Dünyanın en mutlu insanı

Söylediklerine inanmakta zorlandığım için fotoğraflarına bakıyorum. Kitap kapağındakine değil, amatör çekim aile fotoğraflarına. Ted konuşmasını dinliyorum. Çizgilerinde, mimiklerinde sözlerinin aksini arayıp bulamazken, İlber Ortaylı’nın sözleri geliyor aklıma: “Yaşadıkları insanın yüzüne yansır.”[1] “Güzellik ya da çirkinlik meselesi değildir bu. Bir insan dingin yaşadıysa, iş yaptıysa, kötülükten kaçındıysa onun verdiği huzurla yüzü bir şekil alır. İnsanın yüzünü bir kitap gibi okuyabilirsiniz. İfadeniz bomboşsa hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kurtulmak mümkündür; yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün, keşfedin, başkalarıyla ilgilenin, okuyun, sevin. Bunları dolu dolu yapın ki izleri yüzünüze yansısın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın.”[2]


İsmi Eddie Jaku. Bugün 100 yaşında. Dünyanın en mutlu insanı olduğunu söylemesinden şüphe duymamın sebebi, ilk gençliğinde yaşadıkları[3]. Evleri basıldığında, sürgünde, kapatıldığı kamplarda maruz kaldıklarını tekrar etmeye lüzum yok. Kendi ifadesiyle “şahsiyeti” dahil her şeyini kaybetmiş. Düşünüyorum. İnsan, işkencelerin en ağırını uygulayarak her şeyini elinden alanlara nasıl kin duymaz?


Anlattıklarını dinlerken, okurken yüzündeki gezmiş, görmüş, hoşnut, anlayışlı, yumuşak ifadenin onu doğruladığını düşünüyorum. Kilit bir cümlesi var. Hayatta kalırsa dünyanın en mutlu, yardımsever, nazik insanı olacağına Auschwitz’de kendi kendine söz verdiğini söyledikten sonra eklediği: “Almanların bana yapmadığı her şeyi ben yapacağım.”


Düşünüyorum. Neden “Bana yaptığı hiçbir şeyi ben kimseye yapmayacağım” değil de, “Bana yapmadığı her şeyi ben yapacağım”?


Canından başka her şeyi elinden alınmış Jaku’nun kendini iyileştirmesinin sırrı, bu kararı. Eziyet gördüklerinden bekleyip alamadığını, başkalarına cömertçe vermek. Merhamet, yardım, saygı, anlayış, sevgi… Yüzüne bakıyorum. Alnına, yanaklarına yerleşmiş derin çizgiler, bir ömrü tam da kendine söz verdiği gibi geçirdiğini anlatıyor.


Jaku’nun o cümlesini düşünüyorum. İlk kelimeyi değiştirip yeniden kursa insan, nasıl olur? Hangi isimlerle, kaç kere yeniden kurabilir? Her defasında nasıl hisseder? Yaşadıklarının, Jaku’nun yaşadıkları kadar ağır olması gerekmiyor. Neticede insan, daha ağırını tatmadığı sürece, kendi yaşadıklarının en ağır olduğuna inanıyor. Nefret ediyor. Nefretini her fırsatta gösterip haklı çıkmaya çalışıyor. Bunu yaparken ona eza eden gibi, ona eza eden kadar hoyratlaşıyor. Ona eza verene dönüşüyor.


Düşünüyorum. Jaku’nun cümlesinin ilk kelimesini değiştirip yeniden kursa, yeniden yeniden kursa, insan nasıl hisseder? Eza eden kim olabilir? Anne, baba, abla, abi, kardeş? Aile çevresinden biri? Eski sevgili, eski eş? Eski arkadaş? Eski patron?


“Bana … yaptı”ları bir kenara bıraksa insan, “…’nın bana yapmadığını ben yapacağım” dese ve dediğini gönülden yerine getirse hayatında neler değişir? Kimse o kişi, ondan bekleyip alamadığını başkalarına vermeye baksa, aklının içi nasıl değişir? Aklının içi değiştikçe günleri nasıl geçmeye başlar? Günleri değiştikçe hayatı nasıl değişir?


Acaba eza gördüğünden aslında bekleyip de alamadığının ne olduğunun farkında mı insan? Belki önce bunun farkına varmalı. Ondan alamadığını kendisi başkalarına veriyor mu? Peki, karşılığını beklemeden veriyor mu? İşin sırrı kendini iyi hissettirecek iyi şeyler yapmakta. Yaparken iyi hissetmekte. Bunun huzurunu duymakta.


Jaku’ya kendine işkence edenlere benzememek yetmemiş. Onların tam tersi olmaya, onlardan alamadığını başkalarına vererek iyileşmeye karar vermiş. Onların tersi olmuş. İyileşmiş. Yüzünde, yaşadığı hayatın izi var.


Kaçmadan aynaya baksa insan şimdi, yaşadığı hayatı görse ve mutsuz olsa, hasta hissetse. Onun gibi iyileşme kararı alabilir mi? Yoksa çok mu geç?


Eddie Jaku 100 yaşında.


[1] Bir ömür nasıl yaşanır, Kornik Kitap, Söyleşi: Yenal Bilgici

[2] Hürriyet Gazetesi, Güliz Arslan’ın röportajı

[3] BBC Türkçe


ozcanperi@gmail.com






YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.