Sen, küçük koca kadın
En sevdiğim zamanlardan biri, Ayda’ya uyumadan önce kitap okuduğum zamanlar..
Onun yatağına, beraberce uzanıp, kitabını okuyup uykuya dalışını bekliyorum. Çoğu zaman kısa sürüyor günün yorgunluğundan.
Geçtiğimiz akşamlardan birinde, yine onun uyumasını beklerken, ben de onun odasında uyumak istedim birden. Orda, anne sıcaklığında, huzurda, sessizlikte... Hiçbir sorumluluk, hiçbir yük olmadan omuzlarında. Sadece eğlenmeyi, günü güzel geçirmek için planlar yapmayı istedim onun her gün yaptığı gibi.
Sonra acaba dedim o da aynı şeyi hissediyor mu bu odada, bu evde? Huzur içinde ve mutlu mu , benim sandığım gibi? Ben, onun yerinde olmak isterdim ama o ister miydi? Acaba onun stresleri neler? Annem yine kardeşimle diye düşünüyor bu aralar eminim, bazen de okula gitmek zor geliyor ama dile getiremiyor bunu, cümleleri farklı oluyor, mesela bugün biraz karnım ağrıyor diyor ve bir süre sonra geçiyor. "Babamı daha çok görsem keşke" diyor, beni eğlendirse (çünkü baba ile hep eğlenceli şeyler yapılır bizim evde). Flan yapalım seninle diyor (yani plan yapalım), her günümüz flanlı bizim, flan olmazsa sıkılıyor.
Okuldan eve gelişini düşünüyorum, ya da onu okuldan aldığım zamanları. Bazen biraz daha bahçede oynamak istiyor, bekliyorum. Onun için daha eğlenceli orası biliyorum. Öyle olmasından çok mutluyum. Acaba eve gelişlerinde ne düşünüyor? Eve gelişlerinde de mutlu mu?
Siz hiç onun yerine koydunuz mu kendinizi? Çocuğunuz olmak ister miydiniz?
Bence isterdiniz, benim gibi. Çünkü aslında hepimiz kendi çocukluklarımızı onarıyoruz kendi çocuklarımızda. Oynayamadığımız oyunlarda, uyutmayan korkularımızda, ağlatan acılarda, güldüren komik anlarda... Kendimize iniyoruz, onun hizasından ona bakarken... Ona kolkanat geriyor iken aslında kendimize sarılıyoruz. Sen bunları yaşayamadın ama bak şimdi senin çocuğun senden daha mutlu gördün mü? Sen o sütü içemedin, sevemedin hiç ama bak senin çocuğun içiyor, senin gibi olmasın diye çok istedin ve başardın değil mi?
Aferin sana küçük koca kadın. Mutlu bir çocuk için çok uğraştın, senin örselenmiş yanlarını, yaralarını sardınız beraberce. Anne olmadan hiç farkında olmadığın, bir sürü çok bilinmeyenli denklemlerini, denkleştirdiniz beraberce. Artık biliyorsun neden onunla birlikte yattığını yıllarca. Çünkü sen küçükken, uykundan kalkıp yanlarına gitmek istediğinde açılmayan kapıdan.. korktun karanlıktan… Kendi korkunu yaşatmak istemedin, oysa onda yoktu o korku, sen bilemedin, senden ona geçmediğini.
Kendimizi hatırlıyoruz her dakikada, kendimizi büyütüyoruz onları büyütürken.
Biz küçük koca kadınlar, kendi suretlerimizi yetiştirirken, temiz bir sayfa açmak istiyoruz. Bizde kalan kara noktaları siliyoruz teker teker..
YORUMLAR