamalarını hissettiğim geçen haftadan beri hamile olmak daha da bir harika oldu.

Bu hafta tekmeler artık dışarıdan da hissedilir oldu. Bu duygunun keyfini çıkartıyorum. Eşime de bebeğimizi hissettmesine çalışıyorum ama tam tekmeler başladığında bile karnıma dokunsa, bizimki duruyor. Ne yazık erkekler asla bu muhteşem duyguyu hissedemeyecekler.

Eskisi gibi pilates yapmaya başladım. Artık rahatsız olmuyorum. İlk haftalarda spor yaptığımda kendimi çok yormadığım halde karnımın kasıldığını hissediyordum. Bu hafta artık o his tamamen kayboldu.

Ben her zaman bedenimi dinleyen biri olmuşumdur. Bu nedenle kasılma ya da rahatsızlık hissettiğim dönemde pilatese ara verdim. Sadece yürüyüş yaptım. Şimdiyse pilates yapabildiğim için çok mutluyum. Çünkü spor yapmak beni çok rahatlatıyor. Kendimi daha da enerjik hissediyorum. Hamile yogasına da başlamayı düşünüyorum fakat şu an benim için biraz yavaş gibi. Sanırım 30. hafta itibariyle hamile yogasına da başlarım. Sporla ilgili tek sorunum hava buz gibi olduğundan eskisi gibi yürüyüş yapamamam. Ona da artık havayı güzel gördüğüm an kendimi sokağa atarak çözüm bulacağım.

Heyecanla beklediğim detaylı ultrasonum 20. haftamda. Bu kontrolümü kendi doktorum değil, konusunda uzman başka bir doktor yapacak. Bebeğimin cinsiyetini de o zaman öğreneceğim. Bu kontrolüm heyecanı şimdiden beni sardı. O gün hemen gelsin istiyorum.

Önümüzdeki haftalar içinde bir seyahat planı yapmaya çalışıyoruz. Yaz sonu Yunanistan’a gittiğimizde aldığımız vizelerimizin süresi devam ederken ve yılbaşı yaklaşırken bir yurtdışı seyahatinin harika olacağını düşündük. Sonunda Viyana’ya gitmeye karar verdik. Bu iki hafta ne zaman uçalım, nerede kalalım, ucuza uçak bileti alalımların araştırmasına girdim. Christmas zamanı Viyana harika oluyormuş. Sıcak şarap, yılbaşı pazarları, ışıklarla süslenmiş caddeler kimin ilgisini çekmez ki… Karar verildi Viyana’ya gidilecek.

Göbişim büyümeye başladığı için çatlak önleyici bir yağ ve kremi kullanmaya başladım. Karnım çatlamasın diye yağlanıp duruyorum. Çünkü annem fena çatlamış. Çatlak işi genetik değil diyorlar ama ne olur ne olmaz, sürmekten zarar gelmez.

Amerika’da yaşayan, arada Türkiye’ye gidip gelen bir arkadaşım var. Son gelişinde amazon’dan ona Earth Mama Angel Baby’nin - Doğal Çatlak Yağı ve Kremini sipariş etmiştim. Türkiye’den almadım çünkü çok daha pahalı. Bu haftalarda her banyo sonrası bu yağı ve arada hindistan cevizi yağı sürmeye, her akşam da yine aynı markanın çatlaklar için ürettiği kremine başladım. Neden bu markayı tercih ettiğimi sorarsanız, içerdiği kimyasal açıdan en güvenli olan ve çatlaklar için özel olarak üretilen yağlardan biri olduğu için. Bittiğinde muhtemelen tekrar almam ama hindistan cevizi yağı kullanmaya devam ederim. Zaten hamile kalmadan önce de hem bazı yemeklere, hem de cildim için severek kullanıyordum. Bunların dışında çatlak oluşumunu önlemek için doğal yağlardan olan badem, kakao, avokado yağı kullanabilirsiniz. Hatta bu yağların içine e vitamini kapsülü de ekleyebilirsiniz. Piyasada kolaylıkla ve ucuza bulunan bazı bebe yağlarını asla kullanmanızı önermem. Bu tür yağlar içerik olarak petrol türevi olan sentetik, bedenimize tamamen yabancı olan mineral yağdan yapıldığı için cildi bloke ederek hava almasını engelliyor. Mineral yağı bitkisel kaynaklı olmayan, petrolden üretilen sentetik bir madde olduğu için cildinizin doğal yapısını bozabilir. Hem kendiniz, hem de bebeğiniz için en doğru seçim nemlendirici özelliği olan olan organik veya bitkisel yağları kullanmak olacaktır.