A-aaa! Aplikasyonun yok mu senin? Yazık!

Dijital dünyanın ucu bucağı yok, ne ararsan var içinde... Eskiden, gugıl yokken ya işin ehlini bulup sormak ya da merak edilen konu hakkında arşiv taraması yapmak gerekiyordu. Gugıl geldi, her şeyi gugıl’a sorar olduk.

Artık durum daha beter!

Hava durumunu gugıl’a sormaya gerek yok çünkü telefonumuzda bir “hava durumu uygulaması” var.

Trafik sıkışık mı, köprüler açık mı, merak mı ediyorsun? Tonla uygulama var, birini indir ve trafiği anlık takip et.

Bebeğime ne pişirsem diye de düşünme. Bak, elin oğlu yapmış trilyon tane uygulama... Beğendiğini yükle, içinde kaybol… Artık uygulamadan fırsat bulursan, aç bebeni doyuracak yemeği de yapabilirsin…

Gerçekten de “anne-bebek”, “bebek bakım”, “bebek eğlence”, “bebek sağlık” gibi basit arama kelimeleriyle bir taratın bakalım internet âlemini... Kaç yüz bin milyon uygulama var kendiniz şahit olun. Şaka gibi derler ya şaka değil, gerçek. Mobil dünyaya hükmeden iki yazılım var: Biri Apple şaheseri iOS, diğeri gugıl’ın sponsorluğundaki açık kaynak Android... Her ikisinin uygulama mağazası da belirli ölçütleri yerine getirmek şartıyla, geliştiricilere açık. Hemen her konuda sayısız uygulama bulmanız mümkün...

Bizi ilgilendiren uygulamalar malum, Selin’in hamileliği ile başladık, bebek radyolarına kadar vardık. iPad’i açsan, en kalabalık klasör Can’ın klasörüdür. Hatta dur, güncel bir sayım yapalım... Bakalım Can klasöründe hangi uygulamalar var:

- Radyo Bebek (Şart, bunsuz yemek hayal...)

- İlk 6 Yıl (Bunu yeni keşfetmiş belli, Can klasörünün dışında duruyor)

- Shapes&Colors (Bu da yeni, açıp bakmaya korkuyorum!)

- Baby Log (Obsesif anne uygulaması)

- BabyQuiter (Aa bu eski ya... İlk üç ay çok işe yaradı ama hakkını vereyim)

- The Wonder Weeks (Bunun bir de ansiklopedisi var, böyle kütük gibi hem de)

- Bebeğim&Ben (Hiç kurcalamadım, bilemiyorum)

- My Baby (Bu da obsesif anne uygulaması, Selin’in hamileliğinde bunun hamileler için olanını da kullandık, sadık müşterisiyiz)

- Bir Kar Masalı (Masalcı teyze uygulaması herhalde)

- Filin Banyosu (Yok, bunu Selin’le konuşmam lazım, bu ne ya!)

- Masalcı (Can’ın hiç kitabı yok sanki hey Allahım ya!)

Tabii Can ile ilişkili ama kendi çıkarımıza kullandığımız uygulamalar da var; fotoğraf işleme ve yayımlama uygulamaları gibi. Yani onları da Can’ın hesabına yazabiliriz. Daha Selin’in telefonunu kurcalamadım bile… Eminim orada, burada olmayan başka uygulamalar da vardır.

Ama yine eminim, her annenin telefonu ya da taşınabilir bilgisayarları benzer haldedir. Yoksa bu kadar uygulama neden yapılsın, kime satılsın?

Hâsılı kelam, bunlar iyi günlerimiz.

Yakında gün gelecek, iRobotumuz yemek uygulamasını açacak ve örneğin küçük bir deri taraması ile bebeğin neye ihtiyacı olduğunu tespit edecek, o yemeği yapıp bebeğe yedirecek.

Gün gelecek iRobotumuz, bebeğin ateşini ölçecek, idrarından enfeksiyon var mı yok mu bakacak, gerekirse iDoktor’dan randevu alacak.

Ve gün gelecek iRobotumuz, bebeğimizin en güzel selfisini çekip “Robo”gram uygulamasında paylaşacak, layk alacak, diğer iRobotlarla buluşup, “Ne zor bebek büyütmek şekerim, eskiden iki pış pış bir taytay tamamdı vallahi” diye birbirlerine dert bile yanacak… Görürsünüz bak....