Yıldızlar eksilmesin…


Neden yazı yazıyorum acaba? İnsan hep iyi şeyler yazmak istiyor. Ne yazık ki yaşadığımız şu dünyada bu pek mümkün gözükmüyor.



Ben yazılarımda hayatın mutfağa, sofralara düşen izdüşümünden bahsediyorum bolca. Ve dikkat ediyorum hayat aynen ve tüm hızıyla yansıyor mutfağa ve sofralara.


Sofralar kurmak, mutlu sofraların etrafında buluşmak benim için hep güzelliklerin güvencesi oldu. Bugün hangi peçetemi koyayım, hangi çiçek porselen takımıma daha çok yakışır, misafirlerimin en sevdiği yemekler hangileriydi, çocukları sofrada nasıl mutlu edebilirim diye sorgulayarak başlıyorsam mutfağa girmeye ve masamı düzenlemeye, her şey yolunda demektir.


Bazı sofralarsa bambaşka duygularla kurulur, o günün aşına acı, hüzün karışır. Çatal bıçak sesleri daha keskin duyulur, karın doyurulur doyurulmasına ama o masadan yoksun kalkılır.



Böyle zamanlarda bile, yine de tüm yazmaya sevdalılar gibi oturuyorum bilgisayarın başına. Yazı yazmanın büyüsüne kaptırıyorum kendimi. Her kelimeye çok dikkat ediyorum çünkü söz gibi uçmayacağını, bir yerlerde kalacağını, birileri tarafından okunacağını biliyorum.


Bazen dikkatimizi çeken bir cümle değil midir yolumuzu değiştiren? Kitaplar, aktarılan hayatlar ölümsüzlük demek değil midir? Anlatılan tecrübeler büyük sorumluluklar doğurmaz mı? Paylaşılan tarifler nesiller boyu sizi yaşatmaz mı? Akademik tezler aydın beyinler yaratmaz mı? Günlük makaleler günümüzü nasıl da şekillendiriverir? Güldürür, kızdırır, şaşırtır… Şiirlere ne demeli? Yazının en güzel hali, edebiyatın en çarpıcı, en heyecan dolu ürünü küçüçük, kısacık haliyle bizlere en derin duyguları hatırlatmaz mı?


Harflerle başlayan, kelimelerle devam eden yazma serüvenini işte tüm bu nedenlerle çok ciddiye alıyorum. Ve sizlere bu köşeden “Mutfak Müdür” başlığı altında ulaşabilmeyi bana verilmiş çok önemli bir şans olarak görüyorum. Ama mutfağıma açılan pencereden size kendi tecrübelerimi, okuyup da sevdiklerimi ve beni ben yapan değerleri de aktarmak istiyorum…


Okuyup da sevdiklerim demişken; bu hafta bir hazine bulmuş gibiyim. Prof. Yıldız Dağdelen’in bir makalesi geçti elime. Yıldız Dağdelen Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde görev yapmış bir şan profesörü. Onu tanıma şansına eriştiğim gün, gerçek bir yıldızla tanıştığımı hemen anladım. Türkiye’nin en önemli mezzo sopranolarından biri olmasının yanında olağanüstü bir eğitimci Yıldız Hanım. Müzikle yaşayan kızım Ece’nin yol göstereni o. Benimse hayranlıkla örnek aldığım bir Cumhuriyet ve sanat insanı.


Yıldız Dağdelen’in elime geçen makalesi de eğitimle ilgili. Benim bugüne kadar bu konuda okuduğum en güzel, en toparlayıcı, en faydalı yazı. Tüm anne babaların, tüm eğitimcilerin defalarca okumasını içtenlikle tavsiye ederim.


Yıldız Hanım “Öğrenmek öğretmekten çok daha güçlüdür” diyor yazısında ve düşsel, içsel ve gizilgüçlü bir öğrenim için çok değerli örnekler ve tavsiler veriyor. Bilgi iletimiyle değil de iletişimle verilen eğitimin çocuklar için ne denli güçlü sonuçlar doğuracağına dikkat çekiyor ve makalesini şöyle bitiriyor: “Bence eğitimde sanat değil eğitimin kendisi sanat olmalı”.



Yıldız Hanımın yazısını okuduğumda “ben neden yazı yazıyorum” sorusunun cevabını da buldum. Ben nasıl seneler önce yazılmış bir yazıdan bu kadar heyecanlanabiliyorsam, bir konu hakkındaki düşüncelerimi zenginleştirebiliyorsam, seneler sonra birileri de benim yazdıklarımla heyecanlansınlar, mutlu olsunlar, keyifli sofralarda buluşsunlar istiyorum.


Bu hafta benim mutfağımdan öğrenen ve öğrendikleri için de çok güçlü olan çocuklarımız için bir kurabiye çıkacak. Bugün “Halloween” için kapımı çalacak yabancı komşularımın çocuklarını da gülümsetecek bir tasarımla sunacağım bu kurabiyelerimi.



>> Selin Kutucular'ın bu haftaki Halloween kurabiye tarifi için lütfen tıklayın...



Keşke elimden gelse ülkemin tüm çocuklarına ulaşşam. Bunu yapamam ama tüm çocuklar için bir dileğim var;



Mutlu yarınlar beklesin sizi…



Yıldızlar eksilmesin, sözler hep tatlı kalsın, şiirler kaybolmasın, umutlar bitmesin…



Benim de onlar için vereceğim tarifler hiç tükenmesin…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.