Arıza şeridinde tam gaz

Kocan olsa boşarsın. Baban, abin olsa reddedersin mahkeme kararıyla. Akraban olsa ilişkini kesersin. Arkadaşın olsa Whatsapp’tan engellersin. Mahallenin delisi olsa karşı kaldırıma geçersin. Ama adam cumhurbaşkanı. Her yerden zart diye çıkıyor. Tehdit ediyor. Ana avrat sövüyor. Gasp ediyor. “Eeeh! Yetti be!” diye iki adım atacak oluyorsun. Dövdürüyor.

Seçmiyorsun. Yeniden saydırıyor. Yine seçmiyorsun. Sana da, seçtiğine de eziyet ediyor. Kafasında kurduğu diyara acele don biçme peşinde. Tüccar terziliği de var yani, cumhurdan Yeşilay’a başkanlıklar kesmiyor.

Başarısızlıktan anladığı, partililerin hepsine sigarayı bıraktıramamak. Yoksa iktidarından zerre şüphesi yok. Muamelesinden zevk alanların çıkardığı gürültüye ses etmiyoruz da… bizim müsaademiz yok, hoşlanmıyoruz.

Çekmişler takım elbiseleri, üç-otuz üç, üç-otuz üç döne döne saydırıyorlar. “Çözüm bizatihi gelenek ve göreneklerimizde, özümüzde mevcuttur” diyor biri. Tam olarak hangilerinde? Yüzde 40 oranındaki ensest geleneğinde mi misal? Yoksa tarikat yurtlarındaki erkek-kız çocukları taciz göreneğinde mi?

Diğeri, Türkiye’nin sayısız devrimi gerçekleştirdiğini bildirip arıza şeridinden tam gaz ilerliyor: “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılığımız tamdır. (…) aileyi ve toplumsal dokumuzu korumaya kararlılıkla devam ediyoruz." Devam eden bir şey varsa, yılda 300 kadının ailenin erkekleri tarafından öldürdüğü, daha fazlasının ağır darp edildiği. Korumakla övündükleri doku bu.

Öteki, tatlı bir tebessümle “iç hukuk düzenlemeleri neyi gerektiriyorsa yapacaklarını” haddimizi bildirir gibi bizzat bildiriyor. “Her alanda vatandaşın haklarını koruyan, gözeten yenilikçi adımlar attıklarını” söylemesi hangisi? a. Şaka b. Tehdit Eşcinseller, bazı kadınlar ve erkekler açısından b.

Tabii bunun öncesi var. İstanbul Sözleşmesi’nden usulünce çıkılacağı geçen temmuzda muştulanmıştı. “Yaradılışa aykırı bir husustur” sözleriyle eşcinsellerden bahsedilerek. Söyleyen dünya görmüş, dil bilen adam. Ama spermle birleşen yumurtanın, rahim duvarına tutunduğu anda insanın çoktan eşcinsel olduğunu ya da olmadığını bilmiyor. Cahillik başka şey. Dilimizde tüy mü bitsin? Özenerek eşcinsel olunmaz. Kahverengi gözlü veya kel olmak gibi yaradılıştan eşcinsellik.

Siyasetle iştigal edenlerin en sevdiği şeydir, esas hadiseyi unutturmak için araya parça atmak. Tek 1 politikacıyı tenzih ederim.

Bu gürültüde arada kaynayıp gitmesin. Ensest, aile içi kadın cinayetlerini, tarikat yurtlarındaki erkek eğitmenlerin erkek çocukları tacizi de dahil çocuk tacizlerini cumhurbaşkanı asla mesele etmedi. Etseydi, bütün diğer problemleri gibi bilirdik. Partisinden biri, dört yıl kadar önce “rıza ile ensest ilişkide bulunanlara 8 ila 12 yıl arasında hapis cezası verilmesini” istedi. Rızasız ensest ilişkiden, yani aile içi cinsel tacizden rahatsız olmadıklarını hiç saklamadılar.

Giderek azalsa da adına karar verilmesinden, konuşulmasından, çocuk gibi azarlanmaktan, kükrenip horlanarak sevilmekten haz alan bir kesim olabilir. Fakat beynini ve dilini kullanmayı yeğleyen, lafının ağzına yumrukla tıkılmasından, sövülmekten, tehdit edilmekten, haklarının gasp edilmesinden hoşlanmayan bir kesim daha var. Tek istediği biraz saygı görmek.

ozcanperi@gmail.com