İnsan ne ister? Ne istemeli?

Hiçbir zaman net bir hedefi, ideali, geleceğe dair ihtişamlı planları olan bir insan olmadım..


Okuldayken bir meslek, bir gelecek hayali olan azınlıktan değildim. Sınavdan iyi not alsam yeter, sınıfı geçsem yeter, nereyi kazanırsam girer okurum... Milyonlarca hedefsiz gençten biriydim ben de.


Şimdiki milyonlarca mutsuz insan sürüsünü biz oluşturmaya başlıyormuşuz o dönem, haberimiz yokmuş.


İleride sahibi olmak istediğim meslekler sırasıyla şöyleydi: Dansöz, kasap ve Yasemin Dalkılıç olmak. (Evet, direkt o olmak istiyordum.)


O dönemin en ünlü dansözü Asena'nın şimdiki hali malum, e milli kasabımıza bakıyorum Nusret, Yasemin Dalkılıç'ın da adını 20 yıldır ilk kez ben anıyorumdur. O zamanki hedeflerime kavuşamadığım için son derece mutluyum.


Şanslıydım ki şu an yapmaktan çok keyif aldığım bir işim var. Biraz şans, biraz zamanı yakalamak, birazcık da yetenek kırıntısıyla..


Hadi bizler bir şekilde kurtulduk diyelim, kurtuluş demeyelim de 30'umuza gelmeden umudu kesip kabullendik bu çaresizliği. Sahip olduklarımızla yetinmek zorunda kaldığımızın farkındayız, daha yolun başında olanlar ne yapacak?


Okudukları okul bir gecede değişenler, kafaya göre dağıtılan kitaplar, girdikleri sınavın şaibeli olduğunu bile bile en güzel yıllarını test çözerek geçiren çocukcağızlar?


Kanadalı yaşıtlarım gibi kış tatilinde nereye gideceğimizi tartışmak istiyorum iş çıkışı buluştuğumuz bir barda... Bunu istemeyi istediğim için bile kötü hissediyorum ama kendimi.


Ölmediğim için, hayal kurmak istediğim için bile daralıyor içim.


Kardeşim sınava girdiğinde nereyi kazanacak, kazansa aldığı eğitim ne kadar yeterli olacak, hadi mezun oldu diyelim iş bulabilecek mi, bulduğu işe giderken de dönerken de hava karanlık olacak diye düşünmek istemiyorum.


En ufak bir umut kırıntımın da her geçen gün yok olmasına şahit olmak istemiyorum.


Çocuklara tecavüz edemeyeceklerini, ifade özgürlüğünü, kadın haklarını anlatmaya çalışmak o kadar ama o kadar zor geliyor ki artık, medeni bir toplumda yaşamak istediğim için bile suçlu hissediyorum kendimi.


Hadi bunları geçtim ülkenin milyonlar tarafından takip edilen starı linççileri alkışlamasın, bu cehaleti yüceltmesin istiyorum.


Kendisi gibi olmayanı fiziksel olarak taciz edebileceğini, zarar verebileceğini düşünmesin istiyorum birlikte yaşadığımız milyonlar.


39 canımızı kaybettiğimizin ertesi günü "En mutlu günüm" diye düğününü paylaşmasın Caner Erkin...


Ölüme alışmayalım, insanca yaşamak istemekten utanmayalım, sokaktaki hayvanları beslediğimiz için komşularla kavga etmeyelim istiyorum, çok mu?



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ana akım medyanın dile getiremediğini getiren her sözü söyleyen berliner kadın harikasın
    CEVAPLA
  • Misafir cok huzel bir yazı olmuş
    CEVAPLA
  • Misafir O Caner'le Şükran Ovalı ayısının Allah bin belasını versin zaten. Duyarsız hayvanlar. Evlendiklerine göre evlerinde hamur açıp halay çeksinler anca amk. bidaha da boş boş çıkmasınlar insanların karşısına,kurtulalım.
    CEVAPLA
  • Misafir Çok değil umut hep var sadece birilerinin adım atması gerek o kadar.Mutluluk huzur güven bunlar hemen yanıbaşımızda bunu bilmeliyiz.Elbette sahip olduklarımıza şükretmeliyiz ama manen her zaman daha iyi olmaya iyi olmayı sürdürebilmek için çaba hep şart.Nerde hareket orda bereket diye boşuna dememişler.Teşekkürler
    CEVAPLA
  • Misafir cesurca, insanca, hakaret etmeden düşünceni anlattığın için seviyorum seni ve okumayı. başarıların daim olsun. bu kara günlerde düşmanlıktan çok buna ihtiyacığımız olduğunu düşünüyorum.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.