Onlar “her yerdeler”
Gel sana ne paylaşacağını söyleyeyim…
Sosyal medya cidden çok değişik bir yer. Psikologların, sosyologların üstüne yüzlerce tez yazabileceği, insanların kişilik bile değiştirdiği ilginç bir platform.
Dışarıda sakin biri orada nefret saçabilecekken, tam tersi de oluyor. Çoğunluk “neyse o” demek isterdim ama sanırım değil. Bunu da ne yazık ki ülkece kötü bir şey yaşadığımızda görüyoruz.
Bu hangi konu olursa olsun, çok takipçisi olan hesaplar, onları takip edenler tarafından yönetilmeye çalışılıyor. “Şöyle yap, bunu neden yazmadın, şunu neden paylaşmadın” soruları yorumları dolduruyor. Hadi bunu da çok gördük de daha da garibi var.
Başıma gelen bir şeyi anlatayım. İsim vermeden… Çok sevdiğim, tanışma fırsatı bulamadığım biri var. Bazen yorum yazıyorum. Ardından benim o yorumuma şu tarzda mesajlar geliyor: “Yazıyorsun da seni ipleyen yok… Eziksin kızım ezik. Bak bir de utanmadan cevap veriyor. Bu ünlü olma sevdası nedir….” gibi ve benzeri cümlelerle doluyor altı. Kimi küfrediyor, kimi “ezik” diyerek kendini rahatlatıyor. Tek tek girip bakıyorum yazan hesaplara. Hepsi sahte, ne fotoğraf var ne paylaşım.
Birileri açıyor bir sahte hesap, kimi rahatsız ederim diye uğraşıyor. Tut ki ezik yazdı, o bile bir şey değil. Bazen nasıl beddualar oluyor, inanamazsınız.
Bir insan neden bu kadar nefret dolu olur, bunu çözemiyorum. İşin fenası her yerdeler… Bana, bize yapılan yorumları geçtim. Çocuklarımız bu insanlarla aynı ortamda olacaklar? Çocuklarımız teknolojiyi daha çok kullanmaya başladıklarında bunlarla nasıl baş edecekler?
Yapanların bizden çok daha genç olduklarını düşünüyorum. Hani düşününce 40’lı yaşlarında birinin sahte hesap açıp başkasına “ezik” yazacağı pek mantıklı gelmiyor bana. Tabii bilinmez de…
Bu konuyu gündeme çok getirdiğimin farkındayım. Rahatsızlığımın sebebi şahsıma yazılanlardan ziyade gelecek nesli düşünmem ve o yazan kişilerle aynı ortamda olduğumu düşünmek.
Belki dolmuşta yan yana oturuyoruz, belki aynı iş yerindeyiz, belki akrabayız… O sırada çok iyiyiz de sonra eve gidince sahte hesaptan küfür yiyoruz…
Bilemiyorum. Bu durum bana korkutucu geliyor.
Birine çok rahat beddua ya da küfür edebilmek bu kadar kolay olmamalı. Ki ben çok nadir yaşıyorum bu sorunu. Bazı hesaplar sürekli bununla mücadele etmek durumunda kalıyor. Ne deseler bir başkası kötü bir yorum yapıyor, ne yapsalar haksızlar.
Zor iş. Çok zor iş.
Çocukların işi en zoru. Bence bu gördüklerimiz yüzünden aşırı korumacı olacağız. En azından ben öyle olacağım. Annemlere kızardım 20’li yaşlarımda gece geç döndüğümde hâlâ uyumamış oldukları için. Şimdi biz sanal ortamı da yaşadık, tüm kötülükler gözümüze de sokuluyor, hiç uyumayız. Belki de dışarı göndermemek için kırk takla atarız. Daha çok şey biliyor olmak her zaman daha korkutucu.
Bizim ebeveynlerimiz gece hayatından korkarlardı, bizim kabusumuz sanal dünya, takip ettikleri kişiler, izledikleri kanallar olacak.
Çok mu kötümserim? Hayır hiç sanmam. Kiminle konuşsam aynı endişeyi dile getiriyor. Anne, inan bana siz bizden daha şanslıymışsınız, korkacak şey daha azmış…
YORUMLAR