Mad Men'de çok şeyler gördüm
Ben bu hikâyede çok şeyler gördüm.
Güzelim kadınları ağlatıp pul eden erkeklerin pul olduğunu gördüm.
En çok ihanete uğrayanların en çok ihanet etmişler olduğunu gördüm.
Kendine öfkesi bitmeyenlerin kimseyi affedemediğini gördüm. Hayata öfke kusanların kendilerine ne kapılar açanlara ne çelmeler taktığını gördüm.
Ben bu hikâyede çok şeyler gördüm. Çaldığını sandığı kadına aslında hiç sahip olamamış erkekler gördüm. Genç dişilerin yıpranmışlara her zaman galip gelemediğini gördüm. Ortaya çıkan küçük kadınların yılların bağını koparıp atamadığını gördüm.
Mantıklı abidesi evliliklerin nasıl çöktüğünü gördüm.
Ben bu hikâyede çok şeyler gördüm.
İstemeden doğurduğu çocuklara eza eden anneler, annesini sevmek isteyip de sevemeyen kız çocukları gördüm.
Hepsi, lodosun çatıları uçurduğu gün, kuytuda sırtımı yasladığım dev çam ağacı bir sağa bir sola sallanırken geçti aklımdan.
Şu hayatta bir ağaca bile güvenemeyeceğimi o gün gördüm.
Bu hikâye, sırtımı yasladığım ağaç sallanırken geldi aklıma. Reklâmın harika çocuğu Don Draper’ın başını önüne düşüre düşüre balkonda ağladığı sahne geldi gözümün önüne. Telefonda konuştuğu dünyalar güzeli karısı onu ağır ağır terk ediyordu ve kadın avcısının elinden balkona çöküp ağlamaktan başka hiçbir şey gelmiyordu.
Ben bu hikâyede kötülerin mistik sebeplerden değil düşman biriktirdiklerinden cezalarını bulduklarını gördüm.
Savaşta arkadaşının yerine geçmiş, yıllarını bir başkası olarak yaşamıştı. Kendini bir çekmeyece kilitlemişti ama artık o çekmeceye sığamıyordu. Randevuevinde çocuk olduğunu itiraf ederken, çikolatacı müşterileri çek defterlerini de alıp gidiyordu. Oysa babasının ona çikolata getirdiği akşamlar nasıl mutlu olduğunu anlatırken kibirli yüzlerinde sadece menuniyet okunuyordu.
Ben bu hikâyede kimsenin gerçekleri sevmediğini ama hiçbir gerçeğin de gizli kalamadığını gördüm.
Ben bu hikâyede her çıkışın bir inişi olduğunu gördüm. Basamakları üçer beşer tırmanmanın anlamsızlığını gördüm.
Ben bu hikâyede çok şeyler gördüm.
Anı hanelerinde kayda geçen arkadaşların alabora halinde karşı kıyıya çıkıp suya öylece baktığını gördüm.
Eski dostların 1960’lara ışınlandığını gördüm.
Mad Men’de hayatı gördüm ben.
Kendimden başka kimseye sırtımı yaslayamayacağımı gördüm.
YORUMLAR